Bakan Ahmet Arslan aslında kaç yaşında diplomasını unutunca...
Abone olUlaştırma, Haberleşme ve Denizcilik Bakanı Ahmet Arslan aslında kaç yaşında? Nüfus cüzdanında 2 Haziran 1962 doğumlu görünen Arslan, diplomasını yanına almayı unutunca neler yaşadığını internethaber.com'a anlattı.
KARS'ın düşman işgalinden kurtuluşunun 96. yıldönümü
etkinlikleri için Kars'a giden Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme
Bakanı Ahmet Arslan, hayatına dair gülümseten anılarını
İnternethaber Yönetim Kurulu Başkanı Hadi Özışık'a anlattı.
Nüfus kaydına göre 2 Haziran 1962 doğumlu olan Ahmet Arslan, aslında 4 Nisan 1960 doğumlu olduğunu, babasının askere geç gitmesi için nüfusa geç kaydettirdiğini anlattı.
Nüfus kaydının öğretim hayatı boyunca başına açtığı dertleri de esprili bir dille anlatan Arslan, "3 yaşında ilkokula başlamış, 9 yaşında mezun olmuş görünüyorum" dedi ve o dönem yaşadıklarını şöyle anlattı:
"Büyük ağabeyim 1956 doğumlu. Ondan sonra gelen ağabeyim 1959 doğumlu. Ben ise 60 doğumluyum. Benim babam aslında bilinçli ve tarihe not düşmeyi seven bir adam olmasına rağmen şöyle düşünmüş. Büyük oğlum askere gidecek 3 sene sonra geldiğinde ortanca oğlum gidecek o askerdeyken Ahmet gidecek. Ahmet'i iki yaş küçük yazdırayım ki o askere 2 yıl geç gitsin.
Aslında 4 Nisan 1960 olan doğum tarihim nüfusa 2 Haziran 1962
olarak yazılmış.
ORTAOKULA KAYDETMEDİLER
Ben 1966’te ilkokula başladım. O zaman 6 yaşındaydım ama nüfus kaydına göre 4 yaşında okula başlamış, 9 yaşında ilkokulu bitirmiş görünüyorum. Ortaokul dönemi gelince kayıt için gittiğim okul yönetimi beni küçük olduğum için okula kaydetmedi. Ortada kaldım. Şimdi Çanakkale Çan'da yaşayan ilkokul müdürüm Mehmet Önalan'a gittim. O benim elimden tuttu. Sizin bir çok çocuğunuzdan daha başarılı olur dedi ve beni okula kaydettirdi.
EMEKLİLİKTE DEZAVANTAJINI YAŞADIM
Lisede de aynı sıkıntılar oldu. O zaman da avukat olan bir aile dostumuz yardım etti. Ben yaşımı büyütmesini istedim o da ozaman İki sene sıkıntısını yaşarsın gelecekte avantajın olur dedi. Avantajını hiç yaşamadım ama emeklilikte dezavantajını yaşadım.
DİPLOMAMI UNUTUNCA...
Liseyi ikincilikle bitirdiğini ve öğretmenlik için Gazi Eğitim Enstitüsü'ne kayıt yaptırmak için Ankara'ya giderken okul diplomasını yanına almayı unuttuğunu anlattı. Diploma olmadığı için okul kaydını yaptıramadığını söyleyen Arslan, şöyle devam etti:
"1977’de liseyi bitirdik. Lise birincisi ve ben lise ikincisi o dönem 3 yıllık öğretimin üzerine öğretmen olabiliyorduk. Gazi Eğitimi Enstitüsü'ne bugünkü Gazi Üniversitesi'ne kayıt olucam. Bütün evraklarımı aldım enstitütüye gittim. O zaman sağ-sol olayları var. Bir sürü badireler atlatarak enstitüye vardık. Evrakları çıkardım. 'Diploman' diye sordular. Diplomayı unutmuşum. Kayıt olamadım. Başımdan aşağı kaynar sular döküldü. Dayım vardı Allah selamet versin. İsa Karadeniz. Ona durumu anlattım. O da bugün otobüse biner gidersin ertesi gün Erzurum Eğitim Enstitüsü'ne kayıt olabilirsin diye önerdi. Sonra da babamı aradı 'Bu yıl kayıt olmasın kursa gitsin' dedi. Babamda haklı olarak 'Ya orayı da kazanamazsa' dedi. Pazarlıklardan sonra kursa gittim, ertesi yıl 1. tercihimi kazandım. Lise öğretmeni olamıyorum diye üzülürken, ertesi yıl İstanbul Teknik Üniversitesi'ni kazandım. Ben böyle kırılma noktalarına inanırım."