Bahçeli'den ayağınızı denk alın uyarısı
Abone olMHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, özerklik talebiyle ilgili sert konuştu. MHP lideri Kılıçdaroğlu'nu da unutmadı..
BDP'nin özerklik projesi MHP Genel Başkanı Devlet
Bahçeli'yi ayağa kaldırdı. MHP liderinin hedefinde hem iktidar hem
BDP hem de bu olayları izlemekle suçladığı Kılıçdaroğlu vardı.
Herkesin aklını başına almasını isteyen Bahçeli, iktidarı PKK'nın
suç ortağı ilan etti. Kılıçdaroğlu'nun suskunluğunu not ettiklerini
açıklayan MHP lideri, parti olarak son sözü söylemediklerinin
altını çizdi.
Özerklik taslağını ayaklanma hazırlığı olarak gören Bahçeli,
açıklaması çok sertti:
''Son dönemde PKK terör örgütü ve uzantılarının başlattığı
Türkiye'yi bölme projelerinin fiilen hayata geçirilmesi girişimleri
ve dayatmaları, anayasa ve kanunlara meydan okuyan bir ayaklanma
hazırlığıdır. Türkiye'nin içinden geçmekte olduğu bu karanlık
dönemde herkes aklını başına almalı, ayağını denk atmalıdır.''
BÖLME PROJESİ
Bahçeli, yaptığı yazılı açıklamada, birbiriyle uyumlu üç girişimin eş zamanlı olarak siyasi gündeme taşındığını ifade etti. Terör örgütü PKK'nın sivil uzantılarının Kürtçe'nin yaşamın her alanında kullanılması için başlattığı ''iki dilli yaşam'' kampanyası, ''demokratik özerklik modeli taslağı'' ve bir sivil toplum kuruluşu tarafından Cumhurbaşkanı'na sunulan raporun ortak hedefinin ''terör örgütünün Türkiye'yi bölme projesinin sözde siyasi süreçlerle hayata geçirilmesi ve bunun için fiili durum yaratılması'' olduğunu savunan Bahçeli, ''Son dönemde PKK terör örgütü ve uzantılarının başlattığı Türkiye'yi bölme projelerinin fiilen hayata geçirilmesi girişimleri ve dayatmaları, Anayasa ve kanunlara meydan okuyan bir ayaklanma hazırlığıdır'' dedi.
İLK AŞAMA ÖZERKLİK
Bahçeli, bu girişimlerin temeli ve ortak amacının, ''PKK'nın Türk
milletinin dışında ayrı bir Kürt milletinin varlığının kabul
edilmesi ve bunun devletin kurucu ortağı olarak Anayasa'da tescil
edilmesi'', ''Kürtçe'nin kamusal alanda ve eğitim sisteminde siyasi
statü kazanması'' ve ''İlk aşama olarak demokratik özerklik
adı altında ayrı bayrağı, Parlamentosu ve savunma gücü olacak
eyaletler sistemine geçilmesi'' olduğunu öne sürdü.
ÜNİTER YAPI YIKILACAK
Bahçeli, şöyle devam etti:
''Bu son köprü başı tutulabilirse, sıra nihai hedef olan
Türkiye, İran, Irak ve Suriye'yi kapsayacak birleşik ve bağımsız
Kürdistan devletinin kurulması gelecektir. PKK'nın milli kimlik,
dil ve yönetim hakkı taleplerinin hayata geçilmesi halinde Türkiye
Cumhuriyeti'nin kuruluşundan 87 yıl sonra tek millet-tek devlet
esasına dayanan üniter yapıdaki milli devlet yıkılacaktır.
Bunun yerine etnik temelde ayrıştırılmış çok milletli, çok
kimlikli, çok dilli ve coğrafi temelde özerk bölgelere ayrılmış
parçalı bir ortaklık devleti kurulacaktır. İmralı canisinin
'demokratik cumhuriyet' projesinin ve Başbakan Erdoğan'ın
'demokratik açılım' ambalajına sarılı PKK açılımının anlamı ve
sonucu bu olacaktır.
