AK Parti bölünür mü?

Ankara'da kaynayan siyaset kazanı yeni oluşum ve hareketleri de beraberinde getiriyor. DYP lideri Mehmet Ağar'ın kongre sonrasında oluşturduğu parti yönetimi, eleştiri oklarına hedef olunca, eski milletvekilleri ve il başkanları, Aydın Menderes'in öncülüğünde, 'Doğru Yol Partisi'ni, doğru yola çekme hareketi' başlattı. Aydın Menderes siyasetin sağ kulvarı ve DYP'de yaşanan gelişmeler konusunda NOKTA'nın sorularını yanıtladı:

Röportaj: NOKTA DERGİSİ HÜSEYİN AKYÜZ

Sağ kanatta siyasi arayışlar hızlandı. ANAP Erkan Mumcu ile yeni bir süreç başlattı sizce ANAP'ta maya tutar mı?

Ben, siyasi partiyi yönetenlere, genel başkanlara, hele daha yeni genç isimlere karşı sempati duyarım. Ama sadece genç olmak, yüz olarak yeni olmak yeterli değil. Siyasetin kırılma noktasından başlayarak, işi yerli yerine oturtmak için bunlar yeterli olmaz. 'AKP iyi çıktı kötü çıktı. Şu bunu yaptı, şu şunu yaptı veyahut falanca kişi daha yakışıklı oldu' Bunlar geçici bir süre için oy getirebilir ama mesele çözülmez.

MHP'de sesler yükselmeye başladı. Önümüzdeki süreçte MHP'nin şansını nasıl görüyorsunuz?
MHP'de yaşananlar parti içi mesele. MHP'nin her zaman Türkiye'de belli bir tabanı var ve bir çekirdek oyu olmuştur. Bugünkü konjonktürde MHP'nin oyları belli bir ölçüde yükselebilir. Ama MHP bu hüviyeti ile İktidarın alternatifi olmaz. Dünkü milli görüşcüler ve Refah ya da Fazilet Partililer nasıl biz değiştik demeden iktidar olamadılarsa, MHP'de biz değiştik demeden iktidar olamaz. Onu nasıl kanıtlayacak. Bu kendilerini ilgilendirir. Gerçi AKP değiştim diyerek, bir şeyi çözmüş olmadı ama bir lüzum hissetti. İdeolojik yönü olan partilere demek ki vatandaşın böyle bir talebi var. MHP'yi sıkıştıracak olan MHP-DSP-ANAP iktidarıdır ve bu MHP'nin daha çok başını ağrıtacak. Bu iki unsur MHP'nin daha fazla genişlemesinin bugün için önemli ölçüde önünü kapatıyor.

Değiştim demek yeterli mi?
Yeterli olmaz. AKP değişti mi? Değişmedi mi? Onun kararını seçmen verecek. AKP'nin eksik bıraktığı; değiştim deyip de değişmiş olmasının gerekçelerini paylaşmamasıdır. Sen dün neydin? Cevap yok. Bugün ne oldun? Cevap yok. Niye değiştin? Cevap yok. Tek cevap 'efendim biz değiştik, bunu böyle kabul edin' Bu bir kere dayatmadır. Eğer değiştiysen değişmiş olmanın gerekçelerini halk ile paylaşacaksın. Paylaşmazsan sen gölge altında bir parti olarak kalırsın. Ayın karanlık yüzü gibi. Her zaman karanlık yüzün olur. Herkes senin o karanlık yüzünü başka türlü tarif edebilir. Herkes, 'bunlar bana karşı takiyye yapıyor' diyebilir. Ayın karanlık yüzü daima kalır. Bunu paylaştığı an AKP rahatlar ilk seçimde oyu biraz azalır çoğalır bunu ben bilmem ama AKP meşrulaşır ve kendisi de rahatlar.
İktidar tükenmiştir

AKP'yi nasıl bir gelecek bekliyor?
Ben geçen sene, 'giden belli oldu gelecek ortada yok' dedim. İkincisi son grup toplantısında türban konusu dile getirilmiş. Tayip Erdoğan'da buna cevap verirken diyor ki; Bu konuda ısrarlı olursak AB ile ilişkilerimiz bozulur.' Ama aynı Erdoğan ve tüm AKP'liler kendi tabanlarına, 'biz AB'ye türbanı serbest bıraktırmak için gireceğiz 'diyorlardı. Bu kadar büyük bir tezatı hiçbir parti kaldırmaz. AKP bana göre tükenmiştir. Muhalefet boşluğu var ama bu AKP'nin sigortası değildir. Böyle giderse AKP bölünür.

