Bakan Akdağ: Yenidoğan uzmanlığı üzerinde duracağız!
Abone olTürkiye'de yenidoğan uzmanlığının sayı ve eğitim açısından hala gelişmeye muhtaç olduğunu belirten Sağlık Bakanı Akdağ, "Sağlıkta Dönüşümün ikinci fazında bu konunun üzerinde hassasiyetle duracağız" dedi.
Sağlık Bakanı Recep Akdağ, "17 Kasım Dünya Prematüre
Günü" dolayısıyla, Türk Neonatoloji Derneğince
düzenlenen programında yaptığı konuşmada, kendisinin de çocuk
doktoru olduğunu anımsatarak, "Yenidoğancıların benim
gönlümde her zaman ayrı yeri oldu. Yenidoğan uzmanlarının, çocuk
hekimleri, hemşireleri ve çocukların bakımını yapan kim varsa
hepsi, benim için bu mesleğin en kıymetli insanlardır, bizim göz
bebeğimizdir" dedi.
Türkiye'deki bebek ölüm hızı hakkında bilgi veren Akdağ,
"Bizim gelir ve gelişmişlik durumumuzdaki ülkelerde
yenidoğan bebeklerdeki ölüm oranı, bizdekinin iki katı. Kimin
seviyesine çok yakınız? Kişi başı geliri Türkiye'nin 2-3 misli olan
ülkelere daha yakınız. Üstelik, o ülkelerde doğum sayısı çok az,
Türkiye ile kıyaslanmayacak kadar az" ifadesini
kullandı.
TÜRKİYE'DE YENİDOĞAN UZMANLIĞI YETERLİ
SEVİYEDE DEĞİL
Yenidoğan uzmanlığındeki sayı ve eğitim durumuna vurgu yapan Akdağ,
"Sağlıkta Dönüşümün ikinci fazında bu konun üzerinde
hassasiyetle duracağız. Bu kapsamda yenidoğan uzmanlarının
dağılımının biraz daha düzeltilebilmesi için" diye
konuştu.
Akdağ, Türkiye'de 338 yenidoğan uzmanı olduğunu anlatarak, Marmara
Bölgesi'nde bu uzmanların yüzde 32'sinin, Güneydoğu Anadolu
Bölgesi'nde ise yüzde 5'inin bulunduğuna değindi.
Marmara Bölgesi'nde nüfus fazla olduğundan hekim sayısının
fazlalığının normal olduğunun altını çizen Akdağ, şunları
kaydetti:
"YENİDOĞANCILARA AÇIK ÇEK
VERİYORUM"
"Ama doğan bebek sayısı Gündeydoğu'da fazla. Burada
zorlanıyoruz gerçekten. Belki, bizim de hoşumuza gitmeyen, yerine
göre hekimlerimizi de hoşnut etmeyen zorunlu devlet hizmeti
yükümlülükleri koyuyoruz, bir takım mecburiyetler ortaya
getiriyoruz ama başka bir çaresi yok.
Bugün basınımızın da huzurunda bir şeyi ifade etmek
istiyorum. Ben Türkiye Cumhuriyeti'nin Sağlık Bakanı olarak, yeni
doğancılara açık çek veriyorum. Ne ihtiyacınız varsa, üniversite
hastanelerinde ya da Sağlık Bakanlığı hastanelerinde, her neredeyse
sizlere kapım her zaman açık. Genel Müdürlüklerimizin kapısı her
zaman açık. Ne ihtiyacınız varsa, hepsini görmeye hazırım ve buna
gücümüzün yettiğini de biliyorum. Benim de küçük bir talebim var.
Lütfen, sizler de bize yardımcı olun ve yenidoğancılara uzmanı ve
hemşiresiyle en çok ihtiyaç duyduğumuz bölgelerde de
meslektaşlarımızı biraz daha uzun tutabilelim. Buna, birlikte
çalışalım."
"DÜNYADA HER 10 BEBEKTEN BİRİ
PREMATÜRE"
Türk Neonatoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Esin Koç da prematüre
doğumların sadece Türkiye için değil dünya genelinde önemli bir
sorun olduğunu belirterek, "Tüm dünyada her 10 bebekten
biri prematüre olarak dünyaya geliyor" dedi.
Türkiye'de her yıl bir milyon 300 binin üzerinde doğum
gerçekleştiği bilgisini veren Koç, şöyle devam etti:
"Bu rakamın da yaklaşık yüzde 15'i kadarı prematüre
dünyaya geliyor. Prematüre doğumları azaltmak gerçekten zor ve
tamamen önlemek mümkün değil. Ama bunun için ülkemizde ve dünyada
çalışmalar devam ediyor. Eğer bir bebek 37'nci gebelik haftasını
tamamlamadan dünyaya geliyorsa, bu bebeğe 'erken doğan' yani
'prematüre bebek' diyoruz. Bir bebek ne kadar erken ne kadar küçük
doğmuşsa, sorunları da o kadar fazla oluyor. 32 haftalık ya da bin
500 gramın altında doğan bebekler, dünyadaki bebeklerin yüzde 2,5
kadarını oluşturuyor ve en fazla problemi de bunlarda yaşıyoruz.
Türkiye'ye baktığımızda bunların sayısı 30 binleri
buluyor."