Bahçeli'ye Fethullah Gülen tepkisi!
Abone olMHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin Fethullah Gülen'le ilgili sözleri merkez sağ siyasette tepkilere yol açtı
Bahçeli ayrıca Gülen'den 'cemaatin' faaliyetlerini askıya
almasını istedi. Bahçeli'nin sözleri başta milliyetçi camia olmak
üzere siyaset dünyasında tepkiyle karşılandı. TBMM Başkanı Mehmet
Ali Şahin, Bahçeli'nin açıklamasını 'Gülen'e büyük bir haksızlık'
olarak nitelerken Hocaefendi'nin adının politikaya
karıştırılmamasını istedi. Eski DP Genel Başkanı Süleyman Soylu da
Bahçeli'nin sözlerini tarihî hata olarak değerlendirdi. Soylu,
"Gülen'in hizmetlerini siyasî kavgaya çekmeye çalışıyor. Ağzında
bir bakla varsa çıkarsın." dedi. Bahçeli'yle aynı görüşte
olmadıklarını söyleyen BBP Genel Sekreteri Mustafa Destici de,
"Türkçe Olimpiyatları'nı mı askıya alacak, binlerce, yüz binlerce
öğrenciye bilim öğrettiği okulları mı askıya alacak?" diye sordu.
Eski MHP Trabzon Milletvekili Orhan Bıçakçıoğlu da "Tamamen bir
talimatın ürünüdür. Bu bildirinin cevabını Türk seçmeni 12
Haziran'da verecektir." diye konuştu.
Bazı çevrelerin Ergenekon soruşturmasını 'Fethullah Gülen ve cemaat' yaftasıyla akamete uğratma taktiği her geçen gün kendisini belli ederken, MHP lideri Devlet Bahçeli'den dün ilginç bir çıkış geldi. Bahçeli, "Bazı dava süreçleri kapsamında Fethullah Gülen cemaati etrafındaki tartışmalar'' başlığıyla yaptığı yazılı açıklamada, adli süreçlerde kanun ve meşruiyet dışına çıkıldığı kanaatinin toplumda giderek yer ettiğini ileri sürdü. Dava süreçlerinin ilahiyat fakültelerinin hocalarını da kapsayacak şekilde genişletilmesinin, bu yöndeki endişeleri daha da artırdığını öne süren MHP lideri, söz konusu uygulamaların kasıtlı ve bilinçli bir şekilde bir merkezden yönetildiği, Fethullah Gülen Hocaefendi ve cemaatinin de bunların arkasında olduğu düşüncesinin yaygınlaştığını iddia etti. Bunun da Hocaefendi ve cemaatini zan altında bıraktığını savunarak, şöyle devam etti: "Bu konudaki gerçeklerin bir an önce inandırıcı biçimde ortaya konulması ve kamuoyundaki endişe ve tereddütlerin giderilmesi bu bakımdan önem taşımaktadır. Hiç kimseyi haksız yere suçlamak veya şaibe altında bırakmak niyetinde olmadığımızı herkes çok iyi bilmelidir. Fethullah Gülen Hocaefendi yurtdışındadır. Türkiye'deki cemaatin bu konuda bir dahli varsa, Hocaefendi'nin cemaat üzerinde tam olarak etki ve kontrol icra edemediği, bilgisi ve iradesi dışında bazı unsurların bu işlere karışmış olacağı bir ihtimal olarak karşımızdadır. Diğer akla gelen husus ise Türkiye'deki cemaatin başka odaklar tarafından yönlendiriliyor olabileceğidir. Her iki ihtimal de çok vahimdir. Bu durum karşısında Türkiye'nin geleceği bakımından ve Fethullah Gülen Hocaefendi ve cemaatinin zan altında kalmaması ve yıpranmaması düşüncesiyle Hocaefendi'nin, bu konuda sessiz kalmayarak inisiyatif almasının, net ve kararlı bir tavır koymasının gerekli olacağı düşünülmektedir. Bu tespitlere ve görüşlere katılıyorlarsa durum bütün unsurlarıyla aydınlanana kadar Hocaefendi'nin, Gülen cemaati mensuplarının, bu konularla hiçbir şekilde ilgisi olmadığını göstermek bakımından cemaatin faaliyetlerini durdurduğunu veya askıya aldığını açıklamasının yerinde ve yararlı olabileceği akla gelmektedir. Bu görüş ve düşüncelerimizin, iyi niyet ve samimiyetinden hiç kimse şüphe duymamalıdır.''
