Bahçeli'den Davutoğlu'na biraz sus çıkışı!

MHP lideri Devlet Bahçeli, Ankara'yı kana bulayan saldırı sonrası herkesin biraz daha dikkatli ve duyarlı olması gerektiğini söyledi. İstifa mekanizmasının böyle bir olayda mutlaka çalıştırılması gerektiğini ifade eden Bahçeli, saldırıda kullanılan bombaların 935 kilometre taşınarak Rakka'dan getirildiğini söyleyerek "Ortada büyük bir zafiyet vardır" diye konuştu. 

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Habertürk'ün ortak yayınında gündeme ilişkin soruları cevapladı. 7 Haziran sonrası ilk kez canlı yayına çıkan Bahçeli, koalisyon tartışmalarıyla ilgili olarak Davutoğlu'nun kamuoyunu yanılttığını ve doğruları söylemediğini ileri sürdü.

 Türkiye'de 20 Temmuz'dan itibaren tırmanan bir terör hadisesiyle karşı karşıya olduğunu ifade eden Bahçeli, Ankara'daki mitingi düzenleyen STK'ların güvenlik güçleriyle işbirliği yaparak gerekli önlemleri almadığını söyledi. İşte Bahçeli'nin açıklamalarından satır başları;

"Terörün bu kadar tırmandığı bir ortamda, eğer böyle bir toplantı yapılacaksa, çok hassas olunması ve kendi örgütleri içerisinde tedbirleri geliştirmesi noktasında, güvenlik güçleriyle işbirliği yapmaları gerekiyordu. Görünüyor ki böyle bir işbirliği yapılmamış. Hemen sonrasında acı bilanço belil olmadan, bazı STK'lar ve siyasi partilerin miting yapmalarını yadırgadığımı da söylemek istiyorum.

"İŞİN ARDINDAKİ ÖRGÜT GİZLENMEMELİ"

Böyle bir ortamda herkesin soğukkanlı ve sabırlı olmaları gerekmektedir. Bir takım örgütleri söyleyerek, işin arkasındaki örgütleri gizlemenin de bir anlamı yoktur. 

PKK, IŞİD VE ESAD ANLAŞTI İDDİASI

Sayın Başbakan o bilgiye Mayıs ayında ulaşmışsa ve bu hadiseler yaşanıyorsa, dört ayda tedbir almakta acziyet yaşıyor demektir. Bu tip konuşmalar, gerçeği gizlemektedir. Dolayısıyla Sayın Başbakan'ın biraz daha az konuşması gerekmektedir.

 "İSTİFA KURUMUNUN İŞLETİLMESİ GEREKİYOR"

İstifa kurumu, önemli bir kurumdur. Herkes tarafından kullanılması da zor bir durumdur. Bu kadar acı ve sayıca yüksek bir tahribatın yüksek olduğu dönemde, Türkiye'nin hassasiyetini göstermek adına istifa kurumunun işletilmesi gerekmektedir. Emniyetteki bazı görevden almalar dahi milleti rahatlatmıştır.

Türkiye bu tür terör olaylarına yabancı değildir. Suruç katliamı ile Ankara katliamını çok yakından irdelemek gerekmektedir.

Bir iki bakanının istifasının fazla alamı yoktur. Bana kalırsa geçici bir hükümettir, asıl istifa etmesi gereken hükümettir; ancak kısa bir süre kaldığı için bu istifanın da anlamı yoktur.

"BAŞBAKAN YANLIŞ KONUŞUYOR"

Sayın Başbakan çok yanlış konuşuyor. Olayları saptırarak konuşuyor. Gerçeklerin üstünü örterken, siyasi kurumları itibarsızlaştırıyor. Süreci çok iyi anlamak gerekiyor. 7 Haziran'dan bugüne kadar gelişmeleri ele almakta yarar var.

"KURUL ÜYELERİ BEKLETMESİN"
Cumhurbaşkanı, 10 Ağustos'tan itibaren ilk kez yasal bir sorumluluk üstlenmiştir. Devlet Denetleme Kurulu, çok önemli bir mekanizmadır. Ne milleti ne de Sayın Cumhurbaşkanı'nı bekletmemelerini istiyorum kurul üyelerinden.

 Sayın Davutoğlu, gelişen olaylar karşısında özellikle terör faaliyetlerinden sonuç alamamasının sıkıntısından dolayı, başarısızlığını diğer siyasi partilerle paylaşmak istiyor, kullanmak istiyor. Başbakan, bu mücadeleyi açıkca yürütmek yerine böyle bir deglarasyon yayınlamanın ne anlamı var?

"RAKKA'DAN ANKARA'YA GELİYORSA ZAFİYET VARDIR"

Terörle mücadelenin esası terörle mücadelede yüksek tecrübede bir kadroya ait olması ve önemli bir teknoloji ile desteklenmesidir. Esas önemli olan ise istihbarattır. Rakka’dan Ankara’ya kadar 935 km yol kat edilerek bombalar Ankara’ya taşınıyorsa burada bir zafiyet vardır ya da bizim bilmediğimiz bir şeyler vardır. Onun için iktidarın açıklamalarını sabırla beklemek gerekmektedir.

IŞİD’İN TÜRKİYE’DE YER ALMAMASI VE DİYANET’İN ROLÜ

IŞİD, İslamiyet’i çok yanlış yorumlayan ve canilik üzerinde faaliyet gösteren bir örgüt. Bu örgütü yok etmek lazımdır. Bu konuda da kamuoyuna iyi anlatmak için Diyanet’in yanı sıra ilahiyat fakültelerine görev düşmektedir.

Bu şahsiyetleri televizyonlarda ‘IŞİD örgütü nedir, nasıl türemiştir’ açıklamalarını yapan çok yetersiz. Camilerdeki faaliyetler daha çok siyasi amaçla yapıldığına dair bir düşünce var. Camiler hemen hemen siyasallaştı."