Bahçeli'den Erdoğan'a çok sert sözler
Abone olMHP lideri İzmir'de Erdoğan'ı yerden yere vurdu. İşte Bahçeli'nin iktidara yönelik o çok sert sözleri;
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli İzmir'de Erdoğan'a
yüklendi. 17 ve 25 Aralık operasyonları sonrası gözaltına alınan
polislere bir kez daha sahip çıkan Bahçeli, "hırsızların peşine
düşenleri hain olarak damgalayanların" cumhurbaşkanı olamayacağını
söyledi. Bir kez daha Erdoğan'ın Çankaya'ya çıkamayacağını iddia
eden Bahçeli, "Erdoğan hakikaten de ruh sağlığını acilen
gözden geçirmelidir" diye konuştu.
Bahçeli'nin partililerle bayramlaşmak için geldiği Halkapınar
Spor Salonu'nda, platformun arkasında 'Bayrağımız bir
bayramımız bir' yazıldı. Toplantı saati 13.00 olarak
bildirilmesine rağmen Bahçeli salona 14.30'da girdi. Salondaki
koltukların bir bölümü boş kalınca parti yöneticileri buralara
büyük pankartlar serdi.
"ADAY ERDOĞAN"
Bahçeli, 'Aday Erdoğan' diyerek seslendiği
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a seslenirken, şöyle dedi:
"İsrail Gazze'yi yakarken bu adam sadece konuşmuştur. Mısır'da darbe yapılırken bu adam sadece gürültü çıkarmıştır. İki pilotumuz şehit edilirken, Mavi Marmara'da 10 vatandaşımız katledilirken, Reyhanlı'da 53 vatandaşımız bombalı saldırıya kurban giderken bu adam sadece ipe un sermekle meşgul olmuştur. Bu adam ki, Caber'deki Süleyman Şah türbesi tehdit edilirken sesini çıkaramamış, hatta Türkiye'ye dışarından füze attırıp Suriye'yle savaşa sokmayı bile planlamıştır. Türkiye'nin tarihsel gücü aday Erdoğan tarafından eritilmiştir. Türkiye'nin saygınlığı aday Erdoğan tarafından heba edilmiştir. Türkiye'nin milli ve kültürel birikimi aday Erdoğan'ın hışmına uğramıştır. Aday Erdoğan tüm komşularla sıfırı tüketmiş, tüm komşularla aramızı açmıştır.
"İsrail Gazze'yi yakarken bu adam sadece konuşmuştur. Mısır'da darbe yapılırken bu adam sadece gürültü çıkarmıştır. İki pilotumuz şehit edilirken, Mavi Marmara'da 10 vatandaşımız katledilirken, Reyhanlı'da 53 vatandaşımız bombalı saldırıya kurban giderken bu adam sadece ipe un sermekle meşgul olmuştur. Bu adam ki, Caber'deki Süleyman Şah türbesi tehdit edilirken sesini çıkaramamış, hatta Türkiye'ye dışarından füze attırıp Suriye'yle savaşa sokmayı bile planlamıştır. Türkiye'nin tarihsel gücü aday Erdoğan tarafından eritilmiştir. Türkiye'nin saygınlığı aday Erdoğan tarafından heba edilmiştir. Türkiye'nin milli ve kültürel birikimi aday Erdoğan'ın hışmına uğramıştır. Aday Erdoğan tüm komşularla sıfırı tüketmiş, tüm komşularla aramızı açmıştır.
Aday Erdoğan İsrail'i sahnede terör devleti diye suçlarken;
perde gerisinde boynundaki Yahudi Cesaret Madalyasını parlatmış,
aldığı yüzbinlerce dolarlık ödülü saymıştır. Bir yandan
İsrail'i en ağır şekilde eleştiren Erdoğan, diğer yanda jet yakıtı
ihraç ederek bu ülkenin ölüm saçan uçaklarını
havalandırmıştır. Erdoğan konuştukça batmış, meydanlara
çıktıkça bitmiş, maskesi düşmüştür. Bize 'İsrail dalkavuğu' demek
için bir insanın Calut'un soyundan gelmesi, Firavun'un izinden
yürümesi yeterlidir
"GAZZE'YE İLTİCA ETMELİDİR"
Erdoğan hakikaten de ruh sağlığını acilen gözden geçirmelidir. İsrail'in işini kolaylaştıran, Siyonizme bekçilik yapan, büyük İsrail hedefine hizmet eden, füze savunma sistemiyle İsrail'e koruma kalkanı inşa eden kendisi değilmiş gibi konuşmaktadır. Yani yavuz hırsız ev sahibini bastırma teşebbüsündedir.
Erdoğan hakikaten de ruh sağlığını acilen gözden geçirmelidir. İsrail'in işini kolaylaştıran, Siyonizme bekçilik yapan, büyük İsrail hedefine hizmet eden, füze savunma sistemiyle İsrail'e koruma kalkanı inşa eden kendisi değilmiş gibi konuşmaktadır. Yani yavuz hırsız ev sahibini bastırma teşebbüsündedir.
Erdoğan geceler boyunca tek endişesinin Filistin olduğunu
söylemektedir. Hal böyleyse Erdoğan'ın elini tutan yoktur.
Önünde engel de bulunmamaktadır. Çoluğunu çocuğunu, villadaki
ganimetleri gemilerinden birisine yükleyip, İsrail'in izin ve
icazetiyle hemen Gazze'ye iltica etmelidir. Madem tek
endişesi, tek derdi Filistin'dir, o halde aday Erdoğan derhal
Türkiye'yi terk etmeli, Hamas'a katılmalıdır. Dikkatinizi çekerim
ki, bizim Erdoğan'dan en bariz farkımız burada ortaya çıkmaktadır.
