Bahçeli’den hükümete eleştiriler (2)
Abone olMHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ’suçluların Türkiye sınırlarından dokunulmazlık zırhıyla çıkıp gitmesinin kabul edilemez, onaylanamaz ve g...
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ’suçluların Türkiye
sınırlarından dokunulmazlık zırhıyla çıkıp gitmesinin kabul
edilemez, onaylanamaz ve gerçekleştilemez bir rezillik’ olduğunu
söyledi.
Partisinin grup toplantısında konuşan MHP Lideri Devlet Bahçeli, AK
Parti’nin Suriye merkezli hiçbir öngörüsünün tutmadığını öne
sürerek, "Maalesef Başbakan konuştukça Türkiye zarar görmüştür.
Başbakan Esad’a saldırdıkça, sövdükçe, hakaret ettikçe Türkiye bir
yanından darp edilmiştir. Şam yönetimi ve muhalif unsurlar
döktükleri kanı Türkiye’ye de sıçratmışlardır" ifadelerini
kullandı.
Bugüne kadar Suriye kaynaklı meydana gelen saldırıların ve artan
şahadetlerin sabırları taşırma noktasına getirdiğini dile getiren
Bahçeli, 22 Haziran’dan itibaren yaşanan olayları hatırlattı.
"Sınır bölgelerimizdeki illerimiz ve ilçelerimiz adeta rehin
alınmış, adeta kuşatılmıştır" diyen Bahçeli, "Açıktır ki, 911
kilometrelik sınırımız olan Suriye’nin iç karışıklığına taraf
olunması Türkiye’nin bekasına ve egemenlik haklarına doğrudan
doğruya olumsuz yansımıştır.
BOP’un bir senaryosu olan Arap Baharı’nın Suriye ayağı kanlı
çekişmelere sahne oldukça ve üstelik Esad’la muhalifler arasındaki
vuruşma uzadıkça AKP’nin tüm önermeleri birer birer çökmüştür" diye
konuştu.
BAŞBAKAN ERDOĞAN’IN ABD ZİYARETİ
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın ABD ziyaretine işaret eden
Bahçeli, ABD’nin Suriye meselesi hakkında Rusya ile mutabakata
varmasının, bu ay içinde, geçen yılki Cenevre Konferansı’nda
belirlenen 6 maddelik uzlaşmanın esas alınacağı yeni bir
uluslararası toplantının düzenlenecek olmasının AK Parti’yi açığa
düşürdüğünü savundu. Bahçeli, "Başbakan Erdoğan’ın tüm çabaları,
tüm gözdağları ve tüm mesnetsiz kuru gürültüsü kendisini mahcup
etmekle kalmamış, Türkiye’ye kan ve gözyaşı olarak sirayet
etmiştir. Esad rejimi, bölgesel kaostan nemalananlar, Türkiye’yi
Suriye’ye sokmaya çalışan küresel aktörler taşeronları vasıtasıyla
Türk milletini kışkırtmışlar ve ölüm saçmışlardır" dedi.
Başbakan Erdoğan’ın bebeklerin, çocukların acısı karşısında
susmaktansa Türkiye Cumhuriyeti Başbakan kimliğini kürsüye
bırakmaktan bahsettiğini ifade eden Bahçeli, "O halde ilk fırsatta
bu sözünü yerine getirmeli ve Türkiye’nin başından bir daha
gelmemek üzere süratle gitmelidir. Amerika’ya giderken başbakanlık
hayaliyle gittin; bari dönerken utancından başbakanlık görevinden
ayrıl" ifadelerini kullandı.
Bahçeli, Türkiye’nin sınırlarının belirsizliğe ve risklere havale
edildiğini söyleyerek, "Kimin girdiği, kimin çıktığı belli
değildir. Vatanımıza bombalar sokulmakta, katiller elini kolunu
sallayarak girmektedir. AKP hükümeti Türkiye’nin mahvına neden
olacak her tedbirsizliğin, her düşüncesizliğin ve her savsaklamanın
içine gömülmüştür. Suriye’den gelen kanlı niyetler Türkiye’de deyim
yerindeyse katliam yapmaktadır. PKK’lı teröristler AKP’nin bilgi ve
müsamahası altında sınırlarımızda cirit atmaktadır" dedi.
"SUÇLULARIN SINIRLARIMIZDAN DOKUNULMAZLIK ZIRHIYLA GİTMESİ
REZİLLİKTİR"
PKK’lı teröristlerin geri çekilmesinin sanki "terör bitmiş" gibi
sunulduğunu öne süren Bahçeli, süreç ihanetinin verimli ilerlediği
yorumlarına sahne olduğunu kaydetti. Bahçeli, "Suçluların
sınırlarımızdan dokunulmazlık zırhıyla çıkıp gitmesi kabul
edilemez, onaylanamaz ve geçiştirilemez bir rezilliktir.
Sınırlarımızdan çıkıp gidenler göçmen değildir. Sığınmacı veya
kaçak işçi de değildir. Bu canilerin kırmızı pasaportları ya da
sınırlarımızdan geçiş üstünlükleri de bulunmamaktadır. AKP’nin MİT
kanalıyla mihmandarlık yaptığı, gözetlediği, ara ve ana istasyonlar
marifetiyle koruma sağladığı kişiler mehmetçiklerimizin,
polislerimizin, korucularımızın ve masum vatandaşlarımızın kanını
döken teröristlerdir. Bunlar suçludur. Bunlar terörü meslek
edinmiş, cinayetten geçinen azılı canavarlardır. Sınırlarımızdan
teröristlerin geçişine göz yummak, ortam açmak ve fırsat vermek
işlenen suçlara iştirak olup ihanete payandalıktan başka bir anlama
da gelmeyecektir" değerlendirmesinde bulundu.
Çözüm süreci dahilinde atılan tüm adımların, girişimlerin ve
tekliflerin gayri hukuki ve gayri meşru olduğunu öne süren Bahçeli,
şunları kaydetti:
"PKK’lıların meydan okurcasına geri çekilmesi, katillerin serbestçe
sınırlarımızdan çıkıp gitmelerine seyirci kalınması en ciddi
suçlardandır ve buna çanak tutan kim olursa olsun suçludur. PKK
terör örgütü ön şartsız bir şekilde silahlarını güvenlik güçlerine
teslim etmeli, arkasından da Türk adaleti önünde işledikleri
suçların hesabını vermeli ve sonuçlarına da katlanmalıdır. Hukuk
imtiyaz kabul etmez, zaman ve zemine göre karar vermez,
vermemelidir. Bu nedenle yürekli, cevval, korkusuz, dirayetli,
millet sevdalısı ve Cumhuriyet’i savunmakla görevli savcılara
çağrıda bulunuyor ve onlardan bir ses bekliyorum. Anayasa suçu
işlemiş Başbakan ve bazı hükümet üyeleri, konusu suç teşkil eden
emri yerine getiren, suçluyu kayıran ve kollayan kamu
görevlileriyle birlikte, 63 sözde akil insanlar heyeti hakkında
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na bugün saat 14.00’da suç
duyurusunda bulunmak üzere huzurlarınızda partimiz Genel Sekreteri
ve Bursa milletvekilimiz İsmet Büyükataman’ı görevlendirmiş
bulunuyorum. Adalet bugün değilse ne zaman harekete geçecektir?
Savcılar şimdi değilse daha ne zaman Türk milletinin hak ve
menfaatlerini koruyacaklardır? Şayet olan biten tüm bu hainliklere
sessiz kalınırsa bunu günahı sorumluluk noktasında olan herkesin
üzerine olacaktır."
(İHA)