Bakan Ala görev yeri değişen polis sayısını açıkladı
Abone olİçişleri Bakanı Efkan Ala, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ofisinde bulunan dinleme cihazlarıyla ilgili konuştu.
İçişleri Bakanı Ala, yurtdışına
çıkan iki rütbeli polisin hangi ülkede olduklarını bildiklerini
söyledi.
İçişleri Bakanı Efkan Ala, yurtdışına çıktığı tespit edilen rütbeli
iki polisin yakalanması için uluslararası sistemin devreye
sokulacağını söyledi.
İçişleri Bakanı Efkan Âlâ, Kanal 7'de
yayımlanan "İskele Sancak" programında gündeme ilişkin soruları
yanıtladı.
HALKIN ÜZERİNDE MEKANİZMALAR
VAR
Âlâ, Türkiye'nin içinden geçtiği süreci nasıl tanımlayacağına
ilişkin soru üzerine, Türkiye'de halk iradesi üzerinde çeşitli
mekanizmaları kullanarak vesayet oluşturmak isteyen bir ruh
bulunduğunu, bu ruhun zaman zaman devlet kurumları, STK'lar, iş
dünyası ve uluslararası alanda ilişkilere girerek vesayet
anlayışıyla siyasi iktidarı sınırlandırma girişimde bulunduğunu
belirtti.
Türkiye'de çok partili hayatın adeta "vesayetler tarihi" olduğunu ifade eden Âlâ, Türkiye'de bugüne kadar oluşturulan ve demokratik sistem olarak sunulanın, demokratik sistem olmadığını dile getirdi. Askeri rejimin, asgari demokrasi verdiğini kaydeden Âlâ, Ak Parti'nin iktidara geldiği günden beri demokrasiyi daha fazla öne çıkardığını ve reformlar yaptığını söyledi.
Âlâ, 28 Şubat için "bin yıl sürecek" denildiğini ancak 10 yıl sonunda 28 Şubat döneminde alınan kararların Başbakan Recep Tayyip Erdoğan imzasıyla kaldırıldığının altını çizdi.
17 Aralık'ın akabinde hükümet temsilcilerinin "saflığımıza
geldi" açıklamalarıyla ilgili bir soru üzerine Âlâ, 28 Şubat
sonrasında, temel hak ve özgürlükler konusunda alınan kararlar
sonucunda dini cemaatler ve dini hassasiyetleri olan yapıların
özgürlük alanında önemli gelişmeler gösterdiğini hatırlattı. Din ve
vicdan hürriyetinin AK Parti'yi en çok motive eden amaç olduğunu
söyleyen Âlâ, "Biz aynı hassasiyete sahip insanların ve
diğerlerinin de kendilerini rahat hissetmeleri için elimizden
geleni yaptık" dedi.
Bürokrasinin içinde bir paralel yapının oluştuğunu ve tabanın da bundan haberi olmadığını ve buna karşı olduğunu belirten Âlâ, "Ama sorgulamalı, sorgulamaya başlamalı" ifadesini kullandı. Bu yapıların, yetkilerini kötüye kullanarak darbe hareketine giriştiğini vurgulayan Âlâ, hem insanların iyi niyetini hem de yasaların kötüye kullanıldığını söyledi.
EMNİYETTEKİ YER DEĞİŞTİRMELERİN SADECE
BİNİ OPERASYONLA İLGİLİ
Âlâ, emniyet teşkilatındaki yer değişmelerle ilgili bir soru
üzerine, kendilerinin kara propagandayla karşı karşıya olduklarını
belirterek, şöyle devam etti:
"Yer değiştirme denilen şey, aynı il içerisinde bir birimden
alıyorsunuz, başka bir birime veriyorsunuz. Bu görevden alma değil,
başka bir yere tayin de değil. İstihbarat biriminde ya da organize
suçlar biriminde çalışanları, eğer görevlerini kötü kullanma varsa
alıp başka bir birime veriyorsunuz. Yer değiştirme 260 bin polis
içerisinde. Burada çok az bir oradan söz ettiğimizi bilmeliyiz. Bu
yüzde 0,5 yani bu tür problemli olarak değişenler. Ve bunlar geçen
yılda ondan önceki yılda rutin olarak değişenler de var. Bunlardan
şu anda değişenler çok daha az. 260 bin kişilik bir teşkilat
içerisinde çeşitli nedenlerle yer değiştirenler hep olagelmiştir.
Geçen yıl bu tür değiştirmeye 15 bin kişi tabi tutulmuşken, bu sene
henüz bu bin kişiye dahil olmak üzere 5 bin kişi. Bunların bini 17
Aralık ile ilgili. Geri kalanı hiç 17 Aralık olmasa da yapmanız
gereken değişiklikler."
