Bahçeli sordu: Aranızda montaj var mı?
Abone olMHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Tokat'ta partisince düzenlenen mitingde halka hitap etti.
TOKAT'ta seçim çalışmaları kapsamında halka hitap eden
MHP lideri Devlet Bahçeli, Başbakan Erdoğan'ın mitinglerinin montaj
olduğunu öne sürerek vatandaşa, 'Aranızda montaj var mı' diye
sordu.
İşte Bahçeli'nin Tokat mitingindeki önemli
açıklamaları:
Başbakan Anayasa Mahkemesini kendisine bir zırh edinmiş, yasama
yürütme ve yargı kuvvetler ayrılığında yargıyı da AKP'leştirerek
bugünki yargı rezaletini ortaya çıkarmıştır. Bağımsız ve tarafsız
yargı nedir anlayan yok. 17 Aralık'tan itibaren 232 savcı ve hakim
neden sürüldü? Bu milletimize anlatılmıyor. Bu süreçte yargı da
Recep Tayyip Erdoğan'ın denetim ve kontrolüne girmiştir. Yasama ve
yürütmede var olmak önemli ama Başbakan'a bu yetmemekte.
Medya ve basın iktidar kim olmuşsa limanına yanaşır. İktidar bunun
farkına varmışsa kendi medyasını oluşturur bu tamamen yandaş
medyadır, öbürü tamamen yanaşan medyadır. Bu halk arasında
demokratik toplumlarda dördüncü kuvvet olarak algılanır. Sayın
Recep Tayyip Erdoğan bu gücün ihtirasından yolunu değiştirmiştir,
şımarmıştır.
"HİÇ BİR DİZİ ERDOĞAN'I
GEÇEMİYOR"
Şimdi moda medyayı denetim altına almak için bir 'ALO' yeter.
Tapelerde Recep Tayyip Erdoğan dizisi başladı. Bu dizi, Kanuni
Süleyman'dan bile çok izleniyor. Hiç bir dizi Erdoğan'ı
geçemiyor.
"BU BİLAL İLE BU BİLAL EŞİT
MİDİR?"
Tokat'ta biri var. Oğlunun adı Bilal. Bir de parti başkanın oğlu
var. O'nun da adı Bilal diyelim. Tokat'takine sorsunlar, evin,
araban, paran var mı? Yok derler. Gemicik var, villa var, para
var, elli tane korumayla gidiyor. Bu Bilal ile bu Bilal eşit
midir? Bu paralar, tapelerde geçiyor. 76 milyonun ne
kadarı yoksul? 44 milyonu yoksul. Şiddetli yoksulluğa yaşayan
ise 13 milyon. Açlık sınırının altında olmak ne demek? Çoluğunun
çocuğunun parasını karşılayaman demek, gündelik çalışan
demek. Toplumsal yönden çok büyük ayrışmalara
gidiyor. Çözüm diye bildiğimiz AKP propagandasıdır.
14 Kasım 2002'den bugüne AKP'ye üç dönem destek vermiş olan
vatandaşlarım bu ekonomik darboğazlılıktan çıktınız mı, işiniz
gücünüz gelişti mi, gelir seviyeniz arttı mı? Buradaki
vatandaşlarım hayır diyor. İçinizde 11 yıldan bu yana bir çok
önemli gelişmeleri olmuş kardeşlerim varsa birlikte yürüyelim,
şarkısıyla Recep Tayyip Erdoğan'ın yolundan devam edebilirler.
Türkiye'de şuan %9.7 işsiz var, toplam işsiz 2.746 bin. Bu işsizlik
inanıyorum ki en çok Tokat'ta yaygın. Dolayısıyla Tokat'ta yaşayan
insanlarımız başka illere gidip çalışmak zorunda kalıyor.
Türkiye'de açlık, ahlaksızlık, asayişsizlik yaygın. Büyükşehirlerde
insaların can ve mal güvenliği kalmadı. Toplumsal yönden çok büyük
ayrışmalara gidiliyor. AKP kendisine öyle bir propaganda koyuyor
ki, TOKİ aracılığıyla, millete toz pembe bir Türkiye
gösteriyor.
