Bahçeliden Güle Norşin tepkisi
Abone olBahçeli'nin Kürt açılımına tepkisi sürüyor. Hedefinde hükümetin yanında Cumhurbaşknı Gül de vardı.
MHP lideri Bahçeli Cumhurbaşkanı Gül'ün Bitlis
ziyaretinde Güroymak ilçesinin eski adı olan Norşin'i
kullanmasına tepki gösterek PKK'nn taleplerine cevap vermekle
suçladı.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli partisinin Antalya İl Kongresinde Kürt açılımının birleşik büyük Kürdistan hayalinin bir parçası olduğunu söyledi.
Genel Başkan Bahçeli, partisinin Antalya İl Başkanlığının Talya
Oteli Convention Center'da düzenlenen il kongresinde yaptığı
konuşmada, ''AK Parti'' ifadesini kullanmamasına Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan'ın çok kızdığını ve incindiğini söyledi.
Dokunulmazlıklar kaldırılmadığı sürece ''AK Parti'' demeyeceğini
belirten Bahçeli, ''Başta Sayın Başbakan olmak üzere AKP
milletvekillerinden 107 dosya yargıya intikal etmediği sürece bize
göre AK Parti denilmesi mümkün değildir. Bugünkü adıyla AKP demeye
devam edeceğiz. Ancak AKP derken de çok daha dikkatli ve hissiyatlı
olma gereğini de gözden kaçırmayacağız'' dedi.
AKP'nin seçim beyannamesi ve hükümet programlarda millete verdiği
sözleri yerine getirmediğini iddia eden Bahçeli, ''AKP'nin adı
'Adalet ve Kalkınma' olmaktan çıkmış, bir 'Aldatma ve Kalkınma
Partisi' haline dönüşmüştür'' diye konuştu. Cumhuriyetin bütün
kazanımlarının kaybedildiği bir dönemde Antalya İl Kongresi'nin
yapıldığını savunan Bahçeli, ''demokratik açılım'' veya ''Kürt
açılımını'' safsata olarak nitelendirerek, Türkiye'nin büyük riske
atıldığını ileri sürdü.
DEMOKRATİK
AÇILIM
Türkiye'nin yıllardan beri demokrasiyi uygulamak için ortaya
koyduğu bütün çabaların yok sayıldığını ifade eden Bahçeli, çok
partili siyasi hayata geçişle başlatılan demokrasinin eksiklerinin
tamamlanması ve uygulamadan kaynaklanan yanlışlıkların
düzeltilmesinin bütün siyasi partilerin ortaya koyduğu temel
görüşler olduğunu vurguladı.
Devlet Bahçeli, ''Buna rağmen son günlerde demokratikleşme adı
altında Türkiye'nin, Türk milletinin benimsemiş olduğu bir
demokratik rejim başka türlü bir yöne doğru sürükleniyor. Bugün
demokratikleşme adı altında Türkiye'de ayrışma, ayrışmayla beraber
çatışma ve çatışmanın tabii sonucu olarak da bölünme senaryoları
uygulanmaya çalışılıyor'' dedi.
Demokratik açılımın Türkiye üzerindeki senaryoların bir uygulama
aracı olduğunu iddia eden Bahçeli, doğru yorumlanmaması durumunda
Türkiye'nin felakete sürükleneceğini ileri sürdü.
Bahçeli, şöyle konuştu: Sevr'den bu yana batı emperyalizminin
Türkiye'yi bölmek, yok etmek amacıyla ortaya koyduğu oyunları,
senaryoları biliyoruz. Bundan vazgeçmiş değiller. Türkiye
Cumhuriyeti var olduğu sürece bu gayretler devam edecektir. Öyleyse
bu oyunun arkasında yatan zihniyeti çok iyi bilmek durumunda
olmalıyız. Bugün yaşananlar, yıllardan beri devam eden senaryoların
günümüze uygulanmış versiyonlarıdır. Değişen bir şey yoktur. Şark
meselesi hala devam etmektedir. Avrupa topraklarından Türkü kovmak
ve Türkiye'ye hapsedilmiş Türk milletini parçalamak, daha sonra bu
topraklarda imha etmek oyunu çok akıllıca devam ediyor.
İster dost olsunlar ister müttefik olsunlar bu oyundan
vazgeçmiyorlar. ABD'nin, AB'nin dayatmalarını, PKK'nın taleplerini,
demokratikleşme sürecinde PKK'ya yandaşlık yapanların bugüne kadar
köşelerinde yazdıklarını üst üste koyduğunuz vakit bir oyun kağıdı
gibi tıpatıp örtüşüyor. Hiç birinin birinden farkı yok. Hiç birinin
bir unsuru değiştirdiği de görülmüyor. İşin özü çok farklı.
Terörist başı, İmralı canisi, avukatları ve yakınlarıyla 18 Şubat
2009'da yaptığı görüşmede 3 aşamalı bir plandan bahsediyor.
