Bahçeli'ye karşı kazan kaldırıldı
Abone olMHP tarihinin en hareketli günlerinden birini yaşıyor. Partinin ideolojik görüşünde de bölünmüşlük var. Muhalifler ise olağanüstü kongre için yeterli oyu topladı.
Partinin çizgisini eleştiren Bahçeli muhalifleri, kongre için
yeterli imzayı topladı. MHP'nin ağır topları Ongun, Özdağ ve
Zeybek, delegeler üzerinde etkinliklerini artırmak için
çalışmalarını yoğunlaştırdı
Tarihinde birçok muhalif harekete sahne olan MHP, ilk kez tabandan
gelen istekle olağanüstü kongreye gitme tartışmasına sahne
oluyor.
Genel Başkan Devlet Bahçeli, "Kan ve soy bağına dayalı
milliyetçilik yapmayacağız" diyerek klasik milliyetçilik
anlayışının dışına çıkarken, henüz liderini bulamayan muhalif
kanat, "İdeolojik sapma var" görüşüyle yönetimi suçlayarak
olağanüstü kongre için çalışmalarını hızlandırdı. MHP yönetimi,
muhalefet hareketinin bir sonuca ulaşmayacağı görüşünde.
Devlet Bahçeli'nin yerine genel başkanlık koltuğuna oturmayı ümit
eden Ramiz Ongun, Ümit Özdağ ve Namık Kemal Zeybek gibi isimler
muhalif hareketi desteklerken, eski MHP MYK Üyesi Ercan Koç ile
eski Ankara İl Başkanı Emin Yazıcı'nın başlattığı delegeye dayalı
imza girişimi de milliyetçi camiada iktidar mücadelesine
dönüştü.
Koç ve Yazıcı, kongrenin toplanması için gerekli olan noter
tasdikli 238 oyu aştıklarını, önümüzdeki hafta imzaları genel
merkeze vereceklerini açıkladılar. MHP yönetimi ise muhaliflerin
yeterli imzaya ulaştıklarına ihtimal vermiyor. Genel merkez
yöneticileri, bu aşamada temkinli bir şekilde konuşarak, başvuruyu
beklediklerini belirtmekle yetiniyorlar.
Milliyetçilik tanımına tepki
Ongun, Özdağ ve Zeybek, bugüne kadar düşük yoğunlukta bir muhalefet
yürüttüler. "MHP eski MHP değil" diyerek yönetimi öteden beri
başarısız bulan Koç ve Yazıcı ise Bahçeli'nin 4 Mayıs 2005'te yeni
"milliyetçilik" tanımı yapması üzerine açıktan muhalefet kararı
aldılar.
Klasik çizgisinden "çağdaş kültür milliyetçiliğine" kayan bir yol
izleyeceği mesajını veren Bahçeli, "Türkiye'nin kardeş kavgası ve
etnik çatışmaya" sürüklendiği uyarısında bulunarak, ülkücü tabana
"sokakta değil, meşru siyaset zemininde" yer almaları; "silahla
değil, bilgisayarla meşgul olmaları" öğüdünde bulunmuştu.
Ülkücü camia, Bahçeli'nin bu açıklamasını tartışmaya hazırlanırken,
Özdağ, Yeniçağ gazetesinde, "MHP ve mozaikçilik" başlıklı yazısıyla
sert eleştirilerde bulundu. Özdağ, MHP'nin "ideolojik çöküntü"
içinde olduğunu savunarak şu ifadeleri kullandı:
"MHP'nin hiçbir kırmızı çizgisi kalmamıştır. Mevcut MHP'nin, 1965 -
1997 arasındaki programıyla esasında radikal Türk milliyetçisi olan
MHP ile en ufak bir ilgisi yoktur. Başbuğ'dan, 'Türk Birlikçi,
düzen karşıtı, AB'ye karşı tavırlı, 'ne mozaği ulan'lı ve Türk
olarak devralınan MHP'yi, Dr. Bahçeli sonunda AB'ci, statükocu,
düzene eklemlemiş, Türk birliğine karşı, mozaikçi ve nihayet
Türkiyeci' yapmıştır."
Genel merkezin yanıtı
MHP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Şandır ise yeni milliyetçilik
açılımına ilişkin soruya, "Yeni bir tanım değil. Sayın Bahçeli'nin
açıklamaları, Türkeş'in koyduğu ilkelerin özünde zaten var. Yeni
bir şey keşfedilmiyor. Bazı kişiler muhalefet etmek için bu
tanımlamayı kullanmak istiyor" yanıtını verdi.
Daha önce sadece AB politikası, terörist Abdullah Öcalan ve AKP'ye
karşı politika üretememekten şikayetçi olan Koç ve Yazıcı da
muhalefet etme gerekçelerine böylece "ideolojik sapmayı" da
ekledi.
12 Ekim 2003'teki son kongrede Bahçeli'yi destekleyen Koç ve
Yazıcı, teşkilatçı yönleriyle öne çıkıyorlar. Ankara'dan 63
delegenin imzaladığı bir bildiriyle isyan bayrağını açan Koç ve
Yazıcı, Bahçeli'nin MHP'yi taşıyamadığını, siyaset sahnesindeki
suskun tavrıyla MHP'nin hem iktidarda hem de muhalefette bulunduğu
dönemde başarısız olduğunu savunuyorlar.
'Hesaplaşmak istiyoruz'
Henüz kendilerine lider bulamayan Yazıcı, bu handikapı, "Bizim
işimiz liderlik yarışı değil. Biz hayal kırıklığına neden olan bu
yönetimle hesaplaşmak istiyoruz. Önce kurultay tarihi açıklansın,
liderimizin kim olacağını oturup konuşacağız" sözleriyle
açıklıyor.
