Bahçeliden diyet iddiası
Abone olMHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, hükümeti teslimiyetçilikle suçladı.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ''Henüz ateşkesin bile
sağlanamadığı, çatışmaların yer yer sürdüğü ve tarafların
mevzilerini daha da güçlendirdikleri Güney Lübnan'a gidilmesi, Türk
askerinin ateş hattına atılmasıyla eş anlamlı, büyük bir gaflet
olacaktır'' dedi. Bahçeli, yaptığı yazılı açıklamada, hükümetin
Lübnan'a asker gönderilmesinin görüşülmesi amacıyla TBMM'yi
olağanüstü toplantıya çağırma kararının ''dış politikada izlenen
teslimiyet siyasetinin son tezahürü'' olduğunu savundu.
Hükümetin, Lübnan'a asker göndermenin ağır risk ve tehlikeleri
konusundaki telkin ve uyarıları göz ardı ettiğini iddia eden
Bahçeli, açıklamasında şunları kaydetti: ''Siyasi ömrünü birkaç ay
daha uzatabilme hesabıyla ABD'ye ve AB'ye olan diyet borcunun son
taksitini Türkiye'yi Lübnan macerasına sürükleyerek ödeme yolunu
seçmiştir. Bugün yaşananlar, hesap verme gününün geldiğini görmenin
korkusu ve telaşı içinde hezeyan girdabında boğulmakta olan AKP'nin
son çırpınışlarıdır.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın dün yaptığı Ulusa Sesleniş
konuşmasında başlattığı ihanet tartışması, bu ruh halinin bir
aynası olmuştur. Başbakan Erdoğan, konuşmasında Türkiye'nin
bölgesindeki gelişmelere seyirci kalmasının tarihimize,
geleceğimize ve milli çıkarlarımıza ihanet olacağı hezeyanını
seslendirmiştir. Kendisine buradan hatırlatmaz isteriz ki, AKP
döneminde yapılanların hesabı yakında bir bir sorulduğunda, ihanet
erbabının kimler olduğu bütün çıplaklığıyla ortaya çıkacaktır.
Lübnan'a asker gönderme kararını haklı göstermek için üretilen
sahte gerekçelerin tümü safsatadan öte bir anlam taşımamaktadır.
AKP tecrübesinin bedelini çok ağır biçimde ödeyen aziz milletimiz,
aklı ve idrakiyle alay eden ilkesiz karaborsacıların yalanlarına
inanmamayı artık öğrenmiştir. AKP'nin yalan, takiye ve hileden
ibaret olan siyasi sermayesi artık tükenmiştir.''
''KARA MİZAH ÖRNEĞİ''
Hükümetin Lübnan'a asker gönderilmesini savunmasının Türk siyasi
tarihine bir ''kara mizah örneği'' olarak geçeceğini ileri süren
Bahçeli, ''Türkiye'nin milli çıkarlarını Kıbrıs'ta ve Kuzey Irak'ta
hatırlamayan Başbakan Erdoğan'ın şimdi yaptığı, AKP hanedanlığını
sürdürmek için bel bağladığı koltuk değneklerine olan destek
bedelini milli çıkarlarımızı maske yaparak Türkiye'nin sırtından
ödetmeye çalışmaktır'' dedi.
Türkiye'nin milli çıkarlarından bahsetmek için önce siyasi sicilin
temiz olması gerektiğini ifade eden Bahçeli, Irak'ta Türkmenlerin
sıkıntılarına göz yumulduğunu, Kıbrıs'ta Türk varlığının yok olmaya
mahkum edildiğini savundu. Bahçeli, şöyle devam etti: ''Kuzey
Irak'taki terör yuvalarına karşı Türkiye'nin meşru hakkı olan sınır
ötesi operasyonları rafa kaldıran AKP hükümeti, bunun yerine
Lübnan'da BM operasyonlarına katılmak için yüce Meclis'i toplantıya
çağırmaktadır.
Bölücü terörün büyük şehirleri ve tatil beldelerini kan gölüne
çevirdiği, ormanlarımızın hain militanlar tarafından her gün
kundaklandığı ve Antalya, Marmaris, Mersin, Adana ve İstanbul'da
bombaların birbiri ardından patladığı bir dönemde tatilde olan ve
bu vahim olayları tribünden bir seyirci gibi izleyen hükümet, hiç
sıkılmadan Türk askerini Lübnan yangınının içine atmayı
amaçlamaktadır. Türkiye'nin milli güvenliğini sağlamada emsali
olmayan bir acz sergileyen AKP hükümetinin, buna karşılık ABD'ye
yaranma düşüncesiyle Lübnan topraklarında İsrail adına polislik
görevi üstlenmek için can atması, Türkiye'ye şeref ve itibar
kazandırmayacaktır.''
ABD'nin PKK terörü karşısında sergilediği tutumun da endişe verici
olduğunu savunan Devlet Bahçeli, siyasi irade oluşmadığı sürece
ABD'nin PKK koordinatörü atamasının da fiiliyatta hiçbir anlam
taşımayacağını ileri sürdü. Hükümetin Türkiye'nin büyük ülke
olduğunu Kuzey Irak'ta değil Lübnan'da göstermek için TBMM'yi
göreve çağırdığını iddia eden Bahçeli, ''Hükümetin Lübnan'a asker
gönderme konusundaki izin talebi artık TBMM'nin önündedir. Türk
milletinin temsilcileri olan milletvekilleri, şimdi vicdanları ve
tarihi sorumluluklarıyla baş başa kalarak bir karar vereceklerdir''
dedi.