DYP'ye ilk katıldığınız gün siyasetin tıkandığını söylemiştiniz. Bugünkü durumu nasıl tanımlıyorsunuz?

Siyasetteki tıkanıklık o güne göre azalmadı arttı. Muhalefet boşluğu o da dolmuş gözükmüyor. Sayın Mehmet Ağar'ı muhalefette etkisiz buldum. Temelinde de bir ürkeklik vardır. Kendisine, 'Ürkekliği üzerinizden atamadınız' dedim. O da 'Ben cesur insanım' dedi. Konu o değil. Kendi kafasında kendisi ve partisi için çizdiği bir takım kırmızı çizgiler mi var?

Mehmet Ağar, yeni kadrolar ile yeni bir soluk getirme uğraşısı içinde olabilir mi?

Yeni aldıkları isimler bu amaca hizmet etmiyor. Onlar DYP'ye soluk getirmezler, solukluk getirirler. Yani DYP'nin nesi canlıysa onu da soldururlar. Hangisi getirecek? Bu isimlerden hangisi bugün Türkiye'de bu toplumun önem ve değer verdiği hususlardan birinin temsilcisi? Hiç birisi değil. Kırk kişi GİK, 17'si de başkanlık divanı üyesi. Bununla muhalefet yapılmaz ki, bununla demokrasi olmaz ki. Bu sonra komediye dönüşür. Önemli meseleler karşısında ne düşünüyor sayın Ağar bunu söylememiş. Başkanlık divanına yeni getirdikleri isimler bu temel açığı kapatacak mı? Kapatmayacak. Eski GİK'i seçse o yine kapatmamıştı. Yeniliği, eski kişiler olmasın yeni kişiler olsun gibi çok basit bir yere indirgeyemeyiz. Türkiye hedef gösterilmesini bekliyor. Ne geride kalan 2,5 senede ne büyük kongre konuşmasında ne kongrede oluşan kurullardan böyle bir mesaj çıkmıyor.

Ağar'ın derin devlet ile bağlantıları ileri sürülmüştü. Bu mu sizi rahatsız ediyor? Sizce Ağar'ın gizli bir planı mı var?

Ben genel başkanlıktan önceki kısmına karışmam o ayrı. Genel başkanlıkta izlediğim Ağar ise zahmetsiz, ucuz başaran, bedelini ödemeden hiçbir riske girmeden, bu mümkün değil. Siyaseti nöbete koymazlar. Siyaset sahnesinin cici çocuğu olmaya özenen bir muhalefet partisi değil iktidar olmak parti olarak bile kalamaz. Ben bir gün kendisine arkadaşların önünde dedim ki, 'Allah aşkına rica ediyorum, hiç olmazsa kısa bir süre biraz sert söyleyin biraz köşeli söyleyin, biraz diri sözler söyleyin böyle bir muhalefeti deneyin. Aynı zamanda kamuoyu yoklamaları yaptırın buradan bir zarar geliyorsa o zaman bundan vazgeçin'. Sayın Ağar görüş belirtmedi. Hiçbir konuda sizi ikna etmeye çalışmaz. Görüşmeden, kimseyi ikna etmeden, istediğini yapmanın ve yaptırabilmenin yollarını arar. Böyle bir alışkanlık var. Bir de Avrupa ve ABD'yi, Tayip Erdoğan gibi çok büyütüyor. Ortaya da yetkisiz bir muhalefet çıkıyor. Böyle bir genel başkanlık olmaz. Böylesini görmedim.
AKP içinde çok önemli kırılmalar olabilir…

Partiler muhtemel bir seçim öncesi bir sınavdan mı geçiyor?

Bir dize var; Denizler durulmaz dalgalanmadan' diye. Bu siyaset daha çok dalgalanacak. Ben bu dönemi 1990-1996 arasına benzetiyorum. O zaman da çok arayış vardı. Yine insanlar bir araya geliyor, yine konuşmacılar çağrılıyor, yine düşünülüyor yine görüşülüyor. Şimdiden tam bir tahmin yapmak zor ama siyasi partilerin bünyelerinde değişiklik olabilir. Yenileri için girişimler olabilir. AKP'nin içinde çok önemli bölünme, kırılma olabilir bütün bunlara açık Türkiye. Bunu görüyorum. Sonuçları hep beraber göreceğiz ama bizim hareketimiz DYP içi ile sınırlıdır.