Bahçeli'den Kürtlere kritik çağrı!
Abone olBahçeli, Cumhurbaşkanı seçimi ve Türkiye'nin geleceğine ilişkin görüş ve önerilerini açıkladı. Bahçeli Kürt seçmenlere şöyle seslendi...
Bahçeli, Cumhurbaşkanı seçimi ve Türkiye'nin geleceğine ilişkin
görüş ve önerilerinin yer aldığı "Türk Milletine Tarihi
Görev Çağrısı" başlıklı konuşmasının CD'sini ve metnini,
siyasi partilere, sivil toplum örgütlerine, parti teşkilatına,
televizyon ve gazetelerin genel yayın yönetmenlerine gönderdi.
AA muhabirinin edindiği bilgiye göre, 10 Ağustos'ta yapılacak
Cumhurbaşkanı seçimine ilişkin Bahçeli'nin yaptığı
değerlendirmeler, stüdyo ortamında kayda geçirilerek CD'ye
aktarıldı ve metne döküldü. Bahçeli'nin bu konuşmasının videosunun
yer aldığı CD ile metin, Ak Parti ve HDP dışındaki siyasi
partilere, sivil toplum örgütlerine, MHP'nin il ve ilçe
teşkilatlarına, televizyon ve gazetelerin genel yayın
yönetmenlerine gönderdi.
Bahçeli, 'Kürt kökenli kardeşlerim Erdoğan ve HDP'nin
tuzağına düşmeyin. Tarihi bir görevin arefesindesiniz'
dedi.
"CUMHURİYET TARİHİNİN EN ACIMASIZ ZULMÜ"
"Türk Milletine Tarihi Görev Çağrısı" başlığıyla
gönderilen konuşmaya göre Bahçeli, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin
ağır tehditlerle boğuştuğunu belirterek, kardeşlik bağlarının
baskı, şantaj ve hasmane muamelelerle yüz yüze olduğunu ifade etti.
Milli kimliğin "bölücü ve yıkıcıların ortaklaşa tertip
ettikleri linç kampanyasıyla karşı karşıya olduğunu" öne süren
Bahçeli, "Türkiyemiz, 91 yıllık cumhuriyet tarihinin en acımasız
zulmü, en kesif saldırısı, en vicdansız yönetimiyle yoğun bakıma
alınmak ve bitkisel hayata girmek üzeredir. Türkiye Cumhuriyeti
ülkesi ve milletiyle bölünmenin eşiğinde, emperyalist komplo ve
koronun kıskacındadır" görüşünü savundu.
"TEHLİKELER ÇOK CİDDİ"
Ak Parti ile geçen son 12 yılda vatandaşların "bezgin,
yılgın ve yorgun düştüğünü" iddia eden Bahçeli, şöyle devam etti:
"Türkiye'nin acınası ve hepimizi kaygılandıran kötü gidişatına
tarafsız kalma, sessiz durma imkan ve ihtimali yoktur. Bundan sonra
'ya zillet ya izzet' kazanacaktır. Bundan sonra 'ya yurdum ya
yokum' arasında seçim yapılacaktır. Bundan sonra 'ya
rezalet ya da adalet' tam hakimiyet kuracaktır. Şu günkü ortam ve
süreçte, günü ve vaziyeti kurtarma namına kenara çekilip olan
biteni uzaktan izleme ataleti veya suya sabuna dokunmadan, risk
almadan gelişmeleri kendi haline bırakma acizliği tehlikeleri daha
da katlayacaktır. Mensubiyetinden iftihar ettiğimiz aziz
milletimize çok açık çağrımız, vatanına, bayrağına, kimliğine,
tarihine, geçmişine ve geleceğine sahip çıkması yönündedir.
Çağrımız, milli ve üniter devlet yapımıza, toprak bütünlüğümüze,
milli birliğimize destek verilmesidir. Çağrımız, ahlakın, hukukun,
vicdanın, dürüstlüğün, huzur ve kardeşliğin yanında
toplanılmasıdır. Boşa geçecek bir günümüz bile yoktur. Tehlikeler
çok ciddi, tehditler çok yakındır. Türkiye'nin meseleleri,
kaldırılamayacak derecede fazlalaşmıştır. Deyim yerindeyse Türkiye
düşmanları ikinci defa Polatlı'ya kadar gelmiş, milli bünyeyi ele
geçirmek, milli varlıkları gasp etmek maksadıyla AKP'yle ihanet
sedirine yerleşmişlerdir. AKP'nin Cumhurbaşkanı adayı
Erdoğan zıvanadan çıkmakla kalmamış; akıl, gönül, kalp ve milli
değerlerle arasını tamamıyla açmış, bölücü çevrelerin, küresel
mihrakların kuryesi, kutup başı ve iktidardaki adamı olarak
sivrilmiştir."
"ERDOĞAN CUMHURBAŞKANI OLURSA.."
