Bahçeliden teşkilata Gandi uyarısı!
Abone olMHP Genel Bakanı Devlet Bahçeli teşkilatlara Kemal Kılıçdaroğlu uyarısı yaptı.
İNTERNETHABER.COM - CHP'de Kemal
Kılıçdaroğlu döneminin başlamasında geri sayım yaşanırken MHP,
gelişmeler karşısında sessiz kalmayı tercih ederken ülkücü camianın
gazetesi Yeniçağ ise farklı bir tavır sergiledi:
MHP Başkanlık Divanı, dar kapsamlı toplanarak referandum süreci ve
CHP cephesinde yaşanan gelişmeleri ele aldı. Bahçeli toplantıda
üniversite yıllarından sınıf arkadaşı olan ve iyi bir diyalog
kurduğu Kılıçdaroğlu’nun adaylığı ile ilgili partililerin yorum
yapmamasını istedi. MHP’liler, ‘CHP’nin iç işi’
olan adaylık konusunu izlemekle yetinecek.
Konuyla ilgili yorum ya da açıklama yapılmayacak. Toplantıda
“Kılıçdaroğlu’nun adaylığını açıklamasıyla birlikte bir
rüzgâr estirildiği, ancak bir süre sonra taşların yerine
oturacağı” görüşü de dile getirilirken Bahçeli
“Türkiye’de güvenilir tek liman MHP’dir. Bunun millete
anlatılması lazım” dedi.
HESAPLAŞMA SANDIKTA OLACAK!
Anayasa referandumunun da değerlendirildiği toplantıda parti
yöneticilerinin ve milletvekillerinin il il gezmeye devam etmesi
görüşü benimsendi. Vatandaşın ayağına gidecek olan parti yönetimi,
Anayasa değişikliğine neden karşı olunduğunu anlatmayı sürdürecek
ve “Hesaplaşma sandıkta olacak” mesajı
verecek.
YENİÇAĞ GAZETESİ TEPKİLİ
Milliyetçi-ülkücü camianın en etkili gazetesi Yeniçağ, yazarları
ile Kemal Kılıçdaroğlu'nu deyiş yerindeyse yerden yere vurdu.
Yeniçağ dünkü manşetinde CHP'de olan biteni "CHP'de Derin
Tasfiye-Milliyetçilik Oku Kırılıyor" manşetiyle verirken
yazarları ise Kılıçdaroğlu'na demediğini bırakmadı.
İşte Vakit Gazetesi'nin arşiv bölümünde Yeniçağ yazarlarından derlediği o yazılar:
Ecevit’i de gömmek istemişlerdi hatırlayın; Derviş, Özkan, Cem
methiyelerinden geçilmiyordu köşeleri (...) Doğan Grubu’na bağlı
herhangi bir gazetenin, herhangi bir yazarının dünkü Kılıçdaroğlu
coşkusunu okuyun; anlarsınız ne demek istediğimi (...) “Baykal’ın
çekilmesi CHP’ye oy kazandırıyor”, “Baykal artık yalnız ve eski bir
siyasetçidir!”, “CHP’de Kılıçdaroğlu dönemi resmen başlamıştır.”,
“Olay bitmiştir...” (...) O sosyologculuk, siyasal bilimcilik,
hukukçuluk, akademisyencilik oynamalar gitmiş, “açık tribün” ağzı
gelmiş.
Siyasetin “şampiyonu”nu ilan ediyorlar:
“Kılıçdaroğlu başkan, CHP şampiyon”
TASFİYE GÖREVİ DOĞAN MEDYAYA VERİLMİŞTİ |
Türkiye'de siyaseti yeniden kurgulamak isteyen Küresel Egemenlerin Doğan'a verdiği görevdir. Buna göre 1 Mart tezkeresinde, Kürt-Ermenistan açılımı ve mayınlı arazi gibi konularda emperyalizme açık tavır alan Deniz Baykal'ın planlananyeni Türkiye siyasetinde yerli olsun istenmemiş ve tasfiye görevi de Doğan Medyaya verilmiştir (Sebahattin Önkibar) |
“Merkez medya”da “Kral öldü, yaşasın yeni kral” nidaları
yükselirken, biri de çıkıp “iyi de katil kim” diye soracaktır
herhalde. (...)
Cumhuriyet’in kurucu ilkeleri aynı zamanda CHP’nin de “altı ok”la
sembolleşen kurucu ilkeleridir.
Demek ki, CHP’yi bugün olduğundan başka birşey yapmaya çalışmak, o
oklardan en azından birinin “kırılması” anlamını taşır!
Sorulması gereken ilk soru: Peki hangi ok?(...)
Kandil’den yeni dönen Amberin Zaman’ın dünkü yazısı, anlayana, her
iki sorunun da cevabını verecektir: “Kılıçdaroğlu CHP’nin değişime
direnen, Kürt sorununun çözümünü sürekli baltalayan, militarizmi
kutsayan imajına net bir şekilde sırt çevirmeli. Düşmanları
Alevi ve Kürt oluşunu süphesiz onun aleyhinde kullanacaklardır.
(...)CHP’yi salt batı sahillerinden oy toplayabilen ”plaj partisi“
olmaktan kurtarmanın yegâne yolu budur.” (...) Batı sahillerinden
oy toplayan CHP” yaftası manidar. (...) “Batı sahilleri” ile
kast edilen, ’laiklik’ çizgisini, halkın dini değerlerine
düşmanlığa dönüştürmüş ’saplantılı’ zihniyet olamaz herhalde...
“Batı sahilleri” ile kast edilen, bana sorarsanız “Faşist
İzmir”dir; milliyetçiliktir, ulusalcılıktır, Atatürkçülük’tür,
Kuvayı Milliyecilik’tir... (...)
Hatırlayın “Dersim” çatışmasını (...) Alırlar yüzde 40’ı...
Rüyalarında... (...)
CHP’liler arada bir “okluk”larını kontrol etmeyi ihmal
etmesinler... Olur da kurultaydan sonra Anıtkabir’e “beş ok”la
gitmek zorunda kalırlarsa...
Cumhuriyet çarpar adamı;
Benden söylemesi!
GANDİ KİM? ATATÜRK GİBİ DEĞİL. TAM TERSİ
Bir diğer Yeniçağ yazarı Hulki Cevizoğlu da Kılıçdaroğlu'na takılan 'Gandi' lakabından hareketle Gandi'yi sorguladı ve sözü Atatürk'e getirdi:
Mahatma Gandi Türkiye’de bilindiği kadar “saf ve temiz”
bir karakter değil. Tam tersine “karışık bir karakter.” (...)
halkını pasifize etmiş! (...)Milli hareketin lideri yapılmış ama,
hiçbir zaman “kurtuluş” fikrini olgun bir fikir olarak görmemiş,
ayaklanma çıkarmamış (...) 30 Ocak 1948’de ise, radikal-milliyetçi
bir Hintli tarafından düzenlenen suikastla öldürülmüş. (...) Bizim
anladığımız Atatürk çizgisindeki bir “kurtuluş” ideolojisi yok. Tam
tersi söz konusu.(...)
Soralım, Kemal Kılıçdaroğlu bugüne kadar ne yapmıştır? Örneğin,
emperyalizm konusunda, Atatürk’ün yaptıkları ve ilkeleri konusunda
ne düşünmektedir? Avrupa Birliği’ne nasıl bakmaktadır? ABD
hakkındaki düşünceleri ve genel başkan (ilerde başbakan) olursa,
onlarla nasıl bir politika izleyecektir?