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, Fethullah Gülen
Hocaefendi'yle ilgili şok açıklamalarına tepki yağdı. Sürpriz
çıkış, siyasi çevreler ile ülkücü camiada şaşkınlığa yol açtı. MHP
liderinin, siyasi nezaketi aşan itham edici açıklamalar yaptığının
altı çizilirken, Bahçeli'nin aslında Gülen'in hizmetlerini hedef
aldığı yorumları öne çıktı. Bu çerçevede, Bahçeli'ye,
'dezenformasyon çalışmaları' ve 'kara propagandaya teslim olduğu'
eleştirileri yöneltildi. Milliyetçi isimler, MHP'nin ait olduğu
yerden farklı bir zemine kaydığı, bu tür tavırların, partiyi CHP
ile aynı çizgiye yerleştireceği uyarısını yaptı. Parti tabanının
duygularını, eski MHP Trabzon Milletvekili Orhan Bıçakçıoğlu, şu
sözlerle özetledi: "CHP Genel Başkanı yapsa yadırgamazdım. Bu
gaflet değilse nedir? Cevabını Türk seçmeni 12 Haziran'da
Bahçeli'ye verecektir."
BAHÇELİ GAFLET İÇİNDE
Okumak için ikinci sayfaya
geçiniz
CHP lideri yapsa yadırgamazdım
Orhan Bıçakçıoğlu (Eski MHP Trabzon
Milletvekili): Böyle bir açıklamayı CHP Genel Başkanı
yapsaydı yadırgamazdım. Cumhuriyet tarihi boyunca Türk milletine,
İslam dinine en büyük hizmeti geçen şahsiyetlerden birine bu
şekilde bir açıklama yapmak gaflet değilse nedir? Tamamen bir
talimatın ürünüdür. Bu bildirinin cevabını Türk seçmeni 12
Haziran'da Bahçeli'ye verecektir. Devlet Bahçeli'nin tek korkusu
Balyoz, Ayışığı gibi darbe planlarının ucunun kendine dokunacağını
bilmesidir. 2003'teki darbe planlarının tamamından haberi vardır.
Bahçeli, yanına giden birçok kişiye, "Bu ülkenin beka sorunu
vardır, o da Fethullah Gülen'dir." diyen biridir.
Gülen son açıklamasında bütün sorulara cevap verdi
Murat Sökmenoğlu (MHP'li eski TBMM Başkan Vekili): Sayın Fethullah Gülen'in son açıklaması zaten Türkiye'de bütün sorulara ve sorgulara cevap teşkil etmektedir. Çok net bir açıklamadır. Dünyanın çeşitli yerlerindeki Türk okullarının mevcudiyeti; bizatihi siyaset yaptığım zamanda gidip görmüşümdür ki dünyada eşi ve enderi olmayan eğitim programı ile gençliğe ışık tutmaktadır. Ancak bu okulları siyasete alet etmek fevkadale yanlıştır. Türkiye bu ilintili siyasetten vazgeçmeli bence.
