Bahçeli'den 'Tarihi Görev Çağrısı'
Abone olMHP lideri Devlet Bahçeli, "Tarihi Görev Çağrısı" adını taşıyan açıklaması, toplumun bütün kesimlerine ulaştırılıyor. Bahçeli eleştiri ve uyarıların dikkate alınmasını iste
DEP'lilerin tahliyesi sonrası mitingler ve DEHAP'ın ilginç
çıkışı sonrası tansiyon yükselmişti. Milliyet'ten Fikret Bila, MHP
lideri Devlet Bahçeli'nin bir açıklamasına odaklandı.
Fikret Bila, ameliyat olmadan önce kamuoyuyla paylaştığı, "Tarihi
Görev Çağrısı" adı ile toplumun bütün kesimlerine ulaştırılması
talimatını veren MHP liderinin son hamlesini yorumladı. İşte
Bahçeli'nin çağrısı..
MHP lideri Devlet Bahçeli, başarılı, sorunsuz bir by - pass
ameliyatı sonrası bugün taburcu olmayı bekliyor.
Bahçeli, yoğun bakımdan çıktığı günden bu yana siyaseti yakından
izliyor. Kısmen mesaisine başlamış gibi. Yatak yerine koltukta
dinleniyor ve günlük siyaseti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Şandır
ve arkadaşlarıyla yaptığı düzenli görüşmelerle sürdürüyor. Şandır
ve arkadaşları, Bahçeli'ye her gün sabah detaylı bir basın bülteni
sunuyorlar ve görüşlerini alıyorlar.
MHP lideri Bahçeli'nin üzerinde yoğunlaştığı konu, eski DEP
milletvekillerinin tahliyesiyle başlayan süreçteki gelişmeler ve
tartışmalar. Ameliyat olmadan önce kamuoyuyla paylaştığı, "Tarihi
Görev Çağrısı" adını taşıyan açıklamasının, toplumun bütün
kesimlerine ulaştırılması talimatını vermiş durumda. MHP
yöneticileri bugünlerde çağrının ulaştırılması işiyle meşguller.
Bahçeli'nin açıklamasını özellikle ulaştırılmasını istediği kişi ve
kurumlar, başta Cumhurbaşkanı, Başbakan, Genelkurmay Başkanı,
siyasi parti liderleri, bakanlar, milletvekilleri, ordu
komutanları, diğer orgeneraller, bütün sendikalar, üniversiteler,
bütün sanayi ve ticaret odaları, gazeteciler, yazarlar...
Bahçeli'nin hasta yatağından verdiği mesajın özü, Türkiye'nin son
gelişmeler karşısında yeni bir toplumsal zemin oluşturması, yeni
çatışmalara yol açmadan, ülke ve ulus bütünlüğünü, üniter yapıyı
zedelemeden, AB uğruna onarılmaz yaralar açmadan, yoluna devam
edebilmesi...
Bu amaçla toplumun her kesiminin sorumluluk duygusuyla hareket
etmesini istiyor. Toplumu parçalayacak, çatışma içine sürükleyecek
tahrik ve teşviklerden uzak durulması gerektiğini vurguluyor. Bu
bağlamda hükümetin uyarılması gerektiğine inanıyor. Başta Başbakan
Erdoğan olmak üzere tüm hükümet üyelerinin, muhalefet partilerinden
sivil toplum kuruluşlarından, üniversitelerden, yargı organlarından
gelen eleştiri ve uyarıları dikkate almalarını istiyor.
"Kürt Milli Azınlığı"
Bahçeli, hükümetin AB'den tarih alabilmek için bütün taleplerini
tartışmasız yerine getirdiği, teslimiyet içinde olduğu eleştirisini
yaparken, AB'nin Türkiye bakışını şöyle özetliyor:
"AB'nin Türkiye'nin üyelik sürecine yaklaşımında belirleyici temel
etken 'Güneydoğu Sorunu' ve Türkiye'de 'Kürt milli azınlığı
yaratmak' mülahazasıdır. AB'nin bu bakış açısı resmi raporlarda da
ifadesini bulmuştur.
Kürt asıllı vatandaşlarımızı milli ve etnik azınlık olarak gören
AB, Türkiye'nin Kopenhag Siyasi Kriterleri'ne uyumu konusunu da,
büyük ölçüde bu çerçeveye oturtmaktadır."
Anayasa'ya yerleştirme
Bahçeli, etnik farklılıkların Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'na
yerleştirilmesi gayretleri bulunduğuna dikkat çekiyor ve şöyle
diyor:
"AB, kültürel hakların ötesinde bu etnik farklılığa siyasi statü
kazandırılması ve bunun Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nda açıkça
tanınarak somut biçimde ifadesini bulmasını talep etmektedir.
AB'nin istekleri bununla da kalmamaktadır. Bu sakat yaklaşımın bir
sonucu olarak Türkiye'den Güneydoğu sorununa siyasi çözüm bulması
ve bunun için bölücü terör örgütü veya aracıları vasıtasıyla bir
diyalog ve müzakere süreci başlatılmasını istemektedir."
Arkası gelecek
MHP liderine göre AB ile PKK'nın birbiriyle örtüşen taleplerinin
arkası da gelecek. Bu süreçte Türkiye'nin iç bünyesinde gerginlik,
huzursuzluk, sosyal dokunun, siyasi yapının bozulması, kemirilmesi
ve tahrik olması riski bulunduğuna işaret eden Bahçeli, gelmesi
muhtemel olan talepleri ve kaygılarını şöyle dile getiriyor:
"Anadil öğrenimi ve televizyon yayınları konusundaki ısrarın amacı
devlet öncülüğünde bir azınlık dili geliştirilmesi ve temelde etnik
bilinç oluşturulmasıdır. İleride bu dillerin devlet okullarında
seçimli ders olması, sonra da denklik yoluyla Türk eğitim sistemi
içine alınması talepleriyle karşılaşılması beklenmelidir.
Etnik temelde farklı özelliklere bir statü kazandırılarak kültürel
planda tanınmasının arkasında bunların siyasi planda kullanılması
talepleri de karşımıza çıkacaktır.
Toplu ve genel bir siyasi af çıkarılması istenecek, etnik temelde
siyasi parti kurulmasına imkan tanınması talep edilecektir."
Bahçeli, bu taleplerin "demokrasi ve toplumsal barış adına
isteneceği, AB baskısıyla dayatmaya dönüşeceği" endişesini de ifade
ediyor.
MHP lideri, girilen sürecin Türkiye Cumhuriyeti'nin temellerini
sarsacak, üniter yapısını, ülke ve ulus bütünlüğünü bozacak
tehlikeli bir süreç olduğunu vurguluyor. AB'ye bağımlı AKP
politikalarının Türkiye'ye "rüzgar ekme" anlamı taşıdığını
belirtiyor.
Yazı: Fikret Bila
Kaynak: milliyet.com.tr