Cumhurbaşkanı seçimi öncesi milletin her ferdinin "hassas,
objektif, içten, herhangi bir telkin ve algı operasyonlarına
kapılmadan bir iç muhasebe yapması" gerektiğini ifade eden Bahçeli,
şunları söyledi: "Zaman ideolojik kalıplarla, inat ve siyasi
dürtülerle hareket etme zamanı değildir. Zaman duygusal
yaklaşımlara ve yandaş tercihlere teslim olma zamanı da
değildir. Vicdanlı ve namuslu her vatandaşım, Türkiye'nin
milli ve tarihi haklarını korumakla, gözetmekle ve yarınlara
taşımakla mükellef olduğunun bilincinde olmalıdır. Aday Erdoğan'ın
Cumhurbaşkanı olması halinde Cumhuriyet ölümcül yara alacak, Türk
tarihi makas değiştirecek, millet bölücülüğün kafesine
hapsedilecektir. Aday Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı olması, Sevr
taraftarlarının 94 yıl sonra Çankaya çıkması demektir. Aday
Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı olması, İzmir'de denize dökülenlerin hesap
sormak üzere tekrar ayağa kalkması, Çanakkale'de püskürtülenlerin
bir kez daha şanslarını denemeleri demektir. Ve aday Erdoğan'ın
Cumhurbaşkanı olması, PKK'nın, HDP'nin, Türkmen katillerinin,
Müslüman canına kast edenlerin, Türk hasımlarının, Barzani'nin,
IŞİD'in, BOP'un, Haçlı emellerinin, El-Kaide'nin, Boko Haram'ın,
Taliban'ın, yolsuzluk çetelerinin Çankaya'yı mesken tutması
anlamına gelecektir. Türk milleti, böyle bir bozguna elbette izin
vermemelidir, inancım odur ki vermeyecektir."
"49 VATANDAŞIMIZ 10 AĞUSTOS ÖNCESİ SERBEST
KALACAK"
Türkiye'nin içinde bulunduğu coğrafyanın kan ve kavgaya havale
edildiğini öne süren Bahçeli, Ortadoğu'da insanlığın kaybolduğunu,
vicdanın rafa kalktığını, uzlaşma, barış ve kardeşliğin
kaybettiğini bildirdi. Başbakan Erdoğan nedeniyle Türkiye'nin
bölgesinde yapayalnız hale düştüğünü iddia eden Bahçeli, şu
değerlendirmeyi yaptı: "Aday Erdoğan ve hükümeti, terör
örgütlerinin yanında saf tutmuş, insan kafası kesen, insan Eti
yiyen yamyamlarla aynı kareye girmiş, ihtiyaçlarını karşılamıştır.
IŞİD'in Musul'daki Türk Başkonsolosluğunu basarak 49
vatandaşımızı tutsak almasını sineye çekmiş, korkakça hareket
etmiştir. Türkmen kentlerini yok eden, camileri, türbeleri
yıkan, yakan ve taş üstünde taş bırakmayan IŞİD'e 'inanıyorsanız,
Müslümansanız' diye yalvaran Erdoğan, şahsiyetini teröristlerin
seviyesine indirmiş, Türkiye'nin haysiyetiyle oynamıştır. Şu an,
Musul Nova Otel'de tutulan 49 vatandaşımız, muhtemelen 10 Ağustos
öncesi serbest bırakılacak ve aday Erdoğan, Cumhurbaşkanı seçimine
sayılı günler kala yeni bir yapay kahramanlık hikayesiyle takdim
edilecektir."
"KÜRT KÖKENLİ KARDEŞLERİM SANDIĞA GİTMELİ"
Erdoğan'ın Çankaya'ya çıkmasının Abdullah Öcalan'ı mutlu edeceğini
ileri süren Bahçeli, "Aziz milletim bilmelidir ki sözde
Kürt sorunu ve Türkiyelilik, bölücülüğün saklandığı kılıftır.
Lozan'ın delinmesi, kuruluş ilkelerinin imhası, milli yemin ve
ülkülerin çiğnenmesi için PKK taleplerinin demokrasi ve özgürlük
paravanına gizlenmesi gerekli ve şart görülmüştür"
görüşünü dile getirdi. Kürt kökenli vatandaşların oyuna gelmemesi
gerektiğini anlatan Bahçeli, şu ifadeleri kullandı: "Kürt kökenli
kardeşlerim, tarihi bir görevin arifesindedir. Kan tüccarlarına
haddini bildirmek için bütün Kürt kökenli kardeşlerim sandığa
gitmeli, nimet bildikleri, aziz kabul ettikleri, değer verdikleri,
ekmek gibi gördükleri Türkiye için oy kullanmalıdırlar. Ne Erbil ne
Washington ne Brüksel ne İmralı ne Kandil ne HDP ne de Erdoğan,
Kürt kökenli kardeşlerimizi bizim kadar sevemeyecek, bizim kadar
bağrına basamayacaktır. Yüzyılların mirasını, yüzyıllar
içinde kemikleşmiş kardeşlik hissiyatını kimse bozamayacaktır. Kürt
kökenli kardeşlerim Türkiye'nin tökezlemesini bekleyen kalleş
unsurların, casusların, ajanların ve kiralık maşaların oyunlarını
bozmalıdır."