Hocaefendi'nin yaptıkları MHP'nin hedefleriyle aynı
İsmail Köse (Eski MHP Erzurum Milletvekili): Hemşehrim ve ülkeye güzel hizmetler veren Hocam'a bir zarar gelmesine, çirkin laflar edilmesine gönlüm razı olmaz. Frekanslarımız aynı, davamız aynı. Milli ve manevi güçleri karşı karşıya getiren bir oyun tezgahlanıyor. Biz bu oyuna gelmeyelim. Ne MHP Hocam'a düşmanlık içerisinde olabilir ne de Hocam MHP'ye husumet duyacak bir insandır. Meclis kürsüsünde Hocaefendi'yi çete olarak suçlayan zihniyette sözler duyuyoruz. Bunları kınıyorum. Sayın Bahçeli ile birlikte Türkmenistan'daki okullara gittim. Tebriklerini iletti Sayın Bahçeli.
Hocaefendi günlük siyasete alet edilmemeli
Muammer Cindilli (Ülkücü siyasetçi ve işadamı): Fethullah Gülen Hocaefendi'yi, Hasan Harakani ve Ahmet Yesevi'nin Anadolu'nun İslamlaşması rolünün günümüzdeki izdüşümü olarak görüyoruz. Hocaefendi'nin kendisi ve kendisine benzer Türk İslam önderlerinin her zaman hürmetle, saygıyla yad edilmesi gerektiğini, günlük siyasete alet edilmemesi gerektiğini söylemek istiyorum. Bu hareketi, Prof. Dr. Ömer Lütfü Barka'nın 'Kolonizatör Türk Dervişleri' isimli kitabını okumayanların analiz edemeyeceğine inanıyorum.
Eğitim hizmetlerive Türkçe Olimpiyatları'nı mı askıya alacakmış?
Mustafa Destici (BBP Genel Sekreteri): Devlet
Bey'le aynı düşünmüyoruz. Bir darbe ve cunta girişiminin karşısında
ilk siyasetçilerin durması lazım. Bu sivil otoriteye yapılıyor. Bu
tür girişimleri Fethullah Gülen Hocaefendi ile bağdaştırmak, bu
işlerin sorumlusu olarak Hocaefendi'yi göstermek doğru değil.
Fethullah Gülen Hocaefendi neyi askıya alacakmış? Türkçe
Olimpiyatları'nı mı askıya alacak, binlerce, yüz binlerce öğrenciye
bilim öğrettiği okulları mı askıya alacak?
Bahçeli ağzındaki baklayı çıkarsın
Demokrat Parti'nin (DP) eski Genel Başkanı Süleyman Soylu, Devlet
Bahçeli'ye, "Ağzındaki baklayı çıkar." diye seslendi. "Sayın
Bahçeli, seçim psikozuna girmiş." görüşünü dile getiren Soylu,
yapılan açıklamanın, TBMM içinde bulunan bir muhalefet partisi
liderine yakışmadığını savundu. MHP Genel Başkanı'nın sözlerini,
'inanç özgürlüğünü, fikir ve ifade hürriyetini sınırlandıracak bir
açıklama olarak' gördüğünü dile getiren Soylu, şunları söyledi:
"Anladığım kadarıyla Sayın Bahçeli'nin ağzında bir bakla var. Bu
baklayı çıkarması lazım. Kendi partisine bu tip talimatlar
verebilir. Ama Türkiye'nin dünyadaki en önemli açılımlardan birini
yapan Sayın Fethullah Gülen'le ilgili değerlendirmede bulunması
bana göre tarihi bir hatadır. Türkiye'nin meselelerini iyi takip
eden insanların Sayın Gülen'e sadece müteşekkir olmaları beklenir.
Hem yapılan faaliyetlerle ilgili hem de ülkemizin birliği ve
beraberliği ile ilgili ortaya konulmuş olan tablodan dolayı
teşekkür beklenir. Türkiye'nin kutuplaşmasını, kamplaşmasını
bugünlerde bile verdiği mesajlarla bir şekilde yumuşatmaya çalışan,
diyaloğu sürekli geliştirmeye çalışan bir anlayışa bu hücumu çok
anlamsız buluyorum. İhtilaflı bir hal olarak görüyorum. Millet bunu
karşılıksız bırakmayacaktır. Sayın Bahçeli aynı açıklamayı
referandum öncesi yaptı ve bedelini çok ağır bir şekilde ödedi.
