Bahçelievler'de kilise görevlisine saldırı
Abone olBahçelievler'deki bir kilisede din görevlisi olarak görev yapan 58 yaşındaki Semir Serkek, saldırıya uğradı.
Bahçelievler'deki bir kilisede din görevlisi olarak
görev yapan 58 yaşındaki Semir Serkek, dün gece kimliği belirsiz
kişiler tarafından sözlü ve fiziki saldırıya uğradığını öne sürerek
şikayetçi oldu.
"KELİME-İ ŞEHADET GETİR" DEDİLER
Şahısların geç saatte içeri girmeye çalıştığını ifade eden Serkek,
"Bana 'Müslüman Mahallesi'nde kilisenin ne işi var. Son din
İslam'dır. Kelime-i Şahadet getir.' dediler. Ben de saygılı
olmalarını söyleyince, içlerinden biri göğsüme tekmeyle vurdu.
Sonra gülüşüp gebereceksin diyerek kaçtılar" dedi.
Olay, Siyavuşpaşa Mahallesi Orkide Caddesi Gül Sokak numara 11'deki
binanın bodrum katındaki Presbiteryen Lütuf Kilisesi'nde, dün 21.15
sıralarında meydana geldi. Kilisede 11 yıldır din görevlisi
(pastör) olarak çalışan Semir Serkek, Paskalya (diriliş) Bayramı
öncesi yaşadığı saldırıyı şöyle anlattı:
"İşlerimi hallettikten sonra, çıkmak üzereyken kapı zili
şiddetli bir şekilde çaldı. İlk başlarda iki genç gördüm. Kapıya
yanaşınca 4 kişi olduğunun farkına vardım. 'Buyurun ne
istiyorsunuz?' diye sordum. İçeri girmek istediklerini söylediler.
Ben de 'Şu an müsait değilim. Yarın gelirsiniz' dedim. Şimdi gelmek
istediklerini söylediler. Ben de onlara her istediğin yere
girebiliyor musun? dedim. Bana 'Burası neresi?' diye sordular.
'Kapıya bakınca neresi olduğunu anlarsınız' dedim. Kapıya bakınca
alaylı bir dille kilise olduğunu söylediler. Argo bir dille
birbirleriyle gülüştüler" ifadelerini kullandı.
Şahısları uygun zamanda çay içmeye çağırdığını ifade eden Serkek,
"Şahıslar içeri girmekte ısrar edince tuhaf oldum. Geçmişi biraz
hatırlamaya başladım. Özellikle Malatya Zirve Yayınevi'ni (Nisan
2007'de, Malatya'daki Zirve Kitabevi'ne yapılan baskında biri Alman
ikisi Türk üç Hristiyan'ın boğazları kesilerek öldürüldüğü olay)
hatırladım. Öyle olunca doğal olarak daha sonra gelirsiniz dedim.
Aralarından biri 'Müslüman mahallesinde kilisenin ne işi var' dedi"
diye konuştu.
Gençlerden birinin 'Biz gelsek bize ne öğreteceksiniz?' diye
sorduğunu, kendisinin de 'Ne isterseniz, onu öğretirim" dediğini
dile getiren Serkek, "Bana 'Kur'an öğretecek misin?' dediler. Ben
de 'Burası kilise Allah'ın kelamı anlatılır. Kur'an-ı Kerim'i
camide hocadan öğreneceksin" dedim. Gençlerden biri Kelime-i
Şahadet getirerek, bana da getirtmeye çalıştı. Onlara yaptıklarının
ayıp olduğunu söyledim. Ben camiye gelsem ve bu şekilde davransam,
nasıl karşılayacaklarını sordum. Bana 'Son din böyledir. Yoksa
toprağın altında geberip gideceksin' dediler. Ben de 'Ayıptır'
deyince, merdivende oturan takkeli 1.80 boylarındaki genç, eğer
Kelime-i Şahadet getirmezsen diyerek ayağıyla göğsüme büyük bir
darbe indirdi. Göğsüme vurur vurmaz merdiven korkuluklarına
tutundum. Yere yığılmadım. Sonra gülüşerek Kelime-i Şahadet
getirerek kaçtılar. Arkalarından baktım ve polise haber verdim"
dedi.
"1999 yılından 2007 yılına kadar birçok hikye yazıldı ve birçok
insan öldürüldü" diyen Serkek, "İnsanları öldürenler 17-18
yaşlarında çocuklardı. Bunların arkasında kim vardı? Bugün
görüyoruz. Arkasında devlet adamları ve bürokrasi var. Bu bir
komplo. Ben bu ülkeyi seviyorum. Bütün insanlarını canım kardeşim
gibi görüyorum" şeklinde konuştu.
"NEDEN MERDİVEN ALTINDA İBADET YAPIYORUM"
Resmi makamlara yazı yazmasına rağmen ibadet yeri için kendilerine
yer gösterilmediğini ve merdiven altında ibadet etmek zorunda
kaldığını söyleyen Serkek, "Bana 300 - 400 metrekare yer
vermiyorlar. Hristiyan olmam onları rahatsız ediyor. Bu, devletin
çözmesi gereken bir durum. Devletin bu konuya çare bulması
gerekiyor. Apartman altında ne işimiz var" dedi.
Yaşadığı olayın ardından Bahçelievler Polis Merkezi'ne giderek
şikayetçi olan Semir Serkek, ayrıca darp raporu almak için Bakırköy
Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde sağlık kontrolünden
geçirildi.