Bahçeli'den Yavuz Bingöl ve Berkin bombası!
Abone olMHP lideri Bahçeli Twitter 'dan yaptığı açıklamada Erdoğan'a övgüleri ile gündeme gelen Alev Alatlı ve Yavuz Bingöl'ü topa tuttu...
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli,
Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri töreninde Erdoğan’ı
göklere çıkartan Alev Alatlı’nın sözlerini eleştirdi.
Bahçeli, Berkin Elvan ve Erdoğan tartışmasıyla gündeme
gelen Yavuz Bingöl için de sert göndermelerde
bulundu.
“Yerel dolandırıcılığı görmeyen, yerel ve küresel bağlantılı
soygunu inkar edenden aydın falan olmaz” diyen Bahçeli, “Heyhat,
böyle bir ortamda 15 yaşındayken 16 kiloya düşerek hayatını
kaybetmiş Berkin Elvan’a ve annesine hakaret de normal görülür”
dedi. MHP liderinin isim vermeden hedef aldığı Yavuz Bingöl, Ahmet
Hakan'a verdiği röpotarjda Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Berkin Elvan'ın
annesini yuhalatması için yaptığı yorumla ağır tepki toplamıştı.
Bingöl, Gezi eylemlerinde Erdoğan'ın ölmüş annesine edilen küfürler
nedeniyle Berkin'in annesini yuhalattığını iddia etmişti.
"HER DEĞERİMİZ KURBAN
VERİLİYOR"
Twitter hesabından gündeme ilişkin açıklamalarda bulunan
Bahçeli şunları kaydetti:
“Takdir edersiniz ki, kökünden kopan, geleneğinden ayrılan,
geçmişinden sapan fert, toplum ya da milletlerin ayakta kalma
şansları yoktur. Kuşaklar boyunca yaşayarak geldiğimiz geçmiş;
bugünün hal tercümesi, geleceğin heyecan ve hedef terennümüdür.
Zihnini ve idrakini muvazaalara esir bırakmışlar için geçmiş;
üzerinde karalama ve oynamalar yapılan gevşek dokulu bir istismar
aracıdır. Muvazaalar tehdit doludur ve bugüne getirdikleri
kolaylıkları yarınlarda çıkaracakları ağır bedellerle ödetirler.
Üzülerek görüyorum, sadece geçmişimiz değil; her değerimiz, her
emanetimiz, her mirasımız ikiliklere ve cepheleşmelere kurban
veriliyor. Bu da yetmiyor, insanımız bir yanda eskinin bir timsali,
diğer yanda yeninin henüz taşınmamış bir kiracısı olarak sunuluyor.
Onlarca asrı bulan kaynaşmamız ve kardeşliğimiz dolambaçlı
sözlerle, maksatlı ve nifak kokan iddialarla aşağılanıyor,
ayrıştırılıyor.
"SUÇ GENÇLERİN DEĞİL"
Milli ve manevi değerlerimize yabancılaşanlar, insanımıza fildişi
kulelerden bakanlar gençlerimizi küçümsüyor ve hafife alıyorlar.
Diyorlar ki, ‘Einstein kimdir deseniz? Her gencin diyecek bir sözü
vardır. İbni Sina kimdir deseniz? Çoğu bundan habersiz.’ Bu bir
yalandır. Yine diyorlar ki, ‘yabancı popçuları ezbere sayan,
atalarının kelimelerinden mahcubiyet duyan gençlerimiz var.’ Bu da
külliyen iftiradır. Neymiş, başka kültürlere ait yaşantıya özenen
gençlerimiz varmış. Beethoven’ı dinlemeli ama Itri’yi, Dede
Efendi’yi de bilmelilermiş. ‘Dede Efendi’ kimdir diye sorsanız
kendi dedesi, ‘Itri’ kimdir diye sorsanız, o da nereden çıktı
diyecekler Türk gençliğini küçük göremez. Türk gençliği Aziz
Dede’yi de bilir, Zekai Dedeyi de tanır. İsmail Dede’yi de sever,
Hafız Post’a da hürmet eder; yeter ki öğretilsin. Sadullah Ağa,
Basmacızade, Kömürcü Hafız, Murat Ağa gibi belki de en zengin his
tarafımız olan bu büyüklerimizi Türk gençliği sahiplenir. Dede
Efendi’yi Wagner, İbn-i Sina’yı Hipokrat, Yunus Emre’yi Verlaine,
Baki’yi Goethe yapamadığı için beğenmeyen varsa, suç onların
değildir. Eğer geçmişimiz ve geçmişteki faziletli isimlerimiz
bilinmiyorsa suç, Türk gençliğinin değil; iktidar
zihniyetinindir.
"AYDIN İPLERİNİ İKTİDARA
VERMEZ"
Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri töreninde konuşan
sözde alleme ve aydın şahsiyetlerden bize ait bir şey duydunuz mu?
Adını Türk-İslam tarihine altın harflerle yazdıran nice alim ve
arifimize bir tek atıf yapıldı mı? Hele birisi var ki, bugüne kadar
yazdığı kitapları manen yakmış ve münevverliği iktidar
mürebbiyeliğiyle değiştirmiştir. Buna göre, Rus yazar Aleksandr
Soljenitsin yaşasaymış, yüzbinlerce Suriyeli’ye kapılarını açan
hükümeti ve övülen şahsı ayakta alkışlarmış! ‘Evrensel
dolandırıcılığın hüküm sürdüğü zamanda gerçeği söylemek
devrimciliktir’ diyen George Orwell da alkışlarmış. Yani dünya alem
alkış yarışına girermiş. Yerel dolandırıcılığı görmeyen, yerel ve
küresel bağlantılı soygunu inkar edenden aydın falan olmaz. Aydın
aydınlatır, karartmaz. Aydın vicdanın sesini dinler, telkinlere
gelmez. Aydın çağa yön verir; yoksa iplerini iktidarın emrine
vermez.
YAVUZ BİNGÖL'E AĞIR GÖNDERMELER...
Gerçek sanatçı saray övmez, duvar kağıtları altın varaklı, bardak ve çanakları altın sırmalı olan binlerce odalı kaçak yapıyı haklı çıkarmaz. Heyhat, böyle bir ortamda 15 yaşındayken 16 kiloya düşerek hayatını kaybetmiş Berkin Elvan’a ve annesine hakaret de normal görülür. Kökünden kopmak , gelenekten ayrılmak, geçmişten sapmak vahim bir sorunsa, insanlığa yüz çevirmek daha büyük bir faciadır. Bu facianın tarafı ve ortağı olanlar saraylarda saklansa da kurtulmaları, vicdan mahkemesinin hükmünden muaf olmaları imkansızdır.