Şimdi de Sayın Gülen gibi çok mümtaz bir şahsiyeti hedef alarak,
aslında Gülen'in hizmetlerini siyasi kavgaya çekmeye çalışıyor.
Bahçeli'nin çırpınışları beyhudedir. Israrla söylüyorum ağzında bir
bakla varsa çıkarsın, hepimiz bilip ona göre konuşalım."
Gülen'i iç politikaya karıştırmak haksızlık!
TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin, MHP lideri Devlet Bahçeli'nin
açıklamalarını 'Fethullah Gülen'e büyük bir haksızlık' olarak
niteledi. Şahin, Hocaefendi'nin adının iç politikaya
karıştırılmaması gerektiğini savundu. Bundan siyasi menfaat
umanların da bir şey elde edemeyeceklerini vurguladı. Yargının
aldığı kararlara ilişkin Gülen'in suçlanmasına ise, "Yargı
kararıyla Gülen'in ne alakası olabilir, hiçbir alakası yok. Bana
göre bunlar son derece haksız ve yersiz değerlendirmelerdir." dedi.
Fethullah Gülen'in 'ABD'de kendi halinde, ilimle meşgul olan bir
insan' olduğunu söyleyen Meclis Başkanı, "O bir ilim insanıdır.
Kendini bildi bileli insanları irşat etmeye çalışan bir insandır.
Dolayısıyla Türkiye'deki günlük politika içinde onun isminin
geçmesinden kişisel olarak rahatsızlık duyuyorum." diye konuştu.
Bahçeli'nin 'cemaatin faaliyetlerinin durdurulması' talebiyle
okulların kapatılması gibi bir anlam çıktığının hatırlatılması
üzerine de şu değerlendirmeyi yaptı: "Bu okullar birtakım dernek,
vakıf ve hayırseverlerin okullarıdır. Bunların hiçbiri Fethullah
Gülen Hocaefendi'nin okulu değildir. Bu dernek ve vakıflar da zaten
yine bilime ve insanlığa hizmet eden faaliyetler yapıyor."
Kılıç: Bu tavır MHP'yi CHP'ye daha da yaklaştırır
AK Parti Grup Başkan Vekili Suat Kılıç, Bahçeli'nin tavırlarının
MHP'yi CHP'ye daha da yaklaştıracağı uyarısında bulundu. Bu tavrın,
MHP'ye yakışan bir tavır olmadığının altını çizen Kılıç, Ülkücü
Hareket'in kurucu lideri merhum Alparslan Türkeş'in Fethullah
Gülen'e yazdığı mektuba işaret etti, "Açsınlar o mektuba bir kez
daha göz atsınlar." tavsiyesinde bulundu. "MHP Genel Başkanı'nın
dezenformasyon kampanyalarına ve kara propagandalara teslim olduğu
anlaşılıyor." tespitini yapan Kılıç, MHP'nin ait olduğu yerden
farklı bir zemine kaydırılmakta olduğu ikazını yaptı ve şöyle devam
etti: "Bu zemin milli iradeyi hafife alan, özgürlükleri kısıtlayan,
demokratik alanı daraltmayı amaçlayan ulusalcı bir zemindir. Bu
bakış açısı MHP'yi CHP'nin çizgisine biraz daha yaklaştırır. Türk
toplumunun kanaat önderleri ve milletimizin değer verdiği
şahsiyetler hakkında MHP'nin bakış açısının CHP'yle aynı değil
farklı olmasını beklerdik. Daha da ötesi, CHP'nin de MHP'nin de bu
konuda müspet bir bakış açısı oluşturabilmelerini temenni
ederdik."
