Bahçeli'den Gülen'e kritik Türkiye çağrısı!
Abone olParti Genel Merkezinde gündeme dair açıklamalarda bulunan MHP Lideri Devlet Bahçeli Fethullah Gülen'i Türkiye'ye davet etti.
Sözlerine dışpolitika ve Erdoğan'ın İsrail-Filistin savaşını
ateşlediğini söylerej başlayan MHP Lideri Bahçeli, "Sayın
Fetullah Gülen Bey, Türkiye'ye geliniz. 12 yıllık AKP iktidarının
10 yılını yüzleşeceğinizi ifade ediniz" dedi.
MHP lideri Devlet Bahçeli, 22 Temmuz operasyonunu değerlendirerek; "Soyguncular emniyete gece yarısı operasyonu düzenlemiştir. Türk askerinden sonra Türk polisi de AKP komplosuna feda edilmiştir" dedi.
"SAYIN FETULLAH GÜLEN BEY, TÜRKİYE'YE GELİNİZ"
Bahçeli, bir basın mensubunun 22 Temmuz operasyonuna ilişkin sorusuna şöyle yanıt verdi; "Sayın Recep Tayyip Erdoğan, giderayak bu operasyonlara hızlı bir şekilde devam etmelidir. Bu devam sonucunda operasyonlar dolanıp dolaşıp kendisinde düğümlenecektir. Özellikle Pensilvanya'ya buradan sesleniyorum; Sayın Fetullah Gülen bey, Türkiye'ye geliniz. 12 yıllık AKP iktidarının 10 yılını yüzleşeceğinizi ifade ediniz. Her şeyi karşılıklı görüşelim, açıklayalım, bakalım ben geldiğimde sen nereye kaçacaksın diye sorması lazım" dedi.
MHP lideri Devlet Bahçeli, gündemdeki konuları değerlendirdiği bir
basın toplantısı düzenledi. Bahçeli, MHP Genel Merkezi Basın
Toplantı Salonu'nda yapılan toplantıda, basın mensuplarının
sorularını yanıtladı. Bahçeli, Cumhurbaşkanlığı seçimine değinerek,
Başbakan Erdoğan'ı eleştirdi. Türkiye'nin Ortadoğu'da etkinliğinin
kalmadığını savunan Bahçeli; "Aday Erdoğan, dış politikada
inandırıcılığını ve saygınlığı bittiğinden sadece duygularla
oynamakta, sadece zaman kazanmaktadır. Yaşanan insani felakatlerde
Erdoğan'ın da parmak izi vardır. Bugün hoşgörü kalmamıştır.
Anlaşma, uzlaşma, dayanışma kaybedilmiştir" diye
konuştu.
İsrail'in Gazze'ye yönelik operasyonlarına değinen Bahçeli, şunları
söyledi; "İsrail'in Gazze'ye düzenlediği saldırılar, İslam
ülkelerinin dağınıklığını, perişanlığını teyit etmiştir.
Gazze inim inim inlerken, Arap-İslam alemi kayıtsızlığa,
duyarsızlığa gömülmüştüri Sömürge saltanatına omuz verenler 3
maymunu oynamaktadır. Batı ülkelerinin hali ise tam bir
karanlıktır. İsrail'in Gazze Şeridine ölüm saçması, fiziken
gelişmiş fakat ruhen ve ahlakan sefalete mahkum olmuş batılı
ülkeler, cinayetin tarafında yerini almıştır. Almanya'da ABD'ye,
Birleşik Krallık'tan küresel güç odakları, zalimlere açık destek
vermiştir. Gazze halkı, katliama kurban gitmektedir. 600'a
yakın masum hayatını kaybetmiştir. Binlercesi yaralanmıştır.
Yüzbinlercesi yerinden olmuştur. İsrail adeta çıldırmış, adeta
delirmiş, ölüm makinesine dönmüştür. Gazze'de insanlık suçu
işlenmektedir. Küresel vicdan yerlerde sürünmektedir."
