Cezaevinden emekli olmasının ardından Eskipazar'ın Karahasanlar köyüne yerleşen Sedat Karaca, burada satın aldığı bahçesinde yaptıklarıyla şaşkına çeviriyor. Kimileri Karaca'nın 'kafayı üşüttüğünü' düşünürken, eski cezaevi müdürü saz çalıp türkü söylediği bahçesinden ekstra verim elde ettiğini söylüyor.Okul yıllarında ve hükümlülere verilen kurslarda öğrendiği sazı eline alıp bahçesindeki sebze, meyve ve kümesteki tavuk ile horozların yanına giderek türkü söylediğini belirten Karaca, bu işi severek yaptığını da sözlerine ekledi.Ekonomiye katkı sağlıyor: Eşiyle birlikte örnek bir bahçe yapmaya çalıştıklarını belirten Karaca, hem ülke hem de kendi ekonomilerine katkıda bulunmak istediklerini belirtti. Karaca, konuşmasına şu şekilde devam etti: Sebzeler strese giriyor: "Ben bu müziği, elmalara, armutlara, kavun, karpuza çaldığım zamanlar bana cevap verirler gibi. Onların strese girdiği anlar oluyor. Yağmurlu havalarda, soğuk havalarda sebzeler strese girer. O gün sazımı alır bahçeye, seraya girerim."Bana zevkle bakıyorlar: "Onlara sazımla birlikte bir şeyler söylerim. Ertesi gün yanlarına gittiğimde yemyeşil olmuşlar. Sanki bana gülüyorlar, zevkle bakıyorlar. Dallarında çiçekler açmış. Bana cevap verir gibi bir halleri var"Tavukları 10 yumurta verirken 20'ye çıkıyor: "Tavuklarımız da soğuk havadan girdikleri stresten dolayı birkaç gün yumurtlamıyor. Sazı alıp gidiyorum. Bir türkü söylüyorum ertesi gün 10 yumurta alırken 15'e çıkıyor. Ertesi gün ise 20'ye çıkıyor. Hayvan diyoruz ama demek ki müzikten anlıyorlar."Görenler 'kafayı üşütmüş' diyor: Bahçede ve kümeste saz çalıp, türkü söylerken çevredekilerin durumu hayretle karşıladığını ifade eden Karaca, kimilerinin kendisi hakkında kafayı üşüttüğünü düşündüğünü söyledi.Karaca, konuşmasını şu şekilde sonlandırdı: - "İnsanlara 'Saz çalarak büyütüyorum onları' dediğimde bana gülüyorlardı."- "Bir taraftan da bakıp 'Senin bahçen hep yeşil, meyveli, sebzeli, sen haklısın, acaba bizde mi yapsak. Radyo mu çalsak' diyorlar"