Bu taleplerin masum ve meşru bireysel kültürel hak talebi olmadığı açıktır. Türkiye'den istenen Anayasa teminatında etnik ve siyasi azınlık hakları ve statüsüdür. Nihai amaç gün gibi ortadır. Etnik temelde ayrı bir millet ve milli azınlık olduğunun kabulü ve devletin niteliği ve yapısının bu ayrıştırmaya hukuki ve siyasi temel kazandıracak şekilde yeniden düzenlenmesi talep edilmektedir. Kaynaştırıcı bir millet yapısı içinde bin yıldır birlikte yaşayan Türk vatandaşlarının böyle bir zeminde ayrıştırılması sürecinin başlatılması, özerklikten ayrılıkçılığa ve bölünmeye giden yolu açacaktır.''
HAİN BİR SUİKAST
Türkiye'nin milli birliğini, Cumhuriyetin kuruluş ilkelerini ve
milli varlığını hedef alan ''hain bir suikast'' ile karşı karşıya
olduğunu ifade eden Bahçeli, ''Tahriklerini hayasızca
sürdüren etnik bölücüler gemi azıya almıştır''
değerlendirmesinde bulundu.
''KILIÇDAROĞLU'NUN SUSKUNLUĞU SORU İŞARETİ''
Terör örgütünün elebaşının İmralı'dan terör örgütünü
yönettiğini, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin bölünmesi için yol
haritaları hazırladığını ve bu amaçla AK Parti hükümetiyle pazarlık
ve müzakere yürüttüğünü savunan Bahçeli, Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan'ın son girişim ve dayatmalar karşısında sessiz ve tepkisiz
kalmasının şaşırtıcı olmadığını belirtti.
ERDOĞAN SUÇ ORTAĞI
Terör örgütü ve etnik bölücülerin en büyük cüret ve cesaret kaynağının Başbakan Erdoğan ve AK Parti hükümeti olduğunu iddia eden Bahçeli, ''Siyasi gündeme taşınan bölünme reçeteleri ve hız kazanan hayasız tahrikler Başbakan Erdoğan'ın başlattığı PKK açılımının ilk meyveleri ve sonuçlarıdır. Terörle mücadeleyi zaafa uğratan, İmralı canisi ile pazarlık yapan, PKK açılımı ile etnik bölücülerin taleplerine sahip çıkan ve 2011 seçimleri sonrası Anayasa'nın PKK taleplerini kapsayacak şekilde değiştirileceği konusunda bölücülere vadeli çek veren Başbakan ve hükümeti bu noktaya gelinmesinin baş sorumlusu ve suç ortağıdır'' dedi.
CHP'nin de gelişmeler karşısında sessiz ve tepkisiz kaldığını anlatan Bahçeli, ''CHP'ye bu ihanet sürecine katkı yapma çağrılarında bulunulurken Genel Başkan Kılıçdaroğlu'nun suskunluğunu sürdürmesi Türk milletinde çok ciddi soru işaretleri yaratmıştır. Bu gerçeği bu aşamada not etmekle yetineceğiz'' ifadesini kullandı.
Bahçeli, Milliyetçi Hareket'in; etnik köken, dil, din ve mezhep farklılıklarına bakmadan büyük Türk Milletini, milletin eşit ve şerefli mensuplarını bir bütün olarak kucaklayan siyasi misyon olduğunu belirterek, şöyle devam etti:
SONUNA KADAR DİRENECEĞİZ
''Türkiye'nin milli birliği, dirliği, kuruluş ilkeleri ve bin
yıllık kardeşliği bizim için her türlü düşünce ve hesabın önünde ve
üstündedir. Türkiye'nin milli birliğinin temel harcı ve sigortası
olan Milliyetçi Hareket Türkiye'nin etnik köken, dil, din
ve mezhep temelinde ayrıştırılmasına, çatıştırılmasına ve
bölünmesine sonuna kadar direnecektir. Bu uğurda
ödenecek bedel her ne ise, bunu da büyük bir gönül ve vicdan huzuru
içinde ödemeye hazırdır.
MHP SON SÖZÜNÜ SÖYLEMEDİ
Türkiye'nin içinden geçmekte olduğu bu karanlık dönemde herkes
aklını başına almalı, ayağını denk atmalıdır. Türk milleti çaresiz
değildir, Türkiye sahipsiz değildir. Türkiye'nin kuruluşundan 87
yıl sonra bölünmesi ve parçalanmasının tarihi süreçte kaçınılmaz
bir sonuç olduğunu düşünenler varsa, onlara söyleyeceğimiz tek söz
şudur: Tarih henüz nihai hükmünü vermemiş, Büyük Türk
Milleti ve bu vatanı ve milleti karşılıksız seven Milliyetçi
Hareket henüz son sözünü söylememiştir.''