Bahçeli’den önemli iddialar
Abone olMHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Başbakan Erdoğan’ın vurulması için adım adım düzenek hazırlandığını iddia ederek, “Başbakan’ın bugünlerde ...
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Başbakan Erdoğan’ın vurulması
için adım adım düzenek hazırlandığını iddia ederek, “Başbakan’ın
bugünlerde kefenden musalla taşına kadar ölümü hatırlatıcı birçok
beyanı düşünüldüğünde, yeni bir oyun mu kurgulanmaktadır” dedi.
Partisinin grup toplantısında konuşan MHP Genel Başkanı Devlet
Bahçeli, milletçe hazin ve hüsran verici bir dönemin yaşandığını
söyledi. Türk milletinin ciddiye ve dikkate alınması gereken vahim
bir durumla muhatap olduğunu dile getiren Bahçeli, “Başbakan
Erdoğan aklını, mantığını, merhametini ve basiretini yitiren bir
siyasetçi olarak bugünkü halimizin, bugünkü yaralayıcı tablonun
mimarbaşı pozisyonundadır. Sinir küpüne dönen, öfke seline kapılan,
nefret kuyusuna düşen ve makulden uzaklaşan Başbakan, savaş
boyaları sürerek milletimizi birbirine düşürmek için vaziyet
almıştır” dedi.
Siyasetin gayesinin ayırmak olmadığını, birleştirmek olduğunu ifade
eden Bahçeli, siyasetin gayesinin bölmek, ufalamak, dağıtmak
olmadığını, derlemek, toplamak ve bütünleştirmek olduğunu
kaydetti.
“SIKÇA BAŞVURULAN BİR HAİNLİKTİR”
Siyasetin kişisel çıkar ve ikbal vasıtası olarak görenlerin, mevki
ve statü açgözlülüğünü doyurmada araç olarak değerlendirenlerin
demokrasiye ve ülke yönetimine mütevazı de olsa katkı
sağlamalarının nafile bir çırpınış olacağını kaydeden Bahçeli,
“Milli iradeyi işine geldiği gibi tercüme edenler, işine geldiği
gibi yorumlayanlar; çatıştırarak, vuruşturarak, kutuplaştırarak ve
gerginleştirerek ayakta kalmanın çarelerine bakan sefalet
odaklarıdır. Bunlar ki, konuşunca mangalda kül bırakmayanlardır.
Bunlar ki, hamasetle, yalnızca lafta ve usulde kalan tutarsız ve
talihsiz sözlerle vakit geçirenlerdir. Tenakuza düşmek önemsizdir,
karanlıktan aydınlığı taşlamak bunlar için sıradan ve sıkça
başvurulan bir hinliktir. Dün söyleneni bugün yalanlamak, bugünkü
ifadeleri gelecekte inkar etmek bunların tipik alışkanlıklarıdır”
diye konuştu.
“TÜRKİYE’NİN ROTASINI KAOSA DÖNDÜRMÜŞTÜR”
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve hükümetinin Gezi Parkı buhranını
kışkırtmak için elinden geleni yaptığını öne süren Bahçeli,
konuşmasına şöyle devam etti:
“Birbiriyle mütenasip olmayan beyanlar, bir ileri bir geri atılan
adımlar, kimi zaman uzlaşmaya yatkın mesajlar, çoğu zaman da rest
çeken, meydan okuyan, aşağılayan, küçümseyen tutumlar Türkiye’nin
rotasını kaosa döndürmüştür. Başbakan Erdoğan en tabii hak ve
beklentilerin seslendirilmesini kendisine ve hükümetine kurulan bir
tuzak ve komplo olarak kabul etmiştir. Sanki Türkiye’de hükümete
haksız ve yersiz bir karşı duruş sahnelenmiştir. Sanki milli
iradeye hazımsızlık çeken kim varsa evden dışarı çıkmış, Başbakan
ve hükümetine kafa tutmuş, hizaya sokmaya çalışmıştır. Başbakan
Erdoğan’a göre sokaklardaki kalabalıklar çapulcudur. Başbakan
Erdoğan’a göre Taksim pisliğe bulanmıştır.
