Bahçeli’den ’Keloğlan’lı örnek
Abone olMHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Reyhanlı saldırısı sonrası Başbakan Erdoğan’ın yaptığı açıklamalarla vatandaşa ’Keloğlan masalları’ anlatt...
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Reyhanlı saldırısı sonrası
Başbakan Erdoğan’ın yaptığı açıklamalarla vatandaşa ’Keloğlan
masalları’ anlattığını söyledi. Bahçeli, Başbakan’ın hali ve durumu
için ise “Ses var, görüntü yok; laf çok, eylem yok; boş konuşma
çok, kararlılık ve yürek kesinlikle yoktur” dedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin TBMM’deki grup
toplantısında hükümete Reyhanlı saldırısı üzerinden yüklendi.
Reyhanlı’da 52 vatandaşın hayatını kaybettiği bombalı terör
saldırısını hatırlatan ve Suriye’de başlayan olayların ardından
Tükiye’nin sınırlarının delik-deşik olduğunu anlattı. “Bütün bu
rezaletler yaşanırken, Başbakan Erdoğan, olanları pişkinlikle
izlemekte ve Türk milletine adeta Keloğlan masalları anlatmaktadır”
diyen Bahçeli, “ ‘Gereken cevabı misliyle veririz, şimdi büyük
devlet refleksiyle hareket ediyoruz’ gibi içi boş sözlerle aczini
ve pısırıklığını gizlemek gibi bin bir dereden su getirmektedir.
Sormak gerekir ki, ataletin, acziyetin, sünepeliğin, sinmişliğin ve
korkaklığın adı ne zamandır büyük devlet refleksi olmuştur?” diye
sordu.
Reyhanlı saldırısı sonrasında Başbakan Erdoğan’ın yaptığı
açıklamalarla ezbere konuştuğuna vurgu yapan Bahçeli, “Suriye
Devlet Başkanı Esad’a karşı lafa gelince şahin kesilen, mangalda
kül bırakmayan Başbakan’ın ‘Cilvegözü ve Reyhanlı saldırılarının
arkasındaki güçleri biliyoruz’ diyerek sürekli ezbere konuşması ve
boşa sallaması heyezanla eşdeğerdir” diye konuştu.
“BAŞBAKAN’DA SES VAR, GÖRÜNTÜ YOK”
Devlet Bahçeli, Reyhanlı’da patlayan bombalarla ilgili olarak
Başbakan Erdoğan’ın eldeki belgeleri açıklaması gerektiğini
söyleyerek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Başbakan Erdoğan’ın hali, vakti ve durumu aynen şudur: ses var,
görüntü yok; laf çok, eylem yok; boş konuşma çok, kararlılık ve
yürek kesinlikle yoktur. Başbakan Erdoğan, Adana’da açık hava
toplantımızı gerçekleştirdiğimiz gün içinde Reyhanlı’yı ziyaret
ederek, bombalı saldırıları Esad yönetimine tekrar ihale etmiş ve
ellerinde belgeler olduğunu açıklamıştır. Sayın Başbakan, sana
sesleniyorum; Reyhanlı’da 52 canımızı alan katillerle ve
azmettiricilerle ilgili elinde ne belge, ne bilgi ve ne bulgu varsa
açıkla da milletimiz tüm gerçekleri öğrensin.
Başbakan bunları saklamamalı, gizlememeli ve sümen altı
yapmamalıdır. Böylesi önemli bir belge ve ya da belgelere gerçekten
de sahipse ortaya koymalı ve milletimizin bilgisine sunmalıdır.
Meseleyi kuru laf kalabalığına ve karambole getirmemeli, ağırdan
almamalıdır. Şeffaf ve açık olmalı kuşkuları gidermeli, endişeleri
yok etmeli, korku bulutlarını dağıtmalıdır. Recep Tayyip Erdoğan,
Başbakanlık makamında konu mankeni olarak oturmuyorsa 52
şehidimizin kanlılarından ve arkasındaki güçlerden bunun hesabını
sormalıdır. Yakalandığı iddia edilen şüphelilere değil, büyük resme
odaklanmalıdır.”
“REYHANLI ZİYARETİNİN BİZİM MİTİNGİMİZLE MANİDAR ŞEKİLDE DENK
GETİRİLDİ”
Bahçeli, Adana’da gerçekleştirdikleri miting sırasında Başbakan
Erdoğan’ın da Reyhanlı’da miting yaptığını belirterek zamanlamaya
dikkat çekti. Bahçeli şunları söyledi:
“Bu zatın Reyhanlı ziyareti ise orada yaşayan kardeşlerimize yeni
bir zulüm olmuştur. Reyhanlı’nın kanı dökülmüş, Başbakan açık hava
toplantısı düzenleyerek acıları hafife, Reyhanlılı kardeşlerimi
sanki alaya almıştır. Reyhanlı’da cenaze vardır, kaldırılmamış
tabutlar vardır; ama Başbakan fırsatçılıkla meşguldür. Her hanede
üzüntü, her hanede bezginlik ve bitkinlik vardır; gelin görün ki
Başbakan bunlara duyarsız ve vicdansız yaklaşmıştır.
Reyhanlı ziyaretini önce 30 Mayıs diye ilan eden, arkasından da
bizim mitingimize manidar şekilde denk getiren Başbakan, acıları
paylaşmaktan ziyade bunlardan nemalanacak ve siyasetine alet edecek
kadar sorumsuz ve insafsızdır. Reyhanlı’nın canı yanmışken, koştura
koştura ABD’ye giden, vahşeti engelleyemeyen ve politikalarıyla da
buna çanak tutan Başbakan’ın Reyhanlılı kardeşlerimin yüzüne utanç
duymadan, ciğeri yanmadan nasıl bakabildiği de gerçekten merakımızı
celbeden bir konu olarak karşımızdadır.”
(İHA)