Bahçeliden Erdoğana küfür önerisi!
Abone olMHP lideri Devlet Bahçeli gazetecilerle bayramlaşırken yine konuyu küfüre getirdi ve "Başbakanın elimizden kaçması mümkün değil" dedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ''Hayatında hiç küfür etmediğini, küfür etmeyi sevmediğini ve böyle bir seviyeye düşmeyeceğini söyleyen Sayın Başbakan'ın, devletin tüm yetkilerini kullanarak, dudak okuma uzmanlarından bir heyet oluşturarak, 'ben orada acaba ağzımdan neleri kaçırdım, hangi ruh halinde neleri söyledim' diye bir inceleme yapmasında yarar vardır'' dedi.
MHP Lideri Bahçeli, Kurban Bayramı dolayısıyla parti genel merkezinde partililerle bayramlaştı. Bayramlaşmanın ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bahçeli, ''Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, TBMM Genel Kurulunda kendisine sarf ettiği iddia edilen sözlerle ilgili ne zaman dava açacağının'' sorulması üzerine, şunları söyledi:
''Sayın Başbakan'ın, 13 Kasımda MHP'yi temsilen yapmış olduğu konuşma sırasında bir şeyler mırıldandığı daha sonraki tespitlerle doğrulanmıştı ancak neler söylediğinin dudak okunmasıyla uzmanlar tarafından netleştirilmesinde yarar var.
ERDOĞAN'IN TEK DOĞRU SÖZÜ
Sayın Başbakan, her bayramda, her cuma çıkışında o günün manasıyla çelişen, iftiralar yüklü, yalanlarla dolu açıklamalarda bulunmaktadır. Bu cuma günü bayramın da birinci günü olduğu bir dönemde yine bazı açıklamalarda bulunmuştur. Bunlardan tek bir cümle doğrudur, o da 'Bahçeli ve ekibi niyet okumada oldukça kabiliyetliler' cümlesidir. Gerçekten bu cümle doğrudur. MHP kimin hangi niyette olduğunu yüksek önsezisiyle fark ediyor ve milleti de bu manada uyarıyor. Sayın Başbakan'ın niyetinin ne olduğu çok açıktır, Türkiye'yi 36'ya bölmektir, alt kimliklerle bir etnik çatışmayı sürdürmektir. Partisi artık AK Parti olmaktan çıkmıştır, artık partisi bölen bir parti haline gelmiştir.
ACABA BEN NELER SÖYLEDİM DİYE BAKSIN
Burası doğrudur ancak hayatında hiç küfür etmediğini, küfür etmeyi sevmediğini ve böyle bir seviyeye düşmeyeceğini de söyleyen Sayın Başbakan'ın, devletin tüm yetkilerini kullanarak, dudak okuma uzmanlarından bir heyet oluşturarak, 'ben orada acaba ağzımdan neleri kaçırdım, hangi ruh halinde neleri söyledim' diye bir inceleme yapmasında yarar vardır.''
Bahçeli, konuyla ilgili kendilerinin inceleme yaptığını ifade ederek, ''Söyledikleri bizce malumdur. İnşallah bunun bir ceza davasıyla karşılığını verecektir. Sayın Başbakan'ın elimizden kaçması mümkün değil'' diye konuştu.
''ÖZELLİKLE DE SİZİN GAZETE...''-
Bir gazetecinin, ''Kafes Operasyonu kapsamında üç subay tutuklandı. Bir de Danıştayın katsayı kararı var. Bunları nasıl değerlendiriyorsunuz?'' sorusu üzerine Bahçeli, bu iki konuyla ilgili görüşlerinin çok net olduğunu belirterek, ''Bunu sürekli tartışmanın Türkiye'ye sağlayacağı bir fayda yoktur. Konu yargıya intikal etmiştir. Özellikle basın mensupları da yargının bu çalışmalarını sabırla beklesinler. Yargının kararları daha netleşmeden yorum yapma alışkanlığından da vazgeçsinler'' yanıtını verdi.
DOMUZ GRİBİYLE İLGİLİ ALLAH'A İNANIYOR
Bahçeli, ''domuz gribi salgınıyla ilgili önlem alıp almadıkları'' sorusuna karşılık, ''Hiçbir önlemimiz yok. Domuz gribinin olduğuna da inanmıyoruz. Her şey Cenab-ı Allah'ın takdiridir'' yanıtını verdi.
''Hükümet bayram mesajlarında Türk bayrağını da kullanıyor. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?'' sorunu Bahçeli, ''Bir bölen için çok hayırlı bir adım olarak görüyorum'' diye yanıtladı.
''BAYRAM MESAJLARI İRDELENMELİ''-
Bahçeli, bayramlaşmada yaptığı konuşmada da Türkiye'nin çok sıkıntılı, kritik bir dönem yaşadığını söyledi.
Ramazan Bayramı'nın kutlandığı 20 Eylül 2009'dan bugüne kadar 69 gün geçtiğini, bu süreç içinde birçok siyasi kurum, devlet yetkilileri ve sivil toplum kuruluşlarının bayramlaşma mesajı yayımladıklarını ifade eden Bahçeli, bu mesajların karşılaştırılarak gündeme taşınmasını istedi.
Bu bayram mesajlarında nelerin temenni edildiğinin, bu temenniler doğrultusunda nelerin gerçekleştirildiğinin ortaya çıkarılmasında büyük fayda olacağını düşündüğünü dile getiren Bahçeli, şöyle konuştu:
''Özellikle, 'devletin zirvesinde uyum var, büyük fırsatlar doğmaktadır, bunun adına ne derseniz deyiniz, mutlaka bu sorun çözülmelidir' düşüncesinin ortaya atıldığı günden bugüne geçen sürecin 69 günü, iki bayram arası olarak görülmektedir. İki bayramda, kardeşlik vurgusu, birlik beraberlik düşüncesi tamamen ortadan kaldırılarak, önce 36'ya, sonra da bu ülkenin topraklarını ikiye bölerek, millet içerisinden millet yaratma gayretlerinin yani bir beka sorunu olarak gördüğümüz konuların ne gibi gelişmeler ortaya çıkardığını hep beraber görmeliyiz ve düşünmeliyiz. Bu yapılmadığı takdirde bayramlarda gelişigüzel söylenen sözlerin hiçbir anlamının olmadığı anlaşılacaktır.''
Mübarek bayramların sıradan bir gün gibi kabul edilmemesini ve bayramlarda gelişigüzel konuşulmasının hiçbir anlamı olmayacağını söyleyen Bahçeli, ''İki bayram arasında neler söylenmiş ise bunlar teker teker analiz edilmeli, neler yapılmıştır, bunları görmek lazım'' dedi.
Türkiye'nin ''bir yıkım projesiyle karşı karşıya olduğunu'' savunan Bahçeli, ''Bu iki bayram arasında yıkım projesi derinleşerek, perçinleşerek devam etmiştir. İnşallah bundan sonraki dönem için herkes aklını başına alır'' diye konuştu.