Bahçeliden Erdoğana BOP sorusu

İNTERNETHABER

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin hedefinde yine başbakan Erdoğan vardı. Bahçeli, Başbakan'ı bir yandan Hamas'a göz kırpmakla, bir yandan da İsrail'le ilişkileri sürdürmek istemekle suçladı.

Ayrıca geçen hafta Başbakan Erdoğan'ın grup toplantısında BOP'a Türkiye'nin dahil olduğunu dile getirmesine de değinen Bahçeli, Erdoğan'a BOP eşbaşkanlığıyla ilgili sorular yöneltti.

İşte Bahçeli'nin konuşmalarından satırbaşları;

AKP'nin dış politikası tutarsız ve çelişkili. Uluslararası ilişkiler deneme tahtası değildir. Başbakan BOP'un doğmadan öldüğünü kabul etti. BOP'u barış projesi olarak gösteren başbakan darbeleri yedikçe itiraf etti.

Başbakan grup konuşmasında, ölü doğmuş BOP’tan bahsederken bunun Ortadoğu barışına yönelik kurulduğunu, özgürlüğü eğitimi geliştirmeyi amaçladığını ve hükümetin bu görevi üstlendiğini söylemiştir.

Yine bu konuda ortada kalmışlık duygusu yaşayan hükümetin, ülke ülke gezinen bir amatör diplomatı da BOP’un çöktüğünü itiraf etmiştir. AKP ve ülkemiz açısından dönüm noktası ve sevindirici gelişmelerdir.

TAVŞANA KAÇ TAZIYA TUT POLİTİKASI

Bizim MHP olarak söyleyeceklerimiz şunlardır, Türkiye başkalarının yazdığı senaryolarla, figüran olmayacak kadar önemli güçlü bir ülkedir.

Bize göre her cumhuriyet hükümeti Başkentimiz Ankara’yı cazibe merkezine dönüştürülmelidir. Türkiye’nin küresel projelerinin bölgesel taşeronunu yapacak kadar aciz bir ülke olarak görünmesi kabul edilemezdir. Atılacak her adım ince hesapla olmalı, milli beka ve ülkenin itibarı ham hayallerin üstünde atılmalıdır.

Enerji ve su kaynaklarının bulunduğu Afrika’nın batı ucundan Orta Asya’nın doğusuna kadar olan muazzam coğrafyaya küresel güçlerin insaniyet namına yaklaştıklarına inanmak için ancak Recep Tayyip Erdoğan olmak gerekmektedir.

Kendi partisi içinde de buna inanacak kimse kalmamış, 'tavşana kaç tazıya tut politikasının' kimlerce savunulduğu ortaya çıkmıştır.

ERDOĞAN'A BOP SORULARI

- 2004 yılının haziran ayında alınan bir kararla alınan eşbaşkanlık görevinin anayasamızdaki dayanağı nedir?

- Türkiye bir taşeron ülkemidir. Milli meselelerimizle küresel güçlerin menfaatlerinin analizi ayrıntıyla yapılmış mıdır?

- 15 Temmuz 2006’da Artvin’de bir konuşma yapan Başbakan, İsrail’in yine saldırılarda bulunduğu sırada, BOP eşbaşkanı olarak adım atacağını söylemiştir. Fakat 2,5 yıl geçmiş ve henüz bir adım atmamıştır.

- İsrail ile Hamas arasındaki son geriliminden sonra BOP eşbaşkanı kartvizitini yırtıp atmış mıdır?

- Bu yanlış yola Başbakan’ı ve hükümeti kimler yöneltmiştir?

- 16 Haziran 2004 tarihinde Başbakan, uluslararası konuda Türkiye’nin artık tribünden izleyen değil sahada olacağı açıklamıştı. O halde bu proje ölü doğmuş ise Türkiye yeniden tribüne mi çıkmıştır?

- Bu proje çöktüğüne göre bu enkazın altında hangi ülke hangi başbakan hangi parti kalmıştır?

BAHÇELİ BAŞBAKAN'A SESLENDİ

Hükümeti ya bugüne kadar geldiği noktada ölü doğan ya başka projenin içinde yer alacaktır, yada dik ve onurlu bir duruş sergileyerek, kendi senaryosunu yazan ve oynayan bir başrol olacaktır.