BAHÇELİ ÖTANAZİ
İSTİYOR
Diğer tepkileri okumak için üçüncü sayfaya
geçiniz
Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli yine tuhaf bir açıklamaya imza attı ve 'Fethullah Gülen cemaatinin faaliyetlerini askıya almasını' önerdi. Siyaset bilimi, sosyoloji, psikoloji, fizik, kimya ve Bahçeli'nin en iddialı olduğu alan 'matematik' bu teklif karşısında aciz kalıyor! Bahçeli belli kesimlerin pompaladığı iddiaları ciddiye almış, bununla da kalmamış bir sivil toplum hareketinin faaliyetlerini askıya almasını istemiş. Bahçeli'nin yazılı açıklamayla dile getirdiği tezlerin mantık süzgecinden geçirilip değerlendirilmesine gerek yok. İfadeler, üzerinde kalem oynatmaya değmeyecek cinsten.
Ben sadece MHP'lilere iki örnek anlatmak istiyorum. İkisi de Erzurumlu iki MHP'li yakınımla yaşadıklarım. Referandum sürecinde oylarının rengini öğrenmek ve 'evet' oyu kullanmaları konusunda fikir beyan etmek üzere görüştük. Açıkçası en azından birinden hiç umutlu değildim. Birincisi şöyle söyledi: Çevremden çok baskı gördüm ama hayır konusunda ısrarcıydım. Bir televizyonda Genel Başkan'ı seyrettim. Hocaefendi ile ilgili söylediklerine kızdım, evet vereceğim. İkincisinin cevabı daha manidardı: Biz anamızın bacımızın başörtüsüne rahibe kıyafeti diyenlerin arkasından gidenlerin arkasından gitmeyiz. İki mesaj da açık ve önemli: "CHP'nin peyki haline gelmiş bir parti istemiyoruz."
Referandum sürecinde kendini ve tabanını inkâr ederek CHP'nin peşine takılan Bahçeli, 12 Eylül'de sandığa yansıyan iradeyi doğru okumamakta ısrar ediyor. İnsanların anlamakta zorlandığı matematik denklemler ve Latin harfleriyle yapılmış ebcet hesaplarıyla iktidar olunmaz. Zaten ortada CHP var, onun kötü bir taklidine insanlar neden oy versin?
Bahçeli bu beyanatıyla MHP'yi var eden ilkelere ve o ilkeler çerçevesinde oluşmuş tabana hakaret ediyor. MHP nereden nereye savrulmuş. Efsanevi lideri Alparslan Türkeş, Gülen hakkında hiçbir zaman menfi şeyler söylemedi ve söyletmedi. Türkeş, 28 Şubat öncesi Susurluk sürecine Gülen'in adının karıştırılma teşebbüsünden fevkalade rahatsız olmuş, hareketten ve yurtdışında açılan okullardan övgüyle söz etmiş, iddiaları esefle karşılamıştı. MHP lideri Türkeş o tarihlerde şöyle demişti: "Şahsi malı olarak bir tek dikili ağacı bulunmayan, kendini ilme ve ilmin yayılmasına adayan memleketimizin manevi dinamiği olan Hocaefendi'nin Avrupa'dan Yakutistan'a kadar olan çalışmaları her manada takdire şayandır. Hocaefendi, Türk milletinin gönlünde hak ettiği yeri almıştır. Hiçbir zan veya iftira bu yeri sarsamaz." Türkeş o günün iftira ve komplolarına aldanmıyor, Gülen hareketinden bu sözlerle bahsediyordu. MHP'nin şimdiki başkanı Devlet Bahçeli ise kendini Aydınlıkçıların ve Ergenekon kalemşorlarının rüzgârına kaptırmış, gidiyor. Maalesef Devlet Bey, ne Gülen'i ne hareketi ne de genel anlamıyla sivil toplumu anlamış. Siyasetten ne kadar anladığı ise 13 Haziran sabahı ortaya çıkacak.