"ERDOĞAN İLE NETANYAHU ARASINDA HİÇBİR FARK
YOKTUR"
Filistin'in Türkiye için çok önemli ve tarihsel bir yeri olduğunu söyleyen Bahçeli; "Filistin-İsrail arasındaki kör düğüm açılmadan, Ankara'nın emniyetli olması imkansızdır. Akan kanın durması, kalıcı ateşkesin sağlanması milletimizin ortak isteğidir. Çok acı verici bir gerçektir ki, Türkiye aday Erdoğan sayesinde hiçbir meseleye müdahil olmamakta ve yön verememektedir. Aday Erdoğan, şiir görünmek adına İsrail'e eften püften tepkiler vermektedir. Erdoğan'ın göstermelik İsrail alerjisi, kızgınlığı hiçbir sonuç doğurmadığı gibi Filistinlilerin hayatını kurtaramamaktadır. Türkiye'nin bölgede sözü dinlenmemekte, nazı ve hatırı geçmemektedir. Aday Erdoğan Filistin davasına zarar vermekte, mazlumların feryadını iç siyasi hedeflere vicdansızca malzeme yapmaktadır. Erdoğan treni çoktan kaçırmıştır. Oturduğu yerden İsrail'e ağız dolusu hakaretler yağdırmaktadır. Ancak, İsrail kan akıtmaya devam etmektedir. Mısır'ı kana bulayanlara 4 parmağını kaldırmakla yetinmiş, Gazze'yi kana bulanlara one minute şovu ile övünmüştür. Irak'ın kuzeyinden çıkarılan petrolü İsrail'e heyecanla ulaştıran Erdoğan, bugün oturmuş Gazze için feveran etmektedir. Ne kadar inkar edilmişse de, AKP hükümeti bu yılın Mart ve Nisan ayında İsrail'e 142 bin 562 kilogram jet yakıtı ihraç etmiştir.
"ADAY ERDOĞAN SİYONİZME BEKÇİ BATI'NIN İLERİ KOLUDUR"
Bu gerçek, TÜİK raporlarıyla sabittir. Bu yakıtlar bugünlerde
Gazze'ye ölüm olarak ciro, füze olarak ihale edilmiştir. Aday
Erdoğan, Kürdistan konusunda İsrail'le aynı çizgidedir. Bu meyanda
aday Erdoğan ile Netanyahu arasında hiçbir fark yoktur. Aday
Erdoğan ne söylerse söylesin İsrail'e koruma kalkanı, Siyonizme
bekçi, Batı'nın ileri karakoludur. 2004 yılında ABD Musevi Komitesi
tarafından verilen Üstün Cesaret Ödülü, hala aday Erdoğan
tarafından gururla taşınmaktadır. 2004 yılına kadar bu ödül 10
kişiye verilmiştir. Bunlar arasında İsrailli ya da Musevi olmayan
tek kişi Erdoğan'dır. Aday Erdoğan ödülü sırıtarak, zafer kazanmış
komutan edasıyla almıştır. 3-15 Nisan 2002'de Cenin kentinde
katledilen bin 300 Filistinlinin tabutuna basarak ödül almıştır.
Yani aday Erdoğan'ın ödülü aldığı tarihlerde İsrail'in eli ve
vicdanı bugünkü gibi tamamen kanlıdır. Artık ayan beyan nettir ki
Erdoğan çelişki yumağı, yalan anıtı, riyakarlık abidesidir. Erdoğan
kandırmada ustadır" diye kaydetti.