Başbakan Erdoğan’a göre sokaklarda tencere tava çalmaktan başka bir
işi olmayanlar kendini bilmezdir. Başbakan Erdoğan’a göre camilerde
bira içilmiş, başörtülü kızlarımıza saldırılmış, ortalık terörize
edilmiştir. Ve yine bu kafaya göre her şey iyi giderken birden bire
gösteri ve protestoların yaygınlaşması iç ve dış merkezlerde
tezgahlanan büyük bir oyundan başka bir şey değildir. Birileri
Başbakan ve hükümetine kafayı takmış ve toplumsal kargaşa için
düğmeye basmıştır. Faiz lobisi, bazı medya organları, sermaye
çevreleri, sanatçılar, yazarlar, gizli kapaklı işler çevirenler
hükümete karşı mevzilenmiştir. AK Parti’yi çekemeyenler,
kıskananlar hemen devreye girmişlerdir. Anlayacağınız suçlu ve
suçlanan hep başka yerde, başka taraflarda aranmaktadır.”
“TÜRKİYE ADINA UTANÇ VESİKASI”
Gezi Parkı olaylarının hasarlı olan demokrasi için yeni bir kırılma
olduğunu sözlerine ekleyen Bahçeli, yıllardan beri süren
haksızlıklara, hukuksuzluklara, zorbalıklara reaksiyon gösteren
masum vatandaşların ve gençlerin tomalarla, biber gazlarıyla ve
örneklerine üçüncü dünya ülkelerinde rastlanan envai çeşit şiddet
araçlarıyla karşı koyulmasının Türkiye adına utanç vesikası
olduğunu önü sürdü. Gezi Parkı odaklı olayların sadece üç beş
ağacın kesilmesinin çok daha ötesinde olduğunun altını çizen
Bahçeli, “Şüphesiz konunun, Taksim Gezi Parkı’na yapılacak yeni
düzenlemeleri ve inşası planlanan Topçu Kışlasını aşan çok boyutu
vardır. Başbakan’ın otoriter dili, bildik despotları aratmayacak
davranışları tepkilerin hedefindedir. Bu itibarla yurdumuzun her
tarafı karışmış ve sokaklar dalgalanmıştır. Ölüm ve yaralanma
vakalarına her gün yenileri ilave olurken, gözaltına alınanların
sayısı da gün geçtikçe artış göstermektedir. Özellikle 15 ve 16
Haziran günlerinde Taksim’de şiddet tırmanmış, dehşet verici
manzaralar yaşanmıştır. Demokratik hak ve taleplerini barışçıl
gösterilerle ispatlayan masum insanlarımız tek kelimeyle perişan
edilmiş ve dağlanmıştır. Gezi Parkı’na müdahale sonucunda, yaşına
ve cinsiyetine bakılmadan herkesin tartaklanması, otel salonlarına
kadar süren kovalamalar, boğuşmalar, revirlerin dağıtılması,
mesnetsiz gözaltılar milletimizi derinden üzmüştür” şeklinde
konuştu.
“ASKERİ VATANDAŞLARLA KARŞI KARŞIYA GETİRME NİYETLERİ EN VAHŞİ
DİNGOLUK DEĞİL MİDİR”
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın dün yaptığı açıklamaları da
sert bir dille eleştiren Bahçeli, şunları kaydetti:
“Düne kadar şikayet ettikleri askeri bile devreye sokacaklarını
ifade eden bazı hükümet üyeleri ateşle oynadıklarını göremeyecek
kadar şuurlarını kaybetmişlerdir. Darbe davalarıyla, Türkiye’nin
bağırsaklarını temizlediğini iddia eden malum başbakan yardımcısı;
‘burası dingonun ahırı değil, hukuk devletidir’ diyerek herkese
gözdağı vermiştir.
Askerimizi, bölücü katillerin önünden çekip de Taksim’e indirme
planları ve masum vatandaşlarımızla karşı karşıya getirme niyetleri
en vahşi dingoluk değil midir.
3 Haziran’da yurt dışına çıkan Başbakan Erdoğan’ın yerine vekalet
eden bu şahıs, o günlerde kimlerden ve niçin özürler dilemiştir.
