Bahçeliden kurşun gibi sözler
Abone olBahçeli, Erciyes'te bozkurtlar Ankara'da susuyorlar sözlerine bugün cevap verdi. İşte Bahçeli'nin o eleştirileri;
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partililere ülkücülük
dersi verdi AK Parti'ye ateş püskürdü. Bahçeli, Öcalan konusunda
partisini eleştirenlere "küçük beyinli" yakıştırması yaparken,
gerekirse yeniden "Anadolu'yu fethederiz" sözleri salonu ayağa
kaldırdı.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Partisinin 40’ncı Kuruluş
yıldönümü nedeniyle yapılan “Çözülen Ülke Türkiye ve Ülkümüz”
konulu konferansta konuştu.
Bahçeli, yaklaşık 2 saat boyunca milletvekilleri, partililer ve
parti yöneticilerinin katıldığı konferansta son günlerde tartışma
konusu olan Kürt açılımına yönelik mesajlar verdi ve
ülkücülere seslendi.
AK PARTİ’Lİ BOZDAĞ’A 'KÜÇÜK BEYİNLİ' DEDİ
Büyük davaların büyük hayalleri olan adamların omuzlarında
taşındığını, büyük başarıların büyük hedeflerin sonucunda ortaya
çıktığını kaydeden Bahçeli, “Hayat varlığını sürdürmek
isteyen ve bunun gereğini yapanlar mükâfatlandırıcıdır. Ancak
gideceği limanı bilmeyenler için fırtınalarla dolu bir
deryadır.”dedi.
Tarihin henüz basit fikirlerden büyük heyecanlar, küçük
heyecanlardan ise büyük ülkülerin doğduğuna şahitlik edemediğini
ifade eden Bahçeli, AK Parti Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ’ın
“Erciyes’te uluyorsan Ankara’da da Meclis’te de
uluyacaksın” sözüne yanıt verdi. Bahçeli, “Erciyes’teki
bozkurtun sesini Ankara’da da arayan küçük beyinlerin ve
küçük kafaların büyük davaları taşıdığı görülmemiştir”
dedi.
BAHÇELİ'DEN ÜLKÜCÜ
ŞEHİTLER HATIRLATMASI
“ÜLKÜCÜ ŞEHİTLERİ” ANDI AYAKTA ALKIŞLANDI
Bahçeli, her milliyetçinin ülkücü olmadığını ancak ülkücü olmak
için milliyetçi olmanın şart olduğunu belirtti. Ülkücünün durağan,
geride kalmış bir hayatın takipçisi olmadığını, ülkücülük yolunun
meşakkatli ve çileli bir yol olduğunu söyledi. “Ülkücülük,
‘Vatanım, ha ekmeğini yemişim, ha uğruna kurşun’ diyebilen,
diyebilmiş ve diyebilecek yiğitlerin şeref payesidir. Ülkücüler,
milletinin kendilerine ihtiyaç duydukları anlarda ortaya çıkarak
millet ve vatan sevgisinin sınavını ölüm ve mahkûmiyet karşısında
verebilmişlerdir. Onları ve mücadelelerini unutmak asla ve asla
mümkün değildir. Şayet bugün sessiz duruyorsak unuttuğumuz için
değil, acılarını, mücadelelerini ve aziz hatıralarını
yüreklerimizde taşıdığımız içindir”diyen Bahçeli, konuşmasında
“ülkücü şehitleri”de isimlerini sayarak andı.
Bahçeli’nin “ülkücü şehitleri” anması salondakiler tarafından
ayakta alkışlandı. Bahçeli, “Unuttuğumuz sanılmasın.
‘Çankaya yokuşunda balam’ diye başlayan marşlar
kulağımızdadır. Hasretle söylediğimiz ‘Çırpınırdı
Karadeniz’ hala dilimizdedir. Yollar, kaldırımlar, yurt
odaları, okul binaları, kahvehaneler, mahkeme salonları,
nezarethaneler, hastane koridorları onbinlerce ülkücünün
hatıralarının en yakın tanıklarıdır” diye konuştu.
“TARİH GÖREVİMİZİ BİR KEZ DAHA HATIRLATIYOR”
Yola çıkarken “Horon kadar Karadeniz zeybek kadar Egeyi, Karşılama
kadar Trakyalı, halay kadar, bar kadar, semah kadar Doğuyuz,
Güneydoğuyuz Anadolu’yuz’ dediklerini ifade eden Bahçeli,
ülkücülere “Şimdi tarih size görevimizi bir kez daha hatırlatıyor.
En zor şartlar altında bile olsanız bütün kalbimle sizlere
inanıyorum ki; Bayrağa yine sahip çıkacaksınız.
Vatana yine sahip çıkacaksınız. Başka yerde aramayın. Aradığımız
bizde. Ecdadınızda ne varsa sizde de var. Kendinize inanın ve
güvenin. Onlar başardı, siz de mutlaka başaracaksınız” diye
seslendi.
ÜLKÜCÜLERE ‘ÜLKÜCÜLÜK’ DERSİ
Ülkücülüğün Türk milliyetçiliğine dayanan yalnızca ideolojik bir
duruşun ve tavrın sahibi olmadığını kaydeden Bahçeli, ülkücü
görünmenin kolay, ülkücü olmak ve kalmanın ise zor olduğunu
belirtti. ‘Ülkücüyüm’ demenin şartları ve sorumluluğunun ağır
olduğunu ifade eden Bahçeli, şöyle konuştu: “Ülkücüyüm demek ve
ülkücü olarak yaşamak için; Büyük Türk milletinin bekası ve
yüceltilmesi ülküsüne, hiç bir tereddüt bırakmaksızın gönülden
bağlılığa, Milliyetçi-ülkücü davayı milli emanet kabul ederek, etik
dışı ilişki ve tuzaklardan esirgeyecek yüksek bir vicdana, ahlâkına
ve vicdanına emanet edilmiş davayı ikbal için istismara
yeltenmeyecek mizaç ve karakter olgunluğuna, millet varlığının
asırlar içinde İslam’ın emrettiği erdemle kaynaştırdığı kusursuz
ahlak ve fazilete, Türk milliyetçiliği siyasal çizgisini takip etme
konusunda tereddüt göstermeden ulaşılmış sadakate, sahip olduğu
maddi varlıklarını açıklayabileceği helal kazanç anlayışına, ülkücü
iradenin temeli olan lidere, teşkilata ve doktrine saygı ve
sadakatin gerektirdiği öz disiplin ve dayanıklılığa, milli bekanın
devamında yol ayrımına gelindiği, ve çarenin tükendiği anlarda
kendinden vaz geçecek ilahi fedakârlığa, Türk milletinin bekası
için lazım olan mücadeleyi sürdürebilecek sabır, azim, sükunet,
kararlılık, alçak gönüllülük, fedakarlık, cesaret gibi çok özel
hasletlere, sahip olunmalıdır.”