Bakan Akdağ'dan ilaç açıklaması

İlaç fiyat düşüşlerinden kaynaklanan eczanelerin stok zararlarının karşılanması ve bazı ilaçların teminindeki sıkıntının aşılması için sektörle yapılan görüşmelere ilişkin soru üzerine de Akdağ, ilaçla ilgili politikaların, ekonomi ile ilgili bakanlıklar, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığının işbirliğinde oluşturulduğunu hatırlattı.

İlaçların geri ödemesiyle ilgili de birinci derecede Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının sorumlu olduğunu kaydeden Akdağ, "Alınan son tedbirlerden sonra vatandaşımızın ilaca erişiminde herhangi bir sıkıntı olmaması için sektörle görüşmeler devam ediyor" dedi.

Geçmişte de buna benzer yeni uygulamalar ortaya konulduğunda yaşanan sıkıntıların aşıldığını hatırlatan Akdağ, bu sefer de sorunların görüşmelerle aşılacağına olan inancını dile getirdi.

Akdağ, "Önemli olan vatandaşımızın ihtiyacı olan ilacı kendisine ulaştırmaktır. Sonuçta bu ilaçlar vatandaşın parasıyla alınıyor. SGK kanalıyla satın alınıyor ama vatandaşın primiyle, vergileriyle oluşan bütçeden, Hazineden aktarılan paralarla bunlar ödeniyor. Dolayısıyla mümkün olduğu kadar vatandaşın parasını koruyacak tedbirler de almaya devam edeceğiz" diye konuştu.

KENDİ DOKTORUNUZLA TARTIŞIN

Sağlık Bakanı Akdağ, kolesterol ilaçlarıyla ilgili tartışmalara ilişkin bir soru üzerine de, bu konuda bilim adamlarından oluşan bir komisyonun çalışmalarını sürdürdüğünü bildirdi.

Vatandaşlara çeşitli önerilerde de bulunan Akdağ, kişilerin bu ilaçları kullanıp kullanmama konusunu doktorlarına danışmalarını istedi.

Uzman olmayanların görüşlerine itibar edilmesinin sağlık açısından sakıncalı olduğunu ifade eden Akdağ, bu konuyu aile hekimleri ya da diğer uzman hekimlerle görüşmenin yerinde olacağını söyledi.

Akdağ, şu uyarıları dile getirdi:

"Kafalarında bir soru işareti oluştuysa doğrudan kendi doktorlarıyla tartışsınlar bunu. Çünkü güzel bir tabir vardır tıpta, 'hastalık yoktur, hasta vardır'. Bu kolesterol ilaçları için de böyle. Bireye göre değişir bu. Elbette doktorlar belli rehberlere ya da bilimsel kılavuzlara göre hareket ediyorlar, ama doktorların davranışlarında da ekol, yaklaşım farklılıkları olabilir. Bunlar son derece tabidir. Hastalık kişisel bir durumdur. İlaç da o kişisel duruma göre karar verilebilecek bir husustur. Vatandaşlarımız aman sağda solda, ortalıkta dolaşan dedikodularla hareket etmesinler. Buna benzer bütün hususlar için bu tavsiyede bulunuyorum. Türkiye'de doktora ulaşmak eskisi gibi zor değil. Doktorlarımızın söylediklerine göre hareket edelim."

AİLE HEKİMLİĞİYLE İLGİLİ TARTIŞMALAR

Türk Tabipleri Birliğinin (TTB) dile getirdiği, "Aile hekimliğiyle ilgili memnuniyetsizlik olduğu" iddiasının sorulması üzerine ise Akdağ, bakanlık olarak bu konuda Avrupa ülkelerinin de kullandığı bilimsel bir yöntemle araştırma yürüttüklerini, 2011 sonuçlarında memnuniyet oranının yüzde 90 çıktığını bildirdi.

Akdağ, bu konuya baştan beri ideolojik olarak yaklaşan örgütlerin, "İzmir'de aile hekimliğini denize dökeceğiz" gibi "iri" laflar eden, bir meslek birliğine yakışmayan sözler dile getiren örgütlerin bu konudaki ifadelerine itimat etmediğini belirtti. Aile hekimliğinin çok iyi işlediğini ve daha da ileriye gideceğini ifade eden Akdağ, vatandaşların da bu sistemden çok memnun olduğunu söyledi.

İstanbul Kartal Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesinde doktorlar arasında çıktığı iddia edilen kavga ile ilgili görüşleri de sorulan Akdağ, kendilerine basın yoluyla gelen bu tür bilgilerle ilgili müfettişlerin görevlendirildiğini belirtti. Akdağ, "Bizim için aslolan incelemeler ve araştırmalar sonucundaki durumdur. Onun dışındaki yorumlar spekülatif olacaktır" dedi.