İşte AK Parti yönetimi bu kadar ikiyüzlü, bu kadar yanardöner, bu
kadar çifte standartlıdır.Dün öyle bugün böyledir. Başbakan Erdoğan
ve yol arkadaşları Taksim Gezi Parkı’ndan yükselen sesleri duymak
yerine, toplumsal tepkileri iyice germekle ve dönülmez noktalara
taşımakla uğraşmaktadır. Çünkü işlerine gelen budur. Başbakan
Erdoğan’ın isimleri kamuoyunca iyi bilinen sanatçılarla geceli
gündüzlü görüşme trafiği, sözüm ona çözüm arama ve bulma arayışı
oyalama taktiği olduğundan bir sonuç doğurmamıştır. İlgili ilgisiz
birçok isimle görüşse de meseleyi sürüncemede bırakmaktan, zamana
yaymaktan geri durmamıştır. Renkli isimleri içinde barındıran
sanatçı kafilesi Başbakan’ı hangi hususlarda feyizlendirmiş, hangi
yaraya merhem olmuştur. Başbakan Erdoğan Türk milletiyle dalga mı
geçmekte, demokratik isteklerine cevap arayanlarla kafa mı
bulmaktadır.”
“BÖLÜNMÜŞ BİR MİLLET YAPISINA ULAŞILMASI AN MESELESİ”
Bahçeli, son günlerde yapılan en büyük kötülüğün birbirine
yabancılaşan bir Türkiye fotoğrafının çıkarılmak istenmesi olduğunu
belirterek, “Bu neresinden bakarsanız bakınız fitnedir, rüzgar ekip
fırtına biçme kalleşliğidir. Gelişmeler eğer bu şablonuyla devam
ederse, Allah muhafaza ama, birbirine kuşkuyla bakan, birbirine
güvensizlik içinde yaklaşan, ruhen ve kalben bölünmüş bir millet
yapısına ulaşılması an meselesi halini alacaktır. Bizi biz yapan
hasletlerin, değerlerin ve güvenlik duvarlarının yıkılması
kaçınılmaz olabilecektir. Taksim Gezi Parkı’nın yerilip, AK Parti
mitinglerine katılanların yüceltilmesi, demokratik taleplerini öne
sürenlerin azarlanarak AK Parti’li yandaşların el üstünde
tutulması, Türkiye’nin iki yüzde 50 bloğa sevk edilmek istenmesi,
etnik ve mezhep anlaşmazlıklarıyla eklemlenirse bir felakete, bir
patlamaya ve bir iflasa dönüşecektir. Başbakan Erdoğan bunların
bilincinde midir? Türkiye’yi nereye götürdüğünün farkında mıdır? AK
Parti’ye oy veren kardeşlerim asıl oyunun, asıl senaristin ve asıl
kışkırtma mucidinin Başbakan olduğunu görmelidir. Unutulmasın ki,
Taksim başta olmak üzere, ülkemizin değişik yerlerinde kendilerini
ifade derdinde olanları terörist olarak takdim edip de, AK Parti
safında duranları kahraman göstermek adaletsizlikleri daha
kökleştirecektir” dedi.
“ERDOĞAN’IN VURULMASI İÇİN ADIM ADIM DÜZENEK Mİ
HAZIRLAMAKTADIR”
AK Parti’nin Ankara ve İstanbul mitinglerinde partisinin
bayraklarının ve ülkü olacaklarının amblemlerinin bulunduğu
pankartları açanlara çok sert tepki gösteren Bahçeli, “Kimliği
müphem afişçiler, kiralık pankartçılar Başbakan’ın dibine kadar
güvenlik çemberlerini aşarak gelmişse, gözü kara suikastçılar da
rahatlıkla bunu yapabileceklerdir. 25 metreden 25 kuruşu
vurabilirler” dedi.
Başbakan Erdoğan’ın yanında duran, çevresinde öbeklenen, hemen kol
mesafesinde bulunan birilerinin kötü niyetle fırsat gözlediğini
kimse ihmal etmesi gerektiğini vurgulayan Bahçeli, “Menderes’in
asılmasını, Özal’ın zehirlenmesini siyaset malzemesi yapanlar,
acaba Erdoğan’ın da vurulması için adım adım düzenek mi
hazırlamaktadır. Başbakan’ın bugünlerde kefenden musalla taşına
kadar ölümü hatırlatıcı birçok beyanı düşünüldüğünde, yeni bir oyun
mu kurgulanmaktadır. Bu yüzden Başbakan Erdoğan dönüp etrafını
yoklamalı ve yanına kadar sokulmuşları iyi araştırmalıdır.