YANLIŞ HİÇBİR ŞEY
YAPILMAZ
Emniyet içerisinde hukuk dışı ve problemli gördükleri işlemlerin
olduğunu ifade eden Âlâ, "Bunu yapanlar takdir edersiniz ki orada
kalamazlar. Kalmamalılar. Kaldığı zaman bize sorulmalı. 'Nasıl
oluyor bu kadar problem var hiç kimse de yerinden kıpırdamıyor'
diye... İşini doğru yapan, işini kanunların, yönetmeliklerin,
mevzuatın gerektirdiği biçimde yapan hiçbir polisimize hiçbir
yanlış yapılamaz. Bunlar taltif edilir ama işini doğru yapmayan,
aldığı yetkiyi kötüye kullanan, görevini kullanan varsa onun da
gereği yapılır. Devlette böyle çalışır" diye konuştu.
İKTİDARIN YOLU SANDIKTAN
GEÇER
Ciddi bir projeyle karşı karşıya olduklarını ama söz konusu bu
projenin başarılı olma şansının bulunmadığını vurgulayan Âlâ,
şunları kaydetti:
"Türkiye'de bürokratik devletten, demokratik devlete geçişin
birçok aşamasını geride bıraktığımızı anlayamayan, anlayamamış bir
yapı, bir ittifak. Türkiye'ye verdiği zarar büyük ama başarı şansı
sıfıra yakın bir yapı. Böyle bir şey olamaz. Türkiye artık onları
geride bıraktı. Şimdi bunu da aştı yoluna devam edecek. Türkiye'de
siyasi iradeyi örselemeye siyasi iradeyi sandık dışında belirlemeye
artık hiçbir ittifakın gücü yetmez. Herkes şunu öğrenecek iktidarın
yolu sandıktan geçer."
Âlâ, Hatay ve Adana'da durdurulan tırlarla ilgili "Burada hukuk dışı bir organizasyon tespit edilmiştir" yönündeki açıklamalarının anımsatılması üzerine, konuyla ilgili soruşturmanın devam ettiğini ve oldukça bir aşama kaydettiğini bildirdi.
Türkiye'yi mücadele ettiği yapılara destek veriyormuş gibi göstermenin tahammül edilebilir bir şey olmadığının altını çizen Âlâ, "Böyle işleri devletimizin, milletimizin affetmesi mümkün değil. Mücadele edilen birimin dosyası açılarak bunlarla ilgili ilişki varmış gibi göstermek bir ihanettir. Vatana ihanetin tarifi budur" dedi.
BAŞBAKANI DİNLEYENLER İHANET
ŞEBEKESİNİN ÜYELERİ
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın çalışma ofisinde bulunan dinleme
cihazıyla ilgili soruşturmanın sorulması üzerine Âlâ, bunun çok
büyük casusluk faaliyeti olduğunu söyledi. Bu işin hem sorumlusu
hem de uygulayıcısı olduğu tespit edilen rütbeli iki polisin yurt
dışına gittiğini belirterek, soruşturma tamamlandığında
uluslararası hukuk sisteminin devreye sokularak gereğinin
yapılacağını bildirdi.
İki polisin birinin yakın zamanda, diğerinin ise çok önce yurt dışına çıktığını bildiren Âlâ, bu kişilerin hangi ülkeye gittiğini bildiklerini kaydetti. Bakan Âlâ, Başbakan'ın dinlenmesi işini yapanların ihanet şebekesinin üyeleri olduğunu ifade ederek, kayıp dinleme cihazlarının da soruşturulduğunu dile getirdi.
MİT SINIRLI VE BERRAK BİR YETKİYE SAHİP
OLACAK
MİT Yasası'nda öngörülen düzenlemeyle TBMM'nin gelişmiş ülkelerde
olduğu gibi teşkilatın ne yapıp yapmayacağına karar vermesini
hedeflediklerini belirten Âlâ, "Bunlar olumsuz değil olumlu şeyler.
Her şey yasa içerisinde olsun. Meclis ne yapılıp ne yapılmayacağına
karar versin" diye konuştu.
Devletin bazı kurumlarının olması gerektiği yerde bulunmadığını ama olmaması gerektiği yerde olduğunu ifade eden Âlâ, bunun bir düzene sokulması gerekliliğinin ortaya çıktığını vurguladı. Bakan Âlâ, yeni yasayla MİT'in sınırsız ama muğlak etkiden sınırlı ama berrak bir yetkiye sahip olacağını bildirdi.
Kendilerinin geldikleri yer, yaptıkları siyaset ve duruşları itibariyle belli bir cemaati ya da belli bir grubu hedef almalarının mümkün olmadığını vurgulayan Bakan Âlâ, devlet içerisinde paralel bir yapı gibi çalışan oluşuma karşı olduklarını, gelinen noktada bir grup yerine yanlışlıkların üzerine gidildiğini söyledi.