Biz de Filistin'e üzülür, sıkılır ve yanarız; fakat geceler boyunca
Türkiye'yi, Türkmenleri ve Türk milletini düşünür, bunlarla ilgili
kaygı taşırız. Aday Erdoğan Gazze'yi milli mesele gördüğünü
açıklamaktadır. Sanki Türkiye'nin milli meselelerini benimsemiş ve
savunmuş gibi; sırayı Gazze almıştır.
"MUSTAFA KEMAL'E AYYAŞ DİYEN, TC'YE KAST
EDEN"
Erdoğan'a sesleniyorum, sen millilikten ne anlarsın? Senin
sözde milliliğin sandık görülünce meydana çıkar. Aday Erdoğan bil
ki, sen milli olamazsın, sen milli kalamazsın. Bir insanın milli
olması için vatana, bayrağa ve millete şaşı bakmaması lazımdır. Bir
insanın milli olması için gayri milli unsurlara eğilip diz
çökmemesi şarttır. Kozmopolit perişanlıktan millik çıkmaz, kaos
tüccarına, Türk düşmanına, kimlik hasmına, Mustafa Kemal'e ayyaş
diyen, TC'ye kast eden, Türklüğü etnik seviyeye indirmeye yeltenen
bir şahsiyete milli değil; militanlaşmış milliyetsiz denir.
"BUNLARI BİLMEYEN ADAMDAN CUMHURBAŞKANI
OLMAZ"
İhsanoğlu cepheleşmeye karşı birlikte yaşamın, yasaklara karşı
özgür tavrın, baskıya karşı demokrasinin, yozlaşmaya karşı milli
kültürün, yolsuzluğa karşı dürüstlüğün, yandaşlığa karşı milletin
ortak vicdanıdır. Adayımız geniş ve samimi nitelikli söz ve ağız
birliğinin sapasağlam kararıdır. Mustafa Kemal'in Çankaya'sı
kurtuluş mücadelemizin aziz hatırasıdır. Konak'ta çekilen ilk
bayrağın, milli mücadele yolunda sıkılan ilk kurşunun, Samsun'da
atılan ilk adımın, Amasya'dan yayımlanan ilk tamimin, Erzurum'da
toplanan ilk ulusal kongrenin özü ve özetidir Çankaya. Türkiye
Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı kardeşliğimizin simgesidir. Milli ve
üniter devlet yapımızın teminatıdır.
Cumhurbaşkanı dış dünyaya dönük yüzümüz, içimize dönük birlik
sancağımızdır. Çankaya'nın duvarlarında hala Sakarya Zaferi'nin
sevinçleri çınlamaktadır. Büyük Taarruz ve Dumlupınar'ın sımsıcak
anıları Çankaya'dan buram buram tütmektedir. Türkiye'yi kuran ve
kurtaran milliyetçilerin kutlu hatıra ve mirası Çankaya'nın ruhunda
toplanmıştır. Bunları bilmeyen adamdan Cumhurbaşkanı
olmaz."
"ÇANKAYA YOKUŞUNU ÇIKAMAYACAK"
Adaletin boğazına çöküp rüşvetçileri, hırsızları, haram
kervanına hevesle katılanları kollayandan, ayakkabı kutularına,
yatak odalarına milyon dolarları saklayan ahlaksızları serbest
bırakandan, Allah için haykırınız, cumhurbaşkanı olur mu? Kara
paracı ve altın kaçakçısı şarlatana hayırsever, kutucu bankacıya
saf, havuzcu işadamlarına Türkiye'nin gururu, hırsızlığın peşine
düşenleri de hain olarak damgalayandan, her şey olur da bir tek
cumhurbaşkanı olmayacaktır. Aday Erdoğan sırtında 17-25'in
kamburuyla Çankaya yokuşunu çıkamayacak, 10 Ağustos'ta nefes
yetmezliğinden kaybetmeye mahkum olacaktır.
Erdoğan 17-25 Aralık'ın hesabını er yada geç verecektir. Bugün değilse de çok yakın zaman içinde adaletin huzuruna kuzu kuzu çıkacaktır. Erdoğan'a göre en rahat yer cezaevidir. Hatta yüce kitabımız Kuran'ın sakince okunacağı yer olarak cezaevini göstermiş, demir parmaklıkları övmüştür. Madem böyledir, Erdoğan'a önerim şimdiden kendisine bir kitap çantası hazırlaması, çıkacağı uzun yolculuk için şimdiden hazırlanmasıdır.
"ERDOĞAN KAYBEDECEK"
PKK'nın adamı olan Erdoğan, Kandil robotu olduğunu unutmuş;
batı emellerinin vitrin süsü, küresel cinayet planlarının kuyruğu
seviyesine düştüğünü ihmal etmiştir. Erdoğan 10 Ağustos'ta
kaybedecek, millet kazanacak, milli ruh silkinip doğrulacaktır. Hep
birlikte sandığa gidelim, sandığa sahip çıkalım, oyumuzu mutlaka
kullanalım, eşimize, dostumuza, yakınımıza oy kullandıralım. Tatil
mevsiminde rehavete kapılmayalım. Ekmeğimize kan doğrayanların
değil, ekmeğimizi büyütmeye aday olan Ekmel Bey'in önünü açalım.
Ekmeğini kazanma derdinde olan kardeşlerim, davetim sizleredir.
Vatan, millet, bayrak diyen Türkiye sevdalısı ekmek bilen
kardeşlerim, çağrım sizleredir. Ekmeleddin bey varken,
Cumhurbaşkanlığı makamı 17-25 Erdoğan'a yakışmaz. Ekmeleddin Bey
duruyorken, hain emeller Çankaya'ya çıkamaz.