"ERDOĞAN, ARTIK TEDAVİYE CEVAP VERMEYECEK KLİNİK BİR
VAKADIR"
Başbakan Erdoğan'ın Filistin barışı önünde engel olduğu ileri süren
Bahçeli, sözlerine şöyle devam etti; "Bir kez daha çuvallayan
Erdoğan, 17-25 Aralık rüşvet ve yolsuzluk operasyonunu bile
Filistin davasının yanında durmasına bağlamıştır. Aday Erdoğan,
İsrail'e hukuku hatırlatmasının, sözümona mazlumun yanında dimdik
durmasının birilerini rahatsız ettiğini, bundan dolay Gezi
Parkı'ndan 17-25 Aralık'a kadar hükümeti devirmek için el
ovuşturanların devreye girdiğini açıklamıştır. Türkiye'de hukuku
ayaklar altına alan bir adam, hangi yüzle İsrail'e hukuk
hatırlatması yapmıştır? Türkiye'de zalimce davranan, muhalif
unsurları baskıyla sindirme bedbahtlığına soyunan bir adam, nasıl
olmuştur da mazlumlara arka çıkmaktan bahsetmiştir? Terörle
müzakerede şeref ve onurla yollarını ayıran bir adam, şerefli ve
onurlu duruşu ağzına alabilmiştir. Bu ne korkunç ve büyük bir
riyadır? Erdoğan, artık tedaviye cevap vermeyecek klinik bir
vakadır. Mazlumları yüzüstü bırakan Erdoğan'dır. Çalıntı paraya
tenezzül edecek kadar küçülen Erdoğan'dır. Kin, garezle milletimizi
ayırma teşebbüsünde bulunan aday Erdoğan'dır. Düne kadar
Pensilvanya'nın kuyruğundan ayrılmayan, Washington'un eteğini
bırakmayan, Brüksel'den himmet bekleyen, küfür ve küffara kol kanat
geren çeyrek adamın niyet ve gayeleri bellidir. Aday Erdoğan
başarısızlıktır, israftır, umutsuzluktur, karanlıktır, geriliktir,
tefrikadır, kötü sözdür, ihanettir, iftiradır, ithamdır,
sevimsizliktir, seviyesizliktir, Türkiye düşmanlarının köksüz,
fikirsiz, vizyonsuz, misyonsuz ortakçısıdır. Aynı zamanda Erdoğan
Filistin davasındaki engel, barışın önündeki BOP duvarıdır."
"ERDOĞAN'IN IŞİD'E VERDİĞİ SİLAH VE MÜHİMMAT TÜRKMENLERİ
MEZARA SOKMAKTADIR"
Gazze'yle birlikte Türkmenlerin de öldürdüğünü dile getiren
Bahçeli, şunları kaydetti; "Kerkük, Musul, Telafer, Selahaddin,
Tuzhurmatu başta olmak üzere Türkmen yurtlarında akan kan, dökülen
gözyaşı, çekilen çile Gazze'yi aratmamaktadır. Türkmenler IŞİD,
peşmerge ve merkezi Irak güçleri tarafından üçlü kuşatma
altındadır. IŞİD, 6 Haziran'dan beri silahını Türkmenlere
doğrultmuştur. Türkmeneli kan revan içinde acılarla boğuşmaktadır.
Ne hazindir ki, Türkmenlerin sesini işiten, feryat figanını
hisseden çok azdır. Gazze'ye gösterilen alakanın yarısı
Türkmenlerden esirgenmektedir. IŞİD ve İsrail aynı şiddet
ve vahşet yöntemleriyle katliam yapmaktadır. İkisi de cami ve türbe
bombalamaktadır. İkisi de Müslüman öldürmektedir. İkisi de küresel
projelerin lehine tetik çekmektedir. 11 Haziran'da IŞİD tarafından
tutsak alınan 49 vatandaşımızdan hala bir haber yoktur. Türk
toprağını kirleten IŞİD'in tahrikleri hala sünepece sineye
çekilmektedir. Şurası bir gerçektir ki, İsrail ve IŞİD, terörist
saldırılarla bölgesel istikrarsızlığın iki kutup başı olarak
gündemdedir. Aday Erdoğan İsrail'e laf yetiştirirken, üç günlük yas
ilan ederken Türkmenleri aklının ucuna dahi getirmemektedir. Çünkü
Erdoğan için Türkmenler; ezilmesi, elenmesi, eritilmesi ve asimile
edilmesi gereken bir varlıktır.
Erdoğan'ın IŞİD'e verdiği silah ve mühimmat Türkmenleri mezara
sokmaktadır. Hakikaten merak ediyoruz; Türkmeneli'nin Gazze kadar
hatırı yok mudur? Kerkük, Musul Gazze kadar itibar ve ilgiye layık
değil midir? Gazze Müslümandır da Türkmeneli değil midir?
Sokaklarda İsrail'i protesto eden kalabalıklar, risk halinde
herhangi bir ülkeye anında kaçacak bazı mevki ve makam sahipleri
Türkmenleri ne zaman insan yerine koyacaktır? Ülkeler, insani
kuruluşlar, insan hakları örgütleri Türkmen soykırımına, Türkmen
feryadına, Allah için soruyorum, ne zaman kulak verecektir? Türk
milletinin hassasiyetlerine sırt döndüğü, soydaşlarımıza yüz
çevirdiği için 10 Ağustos'ta gerekli cevabı inşallah alacak, ekmek
karşısında ekmesizlerle girdiği ittifakı çok ağır ödeyecektir."
"SOYGUNCULAR EMNİYETE GECE YARISI OPERASYONU
DÜZENLEMİŞTİR"
22 Temmuz operasyonuna da değinen Bahçeli; "Yolsuzluk
karanlığında kaybolan, rüşvet selinde sürüklenen köhnemiş Erdoğan
birden bire yeni Türkiye'yi uydurmuştur. Aday Erdoğan'ın;
rüşvetçileri suçüstü basan, yolsuzluk şebekesini deşifre eden yüzü
aşkın emniyet mensubunun sahur bile yapmalarına izin vermeden
kelepçeli şekilde gözaltına alması hırsızların hırsızlığı kapatma
eyleminden başka bir şey değildir. Soyguncular emniyete gece yarısı
operasyonu düzenlemiştir. Kanun adamları ve kanun devleti
kanunsuzların meydan okumasıyla türlü eziyet ve hak mahkûmiyetine
maruz kalmışlardır. Türk askerinden sonra Türk polisi de AKP
komplosuna feda edilmiştir. İranlı şarlatana, hırsıza uğursuza
gösterilemeyen aşırı ve intikamcı kaba güç muameleleri
polislerimize reva görülmüştür. İşte bu eski Erdoğan'ın yeni
Türkiye maskaralığının ön çalışması, yeni Türkiye mimarisinin temel
atma teşebbüsüdür" diye konuştu.
"EKMEL BEY EKMEK; ADAY ERDOĞAN EROZYONDUR"
Cumhurbaşkanı adayı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a dönük
eleştirilerine devam eden Bahçeli, Cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin
İhsanoğlu'na destek istedi. Bahçeli sözlerini şöyle sürdürdü;
"Erdoğan Kandil süsü, İmralı limanı, Oslo masasıdır. Bize göre
artık Erdoğan eşittir Öcalan'dır. Ezcümle diyebilirim ki, Erdoğan
milletin değil, PKK'nın, HDP'nin, IŞİD'in, Barzani'nin, İsrail'in,
Ermenistan'ın, Rum emellerinin, Lord planlarının, Şark
Meselesi'nin, Haçlı hesaplarının adamı ve taşeronudur. Dün Adana'da
şahsımı ve partimizi bir kez daha hedef alan Erdoğan; bizim
meydanlarda ve ortada olmadığımızı, dizlerimizin bağının
çözüldüğünü, sokağa çıkamadığımızı ahlaksızca iddia etmiştir. Adam
olamayan adaya buradan söylüyorum; senin baktığın yerde elbette biz
olmayız, senin bulunduğun zeminlerde elbette biz görülmeyiz. Zira
senin gözlerin haine alışkındır, zira senin kulakların para sayma
makinelerinden çıkan seslere, ayakkabı kutularında ve villalarda
sakladığın milyon dolarlara duyarlıdır, zira senin fıtratın haram
ve hakarete yatkındır. Bizim nerde olduğumuzu, nerede durduğumuzu
büyük Türk milleti bilmektedir. PKK aparatları, PKK severler kendi
işlerine bakmalıdır. Erdoğan ne yaparsa yapsın; Allah'ın izniyle 10
Ağustos'ta ekmek kazanacak, Ekmel Bey Türk milletinin birliğini
temsilen devletin çatısına oturacaktır. Ekmel Bey ekmek; aday
Erdoğan erozyondur.