Bahçelinin nefesi Erdoğanın ensesinde
Abone olMHP Grup Başkanvekili Oktay Vural "Korkunun ecele faydası yok. Sayın Genel Başkanımızın nefesi ensende" dedi.
MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, "hangi oyun oynanırsa
oynansın, gündemi değiştirmek için ne yapılırsa yapılsın, artık
sandığın geldiğini" savunarak, "Korkunun ecele faydası yok. Sayın
Genel Başkanımızın nefesi ensende" dedi.
Vural, düzenlediği basın toplantısında, ekonomik krizin bedelini
çalışan, emekli, esnaf, işçi ve gençlerin ödediğini, AK Parti’nin,
çalışanların alın terini vermediğini söyledi.
Hükümetin, bu dönem içerisinde yan gelip yattığını savunan Vural,
bugün çalışma hayatında barışın bulunmadığını ifade etti.
Hükümetin, vatandaşların sorunlarıyla ilgilenmek yerine, küresel
sermayenin isteklerini gerçekleştirmek, dış politikadaki
teslimiyetçiliğini örtmek amacıyla sanal gündemler oluşturduğunu
öne süren Vural, "Bu kadar toplumundan, milletinden kopuk, bu kadar
milletine şaşı bakan zihniyetin Türkiye’yi yönetmesi kadar utanç
verici bir tablo yoktur" dedi.
Vural, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, çalışan bütün kesimlere
gözlerini kapattığını, kalbinin mühürlü olduğunu, Türkiye
Cumhuriyeti devleti ve milletini temsil etmekten, hakkını
korumaktan uzak olduğunu ileri sürerek, Erdoğan’ın, "ekmek
bulamıyorlarsa pasta yesinler" anlayışının, Türkiye’deki temsilcisi
konumuna geldiğini savundu.
-"O MAKAMDA OTURMASI BİLE ZULDÜR"-
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer’in,
çalışandan, emekten yana tavır oluşturamadığını ve Dinçer’e
güvenlerinin kalmadığını kaydetti.
Vural, Dinçer’in, çalışma hayatı ve emekle hiç ilgilenmediğini öne
sürerek, çalışma barışını oluşturmak mümkün olmadığı için gensoru
önergesi verdiklerini bildirdi. Vural, "Böyle bir tablo karşısında,
böyle bir bakan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı olarak, o makamda
oturması bile zuldür. Kanunun sana verdiği görevleri ihmal ettin,
savsakladın. Açılım, saçılımla ilgili hususlar peşinde koşan
birisin" diye konuştu.
Hiçbir başbakanın, medyaya, TEKEL işçisine hakaret edemeyeceğini
dile getiren Vural, sözlerini şöyle sürdürdü: "Yandaş medya
muhalefetin yanındaymış... Elini vicdanına koy.
Meteoroloji haberlerinde, spor haberlerinde varsın. Sabah, öğlen,
ikindi, akşam, her konuda spikerden, muhabirden daha fazla
konuşuyorsun, iş yapmıyorsun, konuşuyorsun. Lafla peynir gemisi
yürümüyor. Deniz bitti. Havuç ve sopayla medya üzerinde sürekli
baskı oluşturuyorsun. 1-22 Ocak 2010 tarihleri arasında Erdoğan
hakkında çıkan haber sayısı 8 bin 7, Devlet Bahçeli hakkında çıkan
656. Yavuz hırsız ev sahibini bastırırmış, aynen bu... Medya,
halkın bilgi edinme gücünü kullanmalı. Ama Başbakan’ın her
ifadesini, manşetlere taşıyıp, AKP’nin politik pazarlaması
yapılması, medyanın kendi bindiği dalı kesmesidir. Takımların
transfer politikalarına kadar müdahale ediyorsun. Eğer bu kadar çok
konuşmazsa, mızrağın çuvala sığmayacağı gözükecek. Onun için her
söylediği, diğerini tekzip ediyor. Başbakan, sonra kalkıp, ’yandaş
medya muhalefetin yanında’ diyebiliyor." Vural, Hükümetin, TEKEL
işçilerine karşı tutumunu da eleştirerek, Devlet Bakanı ve Başbakan
Yardımcısı Bülent Arınç’ın, daha önce "TEKEL’in özelleştirilmesi
hak gaspı olacaktır" dediğini, bunun "utanç" vesikası olduğunu
savundu. Vural, gazetecilere bu konuşmaya ilişkin CD dağıtarak,
"Utanır insan bunu görür ağlar, bir daha televizyona çıkmaz. Hangi
yüzle gidiyorsun oraya" dedi.
-"SANDIKLA GELDİN, SANDIKLA GİDECEKSİN"-
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, partinin grup konuşmasında
emeklilerin maaşlarını artırdıklarını açıklamasına rağmen
emeklilerin, zamlı maaşı alamadığını anımsatan Vural, Erdoğan’ın
daha sonra emeklilere kızdığını, suçladığını söyledi.
Vural, Erdoğan’a, "Emeklilerin, incir çekirdeğini bile
doldurmayacak bu zamma bile nasıl muhtaç olduklarını biliyor musun,
onun ızdırabını duyuyor musun?" diye sordu.
Başbakan Erdoğan’a, "Sandıkla geldin, sandıkla gideceksin. Millet
iradesiyle geldin, millete hizmet etmiyorsan gideceksin" diye
seslenen Vural, "Sen bu millete hizmet etmedin, sen artık avucunu
yalayacaksın. Seni hiçbir şey kurtaramayacak. Hangi oyunu
oynarsanız oynayın, gündemi değiştirmek için ne yaparsanız yapın,
artık sandık geldi. Korkunun ecele faydası yok. Sayın Genel
Başkanımızın nefesi ensende. Yapıştın zamkla oraya, her türlü oyunu
oynuyorsun" görüşünü dile getirdi.
-"ASKER-SİVİL GERİLİMİ ÜZERİNDEN SİYASET"-
Vural, askere sivil yargı yolunu açan düzenlemenin Anayasa
Mahkemesince iptaline ilişkin soru üzerine, Hükümetin, asker-sivil
gerilimi üzerinden siyaset üretmek için yasanın iptal edilmesine
yönelik zemin hazırladığını öne sürdü.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün, bu kanunu onaylarken 8 Temmuz
2009’da, tereddütleri giderecek yasal düzenlemelerin ivedilikle
yapılmasının uygun olacağını söylediğini anımsatan Vural,
"Yapılsaydı, belki bu yasa iptal edilmeyecekti, tartışma
olmayacaktı. Tartışma olmayınca, Başbakan neye sarılacak, neden
besleniyor, bunlardan. Cumhurbaşkanı ivedilikle düzenleme yapın
diyor ama Hükümet yapmıyor. Belki bunun iptal edilmesini istiyordu.
Amaç, bunun üzerinden siyasal rant oluşturmak" dedi.
Vural, Başbakan’ın, iğneyi kendisine batırmadığı gibi millete
sürekli çuvaldız batırdığını savunarak, "Sanki bulunmaz Hint
kumaşı. Hukuk dışı bir eylem varsa, üzerine gitmezsen namertsin.
Görevini yapmamışsın. Başbakan ’duyduk ama gerilimden yana olmadık’
diyor. Şimdi niye yanasın? Şimdi belki bunları kendisi mi verdi
bilmiyorum? Sağda solda bir sürü plan var, Erdoğan 7 yıldan beri
iktidarda" diye konuştu.