Bu planın ana hatları şunlardır: Taraflar karşılıklı ateşkes
yapmalıdır. Taraflar kimler biliyorsunuz... Demokratik sivil bir
anayasada uzlaşılmalıdır ve Hakikatları Araştırma Komisyonu
kurulmalıdır. Sanki bu millet 25 yıldır bölücü terörün bütün
uygulamalarında hakikatleri görmemiş gibi şimdi hakikatların ortaya
çıkarılması amacıyla komisyon kurulmasını öneriyor. Ne ihtiyaç var?
12 kötü adam her akşam televizyonda gerçekleri saptırarak başka
şeyler anlatıyor.''
Bazı politikacılar ve köşe yazarları tarafından ''Açılım daha
yapılmadan, ne olduğu bilinmeden niçin yorum yapıyorsunuz?'' diye
eleştirildiğini belirten Bahçeli, şöyle devam etti: ''Kürt
konferanslarında, Erivan'da, Abant'ta, sağda solda bu açılıma temel
teşkil eden her türlü toplantıda neler konuşuluyor, neler
isteniyor? Bu taleplerin ne kadarı karşılanabilecek? Bu talepler
karşılanırken milletin kararlı duruşu nasıl törpülenip ortadan
kaldırılacak? Bunlar konuşuluyor. Sayın Başbakan siz hep havada
gezdiğiniz için Türkiye'de, Anadolu'da neler oluyor farkında
değilsin.
Bu taleplerden birincisi şu: Demokratik bir anayasanın yapılması.
Bu çerçevede Kürt kimliğinin tanınması, kültürel hakların ve
kendilerini ifade etme hürriyetinin güvence altına alınması, sosyal
alanda, siyasal alanda demokratik özerklik, yerel yönetimlerin
güçlendirilmesi ve yetkilendirilmesi, vatandaşlığın ve ulus
kavramlarının yeniden tanımlanması, Kürtçenin eğitim dili olarak
resmileştirilmesi, ana dilde eğitim hakkının verilmesi, genel af
çıkarılması, devletin PKK'yı muhatap alması, operasyonların
durdurulması, koruculuk sisteminin kaldırılması ve değiştirilmiş
yer isimlerinin eski hale dönüştürülmesi. Bunlar talep ediliyor. Bu
taleplerin karşılanmasına, Türkiye Cumhuriyeti devletinin bunları
benimseyip, kabullenip ''çözüm'' denilmesine mi siz 'Türkiye'de
çıkış yolu' diyorsunuz.''
NORŞİN İSMİNİ
SÖYLEYEN GÜL'E NELER DEDİ?
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Bitlis'in düşman işgalinden kurtuluşunun 93. yıl dönümü dolayısıyla düzenlenen törenlere katılmak üzere Bitlis'e giderken Güroymak ilçesinde arabadan indiğini ifade eden Bahçeli, şöyle konuştu: ''Yoldaki kalabalığı görünce Sayın Cumhurbaşkanı arabasından iniyor ve Güroymak'ı eski adıyla 'Norşin' olarak hatırlayıp onları öyle selamlıyor.
Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanı daha demokratik açılım olmadan PKK taleplerine Güroymak'ta cevap veriyor. Kara yoluyla İstanbul'a giderken Gebze'den sonra İstanbul levhasını değiştirip Konstantinopolis mi yapacaksınız? Bunların hepsine çözüm diyorlar. Bu çözüme katılmayan tek siyasi kuruluş, tek düşünce Milliyetçi Hareket olarak karşı duruşumuzu da sorgulamaya çalışıyorlar. Her şey açık. Bu oyuna Türk milliyetçileri düşemez.
Bu oyunun dört adım olduğunu kaydeden Bahçeli, şöyle devam etti: ''Birinci adım, üniter yapı içerisinde şimdilik otonomiyi elde etmek, güçlendirilmiş bölgesel özerkliğe kaymak, federasyon sistemini Türkiye'ye uygulayarak milli devlet ve üniter yapıyı ortadan kaldırmak, daha sonra da bağımsız Kürdistan'ı kurmaktır. Bunun lamı cimi yok, gerçek budur, gidişat buraya doğrudur. Bağımsız Kürdistan ile de kalmayacak, Suriye ve Irak'tan oluşacak kukla devlet, İran'ın da parçalanmasıyla birleşip büyük Kürdistan hayali uygulamaya geçirilecek.
Şimdi bunları yapmak için 15 Ağustosta İmralı canisinin, PKK terör eylemlerinin 25. yıl dönümüyle 'Bir yol haritası vereceğim' diyerek, o yol haritasını önceden öğrenerek, uzlaşma zemini hazırlamak için, İçişleri Bakanlığının resmi kurumlarında, televizyonlarda, bunların hepsine zemin hazırlayacak, toplumu iknaya zorlayacak davranışlarla 15 Ağustosa hazırlanmanın ve bunun adını 'demokratik açılım' diye değiştirerek milleti kandırmanın kime ne faydası olacak Sayın Başbakan? Biz senin karakterini biliyoruz. Şimdi konuşmuyorsun, aklınca konuşturuyorsun. Sonra da zemini uygun bulursan bunu gerçekleştireceksin, uygun bulmadığın takdirde hemen 'U' dönüşü yaparak belki de hepimizden fazla milliyetçi rolüne dönüşeceksin.''