Şandır ise, lideri olmayan bir hareketin ülkücü hareket içinde
başarıya ulaşamayacağını belirterek bu sözlere, "5 kişi basın
toplantısı yapıyor, 3'ü genel başkan adayı. Delege bu kişilere
'Bahçeli'ye alternatifiniz kim?' diye sorduğunda yanıt almazsa, o
harekete yönelmez, imza vermez. Hâlâ liderini bulamamış bir hareket
sonuç da alamaz" karşılığını veriyor.
Konferanslarla örgütleniyor
Milliyetçi hareketin geçmişinde önemli yeri olan ve bir dönem
Türkeş'in sağ kolu olan Muzaffer Özdağ'ın oğlu Ümit Özdağ da
çalışmalarını sessiz yürütüyor. İmzacıları destekleyeceği açıklanan
ancak ortak basın toplantısına katılmayarak aynı karede yer almayan
Özdağ, çalışmalarını Anadolu'da "konferans metodu" uygulayarak
sürdürüyor. Milliyetçi aydınların bulunduğu "Türk Ocağı"nın
desteğini de alan Özdağ, "Büyük Ortadoğu Projesi, AB - Türkiye,
Milliyetçilik - MHP" ekseninde il il dolaşarak konferanslar
veriyor. Daha önce konferanslar için MHP il teşkilatlarının
desteğini alan Özdağ, parti yönetiminin rahatsız olmasının ardından
çalışmalarını kendi ekibiyle yürütüyor.
Anadolu'da güç toplamak istiyor
Ülkücü tabanda popüler bir isim olan Namık Kemal Zeybek de, 12 Ekim
2003'te Bahçeli'nin yanında yer alarak MYK'ya girmişti. Bahçeli'nin
yönetim anlayışına ters düşen Zeybek, Özdağ gibi Anadolu'yu
gezerek, teşkilatlar ve ülkücü taban üzerindeki etkinliğini
güçlendirmeye çalışıyor. Koç ve Yazıcı'nın başlattığı muhalefete,
düzenlenen basın toplantısına katılarak desteğini veren ve genel
başkanlık için nabız yoklayan Zeybek, Tercüman gazetesinde yazdığı
köşe yazılarıyla da tabana sesleniyor.
Lider çıkmazsa Ongun aday
Bahçeli'ye karşı 12 Ekim 2003 kongresinde liderlik yarışına giren
ancak kaybeden Ramiz Ongun ise müzmin muhalif olarak parti içinde
her muhalif kıpırdanışa destek veriyor. Liderlik konusunda, "illede
ben olayım" ısrarı bulunmayan Ongun, "Bahçeli'nin, MHP'yi
milliyetçilik çizgisinden uzaklaştırdığını, pasifleştirip,
ilkesizleştirdiğini" savunuyor. Ongun'un, muhalif hareketin lider
arayışında çıkmaza girmesi halinde yeniden genel başkanlığa
soyunacağı dile getiriliyor.
Yeniçağ'dan Bahçeli için 'kanser' iddiası
MHP içindeki iktidar mücadelesi, ülkücü camiaya yönelik yayın yapan
Yeniçağ ve Ortadoğu gazetelerinin yayınlarına da yansıyor. Bahçeli,
muhalefetin sesine yer veren ve sağlık sorunlarına ilişkin yayınlar
yapan Yeniçağ'a tepkisini, "Bir gazete aracılığıyla seviyesiz ve
alçakça bir propagandayla kanser olduğumu iddia ettiler" sözleriyle
dile getirmişti.
Bu iddianın ortaya atılmasından bir süre sonra Yeniçağ'ın Yönetim
Kurulu Başkanı Ahmet Çelik tartaklanmış ve arabası
kurşunlanmıştı.
Ortadoğu gazetesinin sahibi Zeki Saraçoğlu da Yeniçağ'ı
eleştirerek, "Kanser, kalp diyerek bir insanın sağlığını siyasete
alet ettiler" dedi. Yeniçağ İcra Kurulu Başkanı Ahmet Yabuloğlu
ise, "İlla herkes, 'Bahçeli iyi iş yapıyor' diye yazmak zorunda
değil. Hem Bahçeli'nin, hem muhalefetin sesine yer veriyoruz"
diyor.
Bahçeli'den muhaliflere 'Hodri meydan'
Muhalif hareketleri yakından izlemeye alan parti yönetimi, telaşa
kapılmış gözükmüyor. Parti içi demokrasinin gelişimi açısından
muhaliflere müdahale edilmemesi talimatını veren Bahçeli,
girişimlerinden duyduğu memnuniyetsizliği ise, "İktidarın tek
alternatifi haline geldiğimiz bir ortamda, olağanüstü kongre
talebini anlamakta ülkücü hareket güçlük çekiyor" sözleriyle dile
getiriyor. "İmzaları getirsinler, kongreyi toplayayım" diyerek
muhaliflere "hodri meydan" diyen Bahçeli, MHP'nin kongreden "çifte
su verilmiş çelik" gibi çıkacağını savunuyor.
Eski bakanlar da hareketli
MHP'li eski bakan ve milletvekilleri, muhalefette bir yer bulmaya
çalışıyor. Eski bakanlar Namık Kemal Zeybek ve Hüsnü Yusuf Gökalp
muhaliflerin toplantısına katıldı. 40'a yakın eski milletvekili ve
eski bakan Ramazan Mirzaoğlu da yönetimden şikâyetçi.
Haber: Önder Yılmaz
Kaynak: