Bahçeliden Türk kimliği tarifi
Abone olHain plana dikkat çekti. Üç sorun sıraladı. En önemlisi de Türk kimliği üzerine oldu.
Genel Kurul'da hükümetin programı tartışıldı. Muhalefetten ilk sözü MHP aldı. Devlet Bahçeli partisi adına konuştu.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Türkiye'nin önündeki en büyük sorun olan kanlı terör ve etnik bölücülüğün son dönemde tehlikeli boyutlar kazandığını belirterek,
''Türk devletine ve Türk milletine mensubiyetin, Türkiyelilik gibi coğrafi bir terimle tanımlanması, hukuki bir statü olan vatandaşlık bağının üst kimlik olarak kabul edilerek, kurucu milli kimliğin bir alt-kimlik konumuna itilmesi ve bu sanal kavramlar temelinde Türk milletine kimlik arayışına girilmesi, tek kelimeyle abesle iştigaldir'' dedi.
İşte Bahçeli'nin konuşması..
22 Temmuzda Türk milletini kararını herkes kabul etmek zorundadır. Temel amacımız ilkeli, seviyeli dürüst ve etkili bir muhalefet anlayışı sergilemektir.
AKP iktidarına gaflet politikalarına izin vermemeştir. Hükümetin geçmişten ders çıkarması gerekiyor.
Bunalım sürecinden çıkışın tek yolu Meclis'tir. İlk önce sorun alanları iktidar ve muhalefet müşterek zemin oluşturmalı.
Temel sorun alanları üç noktada toplanabilir. İç ve dış tehditler. Etnik terör en büyük sorundur. Türkiye'nin varlığına kasteden terör son dönemde hız kazanmıştır.
İkinci büyük sorun cepheleşmedir. Kamplaşma ve kutuplaşma ülkemizi için için kemirmektedir. Cepheleşme sürecine sokulmak istenmesidir. Laik anti laik, dindar ve dindar olmayan inançıl inançsız ayrımı körüklenmektedir.
Üçüncü sorun yapısal hastalıklardır. Siyasi ve toplumsal çürüme, yozlaşma, vurgun Devlete olan güveni zedelemiştir.
Hepimiz aynı geminin yolcusu olduğunu unutmamalıdır. MHP samimi düşüncelerini siyas partilere sunmak istemektedir.
Etnik tahrikler pervasızca sürdürülmektedir. Etnik köken temelinde bölünmeyi amaçlayan bu süreçte Türklük alt kimliğe itilmek istenmektedir.
Türkiye üzerinde oynanmak istenen bu hain oyunun nihai hedefi, tek
millet tek devlet esasına dayanan Türkiye Cumhuriyeti'nin milli birlik, bölünmez bütünlük ve milli egemenlik anlayışının yeniden tanımlanması ve çok kimlikli, çok milletli parçalı bir devlet yapısının, devletin yeni kuruluş esası olarak kabul edilmesidir.
''Ortak bir geçmişi paylaşan, ortak bir kültürü yaşayan ve ortak bir gelecek
idealine inanan tüm Türk vatandaşları, etnik kökenleri ne olursa olsun, Türk
milleti kimliğinde birleşmişler ve Türk Milletine ortaklaşa vücut vermişlerdir.
Bin yıla yakın bir süredir birlikte yaşayan, ortak bir kaderi paylaşan ve Türkiye Cumhuriyeti'ne vatandaşlık bağı ile bağlı bütün Türk vatandaşları, Türk milletinin eşit ve onurlu bireyleri ve evlatlarıdır.
Bu sarsılmaz milli bağ, Türk milli kimliğinin ve Türkiye Cumhuriyeti devletinin temel harcıdır. Türk milli kimliğinde bu şekilde birleşilmesi, Türk vatandaşlarının etnik kökenlerini, dil ve dinlerini inkar veya yok saymak anlamına asla gelmemektedir.
Büyük Atatürk'ün 'Ne mutlu Türküm diyene' sözü, ne mutlu bu kimliği benimseyene anlamı taşımaktadır. Türkiye Cumhuriyeti devleti tektir, ülkesi ve milleti birdir. Şerefli Türk bayrağı ve İstiklal Marşımız bütün Türk vatandaşlarının ortak mukaddesatıdır.''
Etnik kökenini sorgulamayan bir bütün olarak kucaklayan bir partiyiz. Başta iktidar partisi olmak üzere herkes bu saydığım konularda nerede durduğunu ortaya koymalı.
Toplumsal huzurlukluk konuları gündemden çıkarılmalı. Her alanda yolsuzlukların kökünün kazınması siyaset kurumunun kaçamayacağı ahlaki bir sorumluluğudur.
Milletvekilliği dokunulmazlığı kaldırılmalı.. Kur çıpasından ziyade ahlak çıpasına ihtiyaç vardır.
''SAPTIRILMIŞ VE KURGULANMIŞ PEMBE TABLOLAR...''
Devlet Bahçeli, Hükümet Programının ekonomik ve mali politikalar bölümünün, ''saptırılmış ve kurgulanmış rakamlarla pembe tablolar çizdiğini'' kaydetti.
AK Parti'nin, 2002'den önceki dönemi kayıp yıllar olarak ilan etmesine
rağmen, iktidara, ''krizlere karşı dayanıklılığı arttırılmış, hesapları
şeffaflaştırılmış, görev zararları tasfiye edilmiş, rekabet gücü artırılmış,
Merkez Bankası bağımsız ve etkin bir şekilde görev yapacak hale getirilmiş,
bankacılık sistemi disipline edilmiş, sosyal güvenlik sisteminde önemli
düzenlemeler yapılmış bir ekonomi devraldığını'' bildiren Bahçeli, ''İktidara
geldikten sonra yeni bir ekonomik program ortaya koyacağını söyleyen AKP, bunun yerine, sürekli eleştirdiği 57. Hükümet'in 'Güçlü Ekonomiye Geçiş Programını' aynen uygulamıştır'' ifadesini kullandı.
Irak'taki yuvalanan terör örgütü hayasz tahriklerini sürdürmektedir. Hükümet sorunu yuvarlak ve içi boş sözlerle geçiştirmiştir.
60. hükümet programı geçmişteki ağır tahribat ışığında değerlendirilmelidir. Geçmişin karanlığını silmeden gelecek aydınlatılamaz.
KIRMIZI ÇİZGİLER
Bahçeli, sözlerini şöyle tamamladı:
'Parlamento çalışmalarında rehberimiz olacak bu ilkeler, Türkiye'yi seven
herkesin arkasında duracağı ortak kırmızı çizgiler olarak görülmelidir. MHP,
iktidarın bu çerçeve içinde kalacak ve Türkiye'nin hayrına olacak her icraatını desteklemeyi bir vatanseverlik görevi sayacaktır.
Ancak, Türkiye'nin bu kırmızı çizgilerinin çiğnenmesi, demokratikleşme ve modernleşme adı altında Cumhuriyetin temel ilkeleri ve devletin kuruluş esaslarıyla oynanmaya kalkışılması halinde, bunlara karşı her demokratik zeminde sonuna kadar direneceğimizi herkes çok iyi bilmelidir.
Geride bıraktığımız dönemin vicdanlarda namuslu bir muhasebesi yapılmadan, yaşanan yolsuzlukların ve kanunsuzlukların hesabı yargı önünde görülmeden ve AKP Hükümeti geçmişteki hatalarından dönme iradesini somut olarak ortaya koymadan, Sayın Başbakanın ifadesiyle yeni ve 'Ak' bir sayfa açılması düşünülemeyecektir. Geçmişin karanlığını sözle aydınlatmak mümkün değildir.''