Bahçeli'den her satırı olay açıklama
Abone olMHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Twitter'dan çarpıcı açıklamalarda bulundu. Bahçeli, Peyami Safa'dan alıntılar yaptığı açıklamasında vatandaşlara çağrı yaptı.
MHP lideri Devlet Bahçeli Twitter’dan çarpıcı
açıklamalarda bulundu.
İşte Bahçeli’nin açıklamaları:
“Merhum Peyami Safa; hayranlığı mağlup olmuş bir kıskançlık olarak tanımlar. Hayranlık zaafa uğrarsa dipteki kin de yüzeye çıkar, der. Ötüken’de mayalanan, Söğüt Ocağı’nda yoğrulan millet hamuru, asırlarca beşeriyetin hayranlıkla kıskançlık arasındaki gelgitlerini yaşadı. Şuur altı siperlerimizde kardeşliğimizin kapanmayacak mevzilerini kazdık. Ertuğrul nesli kesrete sırt döndü, vahdete ardına kadar kucak açtı. Ayrılıklarımız birlikte yaşama ülkümüzün önünü kesemedi. Kadim itiyatların hasretini uyandıran büyük acı ve sevinçlerle kader ağlarını ördü.
Yine merhum Safa’nın sözleriyle ifade edersek, mücadelesiz ve eziyetsiz hiçbir zafere ulaşamadık. Yenilgilerden doğduk, an be an büyüdük. Dağ zirveleri karlı, uçurumlarla çevrilidir. Doruğa çıkmanın bir bedeli, yükseklerde kanat çırpmanın bir sorumluluğu vardır. Kutlu ülküler meşakkatlidir. Millet olma hali de böyledir ve kaynağı kurumayacak bir şelaledir. Bu şelale kurursa ceremesini hepimiz çekeriz. Hafızasını aldırmamış, geçmişini defnetmemiş, kültürünü emanete vermemiş Türk milleti, huzur cellatlarına, barış katillerine pirim vermez.
"TÜRKİYE, ZİNCİRLİKUYU MEZARLIĞI'NA
DÖNMEYECEK"
Tezatların maskarası, tertiplerin soytarısı, şüphelerin cümle
kapısı olmayan herkes, sahip olduğu vatan ve milletin değerini
bilecektir. Birbirimizi terk edemeyiz, çünkü yollarımızı ayırmak
için birleştirmedik. Etnik kimliklere dağılamayız, çünkü millet
hukukunda buluştuk. Öfkelerin önüne vicdan dalgakıranlarını
çıkarmalıyız. Nefretlerin yoluna fedakarlık ve hürmetle karılan
Türk asırlarını koymalıyız. Hiçbir kötürüm ihtiyaç, hiçbir zorba
zaruret, hiçbir zapt edilemez arzu, hiçbir tuzak ve tahrik millet
duvarını aşıp aramızı bozamayacaktır. Türkiye Zincirli Kuyu
Mezarlığı’na dönmeyecek; Suriye, Libya, Irak, Ukrayna, Mısır, Tunus
olmayacaktır.
Koçi Bey der ki; her yanlış karar bir zulümdür. Ne ki zulüm insan olmanın erdem ve gereklerinden, muhabbet ve dostluktan vazgeçmektir. Sevme kabiliyeti, sevilme liyakati sahiplenilmelidir. Unutmayalım, zengin bir hayal aleminde meçhul daima malumun en korkunç rakibidir. En küçük seziş becerisinden mahrumiyetle sabit bir fikrin peşinden sürüklenip kavga arayanlara ikramda bulunursak çağın vebasına yakalanırız.
Çağın vebası etnik ve mezhep kutuplaşmasıdır. Çağın salgını sanal sorunlarla millet varlığının çözülmesini amaçlayan vahşi operasyonlardır. Fuzuli gibi yüksek bir duyuşla;“Yani ki, çok belalara kıl müptela beni” diyemeyiz. Dersek belalar kalemizi içten yıkar, ocağımızı kana bular. Bu ocak heveslerimizi fırçalayan, gururumuzu havalandıran, heyecanlarımızı bileyen inanç, iman ve ülkü havzasıdır. Yoksa bu ocak Osmanlı ruhunu kefenleyen, ecdat yadigarını yağmalayan tekfur sığınağı değildir.
Bodrum’da kıyıya vuran minik bir bedene hepimiz yandık. Duran
insanlık saatini tekrar çalıştıran medeniyet değil, küçücük cansız
bedendi. Masumiyet özlemi çeken günahkarların edepli duruşu
taklittir. Hiçbir taklit de aslını geçememiştir. İnsanlık taklitle
olmaz, adanmışlıkla olur. O yavru yurdundan kopmuştu. İç savaşla
boynu bükülmüştü. Oyuncak yerine silah ve bomba görmüştü. Gelecek
nesillerin sonu aman böyle olmasın. Bugün yaşanan vizyon
kazalarının, misyon kaymalarının, stratejik ve politik değişimlerin
diyetini gelecekte ödeyeceğimizi akıldan çıkarmayın.
"YAKINDA BUGÜNLERDEN DE ESER KALMAYACAK
AMA.."
Sözüm tüm Türk vatandaşlarınadır. Sanal korkulukları yıkmanın
vaktidir. Sabır ve asaletimizi koruyarak birliğimizi müdafaanın
zamanıdır. Bakın 12 Eylül’den 35 yıl geçti.Geriye koca bir hiç
kalsa da yaşanan trajedi ve çileler Yusuf yüzlülerin ruhunda hala
için için kanamaktadır. Yakında bugünlerden de eser kalmayacak, ama
geriye en azından yaşayacağımız bir vatan, mensup olduğumuz millet
kalırsa her zorluğu geçeriz. Hayret ve korku dolu gözlerle, ürkek
ayak sesleriyle, iki cepheli inat ve isyan içinde varlığımızı
sürdüremeyiz.
Bilmek için bilgi kafi değildir. Yürekte hissetmek, gönülde özümsemek, kalben ve zihnen anlamak lazımdır. Bilelim ki, biz Türk milletiyiz."