Bahçeli: Şerefli geçmişimizde soykırım ifadesi yoktur
Abone olMHP lideri Devlet Bahçeli, ABD Başkanı Biden'ın 1915 olayları için kullandığı 'soykırım' ifadesine sert tepki gösterdi. Bahçeli, "Türk milletinin şerefli geçmişinde ne soykırım mahcubiyeti ne de katliam zilleti vardır" ifadelerini kullandı
Bahçeli Twitter'dan yaptığı paylaşımda, "Tarih hem
kaynağımız hem dayanağımız hem de davamızdır. Siyasi hedeflerle,
taktik açıklamalarla, hamasi sözlerle, temelsiz ve mesnetsiz
söylentilerle yalın tarihi gerçeklerin önyargılarla çarpıtılması
insanlığın barış ve huzur arayışını vahim derecede boşluğa
düşürecektir. Bir başka mühim husus da şudur: Tarihimizi yargılama
gayesiyle basiretsiz, belgesiz ve bilgisiz mahkeme kurmaya teşebbüs
edenlerin milletimizi sanık sandalyesine oturtma çabası mazisi bir
asra ulaşan mülevves bir tezgâhtır. Bu tezgâhın maşa ve
mucitlerinin hüviyeti bellidir. Türk milletinin şerefli geçmişinde
ne soykırım mahcubiyeti ne de katliam zilleti vardır.
Tarihimiz her konuda olduğu gibi bu konuda da tertemizdir ve bu
kapsamda hiç kimseye ispat borcumuz da yoktur. 1915 olayları
etrafında kurulan iftira kampanyası asılsızdır, hayasızdır.
'Bunu hiçbir ülkeye yararı dokunmayacaktır'
Bilhassa 1915 olaylarının içyüzüne merak saranlar, arka planındaki sebeplere ilgi duyanlar ilk iş olarak tozlu raflarda bekletilen arşiv kayıtlarını incelemekle, namuslu ve objektif araştırmalar yapan bilim insanlarının çalışmalarını okuyup değerlendirmekle mükelleftir. Tarih hükmünü vermiş, 1915 yılındaki haklı ve meşru devlet tasarrufunun sayfası esasen kapanmıştır. Tehcire neden gerek duyulduğu, bunun hangi ihtiyaç ve milli güvenlik mülahazalarından doğduğu öncelikle Birinci Dünya Savaşı’nın kanlı ve karanlık şartlarıyla yorumlanmalıdır. Tarihin siyasetçiler eliyle istismar ve inkâr vasıtasına dönüştürülmesi medeniyetler ve milletler arasındaki uçurumu derinleştirmekle kalmayacak, nesiller boyunca devam edecek bir kamplaşmanın da önünü açacaktır. Bunun ise hiç kimseye, hiçbir ülkeye yararı dokunmayacaktır. 1915 olayları sırtından hançer yiyen bir İmparatorluğun doğal refleksi, doğru bir kararı, dengeli bir adımıdır. Kaldı ki tehcir, o dönemki milli güvenliğin zorunlu bir tercihidir. Burada soykırım izi sürenler Türk milletine hiç geçmeyecek düşmanlık besleyen çevrelerdir. 1910’lu yıllarda Ermeni çetelerinin mezalimi; çocuk, kadın ve yaşlı demeden saldırmaları, dahası Anadolu coğrafyasının her köşesinde şiddete başvurmaları demokratik bir hak arayışı değil, hain ve hunhar bir terörizm operasyonudur.
'Demokrasi postuna bürünmüş vandallar'
Türk milleti bu operasyona boyun eğmemiştir. 1915 tehcir
vakasıyla son yurdumuzun en az 100 yılı kurtarılmıştır. Bu
stratejik kararlılıkta iradesi bulunan kahraman nesli rahmetle ve
hürmetle anmak her vatanseverin, her milletperverin milli
görevidir. Onların aziz hatıralarını ihtiramla hatırlamak manevi
bir vecibedir. Yüzlerce yıl kardeşlik içinde yaşayan Türkler ile
Ermeniler arasına kan hattı çekenler bugün sözde soykırım ezberini
en fazla diline dolayan günahkârlardır. Tarihten husumet
çıkaranlar, Türk milletini suçlamak için nöbete girenler demokrasi
postuna bürünmüş vandallardır" ifadelerini kullandı