Milliyetçi Hareket’in şeref ve varlık timsallerini siyasi şov ve
akıl karıştırmak maksadıyla Başbakan’a pazarlamaya çalışanlar, bu
yolla bizim de tartışmalara gireceğimizi akıllarınca
teorilendirenler tehlikenin asıl elebaşlarıdır. Üç Hilalimizi ve
bozkurdumuzu BOP çadırında kirletmeye yeltenenler, siyasi ayak
oyunlarına alet etmeye cüret edenler bunun hesabını vereceklerdir.
Başbakan’ın geçmişte tabela diyerek küçümsediği Üç Hilal, bizlere
muhteşem Türk tarihinin kutlu bir hatırasıdır. Her biri aziz
ceddimizin bin yıllık hükümranlığını temsil eden üç kıtayı ve üç
kıtadaki beşeriyet kucaklaşmasını simgelemektedir. Bu semboller
milliyetçi düşüncenin jeopolitiğinin bin yıllık eseri ve gelecek
bin yıllardaki ülküsüdür. Muhterem hatıralarında Adriyatik’ten Çin
Seddi’ne kadar yaşanmış destanların derin izleri vardır. Üç Hilal,
dün Ulubatlı Hasan’ın elinde bir fetih ruhuydu, bugün
milliyetçilerin gönderinde yükselen bir hilaldir. Türk
milliyetçilerini etnik ve mezhep temelinde bir çatışma ortamına
çekmek için yapılan çok yönlü hesaplar, tezgâhlar ve tahrikler
bizce malumdur” diye konuştu.
Türkiye’nin Gezi Parkı olaylarına sabitlendiğini, terör örgütünün
meydanı boş bularak tehdit dolu söz ve açıklamalarda bulunduğunu
belirten Bahçeli, geçtiğimiz hafta sonunda Diyarbakır’da düzenlenen
‘Kuzey Kürdistan Birlik ve Çözüm Konferansıyla’ yeni bir
kepazeliğin daha sergilendiğini söyledi.
“MİLLİYETÇİ HAREKET HENÜZ SON SÖZÜNÜ SÖYLEMEDİ DERKEN ŞAKA
YAPMADIK”
Bahçeli, “Başbakan Erdoğan açık hava toplantılarında Gezi Parkı’na
en ağır cümlelerle saldırırken, nedense Türkiye’nin bölücülük ağına
düşmesinden hiç yakınmamıştır, bu konuya hiç değinmemiştir. PKK ve
siyasi bölücüler kafalarında Türkiye’yi çoktan bölmüş, Kürdistan’ın
doğusunu, batısını, kuzeyini ve güneyini haince
şekillendirmişlerdir.
Ne var ki hükümetten hâlâ hareket yoktur. Başbakan Erdoğan masum
vatandaşlarımıza terörist yaftası vuracağına, eğer aksi yönde bir
sözü ve senedi yoksa PKK’ya, İmralı canisine ve Diyarbakır’da
toplananlara bakmalıdır” dedi.
Türkiye’nin muazzam bir tehdit dalgasının altında olduğunu
vurgulayan Bahçeli, şunları kaydetti:
“Başbakan Erdoğan açık hava toplantısına katılanlara bayrak asın
diye çağrıda bulunacağına, bayrağı çiğneyen, bayrağı kirleten
aşağılık yüzleri ve bizzat kendisini gözden geçirmelidir.
Parti olarak gerçekten büyük bir kumpasın içinde olduğumuzu
düşünüyoruz. Türkiye’ye kast etmek isteyen ne kadar soysuz varsa
kıpırdamış, belini doğrultmuş ve ayaklanmıştır.
Başbakan Erdoğan eğer PKK’ya ve İmralı canisine sözde Kuzey
Kürdistan konusunda açık çek vermişse, eğer Türk milletini meşgul
ederek PKK’ya ve siyasi bölücülere alan açmışsa, eğer Türkiye’nin
ve Türk milletinin mahvına neden olacak vaatleri peş peşe sunmuşsa,
değil bu dünyada, mahşerde bile olsa yakasından tutmazsam namerdim.
Sayın Başbakan, Milliyetçi Hareket henüz son sözünü söylemedi
derken şaka yapmadık. Henüz her şey bitmedi derken de laf olsun
diye konuşmadık. Akıllı ol, yoksa Türk milleti ve Türk
milliyetçileri senin aklını başından almasını çok iyi
bilecektir.”
(İHA)