"BU HANGİ AYAKKABI NUMARASINA
SIĞAR?"
17 Aralık unutulmayacak bir gündür. Ak Parti denilen partinin yüz
karasıdır. 5 Ekim 2012 tarihinde en kıymetli savcı olarak tarif
edilen, savcı diyor ki 41 kişi var. Evlerine baskın
yapılacak. Aman Yarabbi. Hiç alışık olmadığımız görüntülerle
karşılaşıyoruz.
Çocuğumuza bir ayakkabı alsak eve getirsek, ayakkabı yatakta
başüstünde birgün durur. Fakat ertesi gün kalktığınızda ayakkabı
kutusu hiç aklınıza gelir mi? Ama 30 yaşından sonra ayakkabı kutusu
çok cazip bir hal almış içine baktığınız zaman 4.5 milyon dolar
var. Kaç numara ayakkabı giyiyor bunlar.
En büyük ayakkabı 44-45'tir. Bu hangi ayakkabı numarasına
sığar? Dört tane bakan var. Evlerinde de 7 tane kasa var, bir de
para sayma makinesi var. Bu kasalarda da hem TL var veya dolar euro
var. AKP'ye oy vermiş kardeşlerim bu gelişmelere karşı ne
diyorsunuz?
"BUNDAN KAÇAMAZSIN SAYIN
BAŞBAKAN"
İran'dan bir uşak gelmiş ne idiğü belirsiz ama Türkiye'ye gelmiş
dört bakanın çocuğunu avcunun içine almış istediğini yaptırıyor.
Bir konuya daha dikkatinizi çekiyorum. Bu gerçekleri artık
konuşmalıyız. 25 Aralık'ta ikinci dalga var Yasin El Kadı var,
Usame Kutub var, onun oğlu var, bir de Bilal Erdoğan
var. Recep Tayyip Erdoğan'ı çıldırtan burasıdır. Sayın
Başbakan senin yapacağın tek bi şey vardı. Sana inançlı insanlar
itimat etti, sana inandı ama sen buna saygı duymadın. Kendi nefsine
göre Türkiye'nin tüm değerleriyle oynadın. 85 günden bugüne
Türkiye'nin herhangi bir meselesi konuşuluyor mu? Recep Tayyip
Erdoğan kalkıyor diyor ki 'Bu bana bir montajdır' diyor. Fakat bir
türlü ülkemde yolsuzluk ve rüşvet var, bunun kökünü kazıyacağım
deyip, yargıya teslim edersin. Oğlundan hesap sorsa,
Kasımpaşalı delikanlı derler. Şimdi ne haldesin! Devletin
kayıtlarına düşmüşse, kalır. O kayıtlar silinmez. Bir gün bir
iktidar gelir, alayını çıkarır. Bundan kaçamazsın sayın
Başbakan.
"YOLSUZLUK VE RÜŞVET KANSER
GİBİDİR"
AKP'nin yöneticilerinin de başta olmak üzere Recep Tayyip Erdoğan'ı
uyarmaları lazım. Sayın Başbakan güç çılgınlığıyla ben diktatörüm
diyecek kadar kendisini kaybetmiş durumda. Çok kişiyi
kırıyor,Türkiye'yi tahrik ediyor. Bugün ki Bitlis konuşmasını bir
dinleyin. Önce ülkem sonra partim diyelim. Bu gidişat kardeşlik
kavgası çıkartacak bir gafilliktir. Yolsuzluk ve rüşvet
diktatörleri yıkar. Yolsuzluk ve rüşvet kanser gibidir bütün
vücuda yayılır.
"ARANIZDA MONTAJ VAR
MI?"
Bütün bunlara son vermenin yolu seçimdir. En yakın seçim 30
Mart'tadır. Halk 30 Mart'ta iktidarı uyarabilir, yani %50'yi aşağı
doğru çekebilir. Bundan inşallah Recep Tayyip Erdoğan
kendisine bir ders çıkarır. Sayın Erdoğan'ın mitinglerinin alayı
montajdır. Şimdi Tokat'a soruyorum, aranızda montaj var mı? Başka
illerden gelen var mı?