Bak postacı geliyor dayak yiyor
Abone olBorcunu ödeyemediği için icralık olan vatandaş, öfkesini postacıdan çıkarıyor. Adli tebligat ve icra bildirimlerini teslim etmeye gelen postacılara dayak atıyorlar.
Son iki ayda saldırıya uğrayan postacı sayısı 10’u buldu.
Postacılara yapılan saldırıların bir diğer nedeni ise adres
karışıklığı. Öfkeli vatandaşlar, postacıları dövmekle kalmıyor,
bazılarını da bıçaklıyor. Geçtiğimiz günlerde Konya Selçuklu’da bir
postacının bıçaklanması, olayların ulaştığı boyutu ortaya koyuyor.
Dağıtım için Yelda Sitesi’ne gelen Gültekin Arı, burada ikamet eden
Mustafa Güç (19) ile tartışmış. Güç, “Getirdiğiniz zarfları
isimlere göre atmıyorsunuz, komşularımızla tartışıyoruz.” diyerek
Arı’ya hakaret etmiş. Bununla da kalmayıp iki yerinden bıçaklamış.
13 yıldır postacılık yapan Gültekin Arı, “Vatandaşla ilk kez böyle
bir tartışma yaşamıyoruz. Göndericinin yazdığı adreste yapılan
yanlışlıklar, canımıza bile mal olabiliyor.” diye konuşuyor. PTT
Dağıtıcıları Kültür ve Dayanışma Derneği Genel Başkanı Selami
Karaca, posta dağıtıcılarının özel durumlar dışında kendilerini
savunma haklarının olmadığına dikkat çekerek; “Onun görevi sadece
adrese teslimat yapmak.” diye konuşuyor. Karaca, zarfın teslim
edileceği kişinin postacının mesai saatleri içinde yerinde
olmamasının postacıyı zor durumda bıraktığına işaret ederek, söz
konusu durumun savcılığa kadar götürülebileceğini belirtiyor. Çünkü
postacı gittiği adresteki kişiyi bulmakla yükümlü. Eğer kişi
yerinde değilse komşularından o kişiyi sormalı. Hâla ulaşamadıysa
muhtara giderek kayıtlarına bakmalı. Zarfı vereceği kimsenin o
adreste oturduğu kesinleştiğinde ise kişiyi şahsen bulamadığını
söyleyerek zarfı muhtarlığa bırakmalı. PTT Dağıtıcıları Derneği
Başkanı Karaca, sorunların postacı sayısının yetersizliğinden
kaynaklandığını düşünüyor. Her postacının bir tane bakmakla sorumlu
tutulduğu yerin olması gerektiğini ifade ederek, “Sayı yetersiz
olduğu için üç kişinin bakacağı yere bir kişi bakıyor. 16 binin
üzerinde kadro olması gerekirken 11 bin kişi çalışıyor.” bilgisini
veriyor. KESK’e bağlı Haber-Sen Genel Başkanı Kemal Keleş de son
iki ayda mağdur olan postacı sayısının 10’u bulduğunu vurgulayarak,
yaşanan olayların postacıların çalışma hevesini kırdığını dile
getiriyor. Avrupa’daki postacıların bu gibi sorunlarla
karşılaşmadıklarını, bakacakları alanın belli olduğunun altını
çiziyor. Faturaların gecikmesinden postacı sorumlu değil PTT’ye
gelen zarflar en fazla bir gün postanede kalıyor. Postanın geç
ulaşmasında yaşanan sıkıntı, gönderici kurumun geç hareket
etmesinden ileri geliyor. Kurum, zarfı ne zaman gönderirse postane
dağıtımı o zaman yapıyor. Bu konuda vatandaş “Postacılar kredi
kartının son ödeme gününe yakın tarihte getiriyor, zor durumda
kalıyoruz.” derken, postacılar, “Biz elimize verilen adrese zarfı
teslim etmekle görevliyiz. O zarfın içinde ne olduğunu bilemeyiz.”
ifadesiyle kendini savunuyor. Songül Hakbilen/Zaman