Başbakan’a sesleniyorum, teslimiyet yolunu 6 yıl boyunca yaptınız. Şimdi ikincisini milli duruşu desteklemek tarihe geçme zamanıdır. Ama yapamayacaksanız, demokrasi bu yolu açmaktadır. Bilinmelidir ki milli iradenin tecellisi bellidir yapamayacak olan gider yapacak olan gelir.

ATEŞKESİN KALICI OLMASI TEMENNİMİZ

Ortadoğu'da ateşkesin kalıcı olması en büyük temennimiz. Parti olartak Filistinli kardeşlerimiz yanındayız.

Türkiye'de yapılan gösterilerde maksadını aşan eylemler var. Garip kıyafetleriyle ellerinde Türk bayrağı olmadan Filistin'li liderlerin posterlerini taşıyarak eylemlerin maksadının ne olduğu sorgulanmalıdır.

İsrail'in Gazze'ye başlattığı saldırılar önceki gün geçici bir ateşkes kararı ile şimdilik sona ermiş görünmektedir.

Hükümetin bir yandan kamuoyunun gönlünü almak için sarfettiği hamasi sözler, öte yandan İsrail’e yaptırımlardan kaçınma çabası, diğer taraftan medya üzerinden İsrail’e yönelik sözleri tam bir siyaset kurnazlığıdır.

BAŞBAKAN HAMAS'A GÖZ KIRPIYOR

Başbakan bir yandan Hamas’a göz kırpma, bir yandan İsrail’le ilişkileri sürdürmek istemektedir. Bunlar tam bir ikiyüzlülüktür.

Hükümet son olaylar karşısında son derece kötü bir diplomasi yapmış, arabulmakta taraflı, Türkiye’yi karnından konuşan bir ülke durumuna düşmüştür. Telefonlardan kaçmamasını, dostluğu ile övündüğü muhataplarını ihtar etmesini talep ediyoruz.

 
Türkiye’nin geçtiğimiz yıl, hiçbir sivilin bulunmadığı, Kandil’e yapılan kara harekatını durdurmaya yeltenen ABD Savunma Bakanı’nın, 20 gün süren İsrail saldırısına sessiz kalmasını sorgulamasını istiyoruz.

Başbakanın yanar döner tavrının tam özeti.. Eline almış çekici, hem nalına hem mıhına yada ne nalına ne mıhına durumudur.

OBAMA'NIN HÜKÜMETİ DEVRALMASI

ABD’nin yeni başkanının bugün yapılacak törenle görevi devralmasıyla 8 yıllık Bush yönetimi sona erecektir. Bu yeni dönemin nasıl şekilleneceği, yeni başkanın izleyeceği politikalar ve bize yansımaları zaman içinde daha iyi anlaşılacaktır.

Irak’tan çekilirken Türkiye’den talep edilecek hususlar, PKK ile mücadele ve sahte Ermeni soykırım tasarısı konular temel sorunlar olacaktır.

Başkan Obama’nın seçim kampanyalarında 'soykırımı tanıyacağız' sözünü vermesi, Türkiye için büyük bir endişe kaynağıdır. Elbette ki süreci belirleyecek olan AKP’nin göstereceği tutum ve tavır olacaktır. Ne var ki AKP’nin bu durumu kavradığına dair hiçbir emare söz konusu değildir.

EKONOMİK KRİZ

İşsizlik tırmanıyor ve ulusal barışımızı tehlikeye sokuyor. Başbakan'ın nerdene nereye geldik tekerlemesi ıskartaya çıktı. AKP iktidarında işsizlik sel gibi yayılıyor. Huzur bozuluyor. Kriz nedeniyle iş yerleri kapanıyor ve umutlar boşa çıkıyor. Erdoğan'ın meselelerin halli için yola çıktıklarını söylemesi doğru değildir. AKP herşey iyiymiş gibi kayıtsızlık içinde...

Kriz pek çok sektörü etkiliyor. İşsizlik artıyor. İşsizliğin niteliği de değişiyor. AKP hükümeti ekonomide istikrarı sağlamak için gerekli hamleleri yapamadı ve işsizleri kendi haline terketti.

İhracatta üretimi artırma dönemi sona erdi. Erdoğan'ın iftihar ettiği ekonomik tablo ortadadır. Büyüme dönemlerinde bile işsizlik düşmedi.