MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, bugün partisinin grup
toplantısında yaptığı konuşmada PKK'yı 'küresel silahlı' AK
Parti'yi ise 'küresel siyasi taşeron' olarak niteledi... OHAL
çağrısını yineleyen Bahçeli, OHAL'e karşı çıkan köşe yazarlarını
ise 'kalemlerini kiralamak'la suçladı...
Bahçeli konuşmasına artan terör saldırılarının neden olduğu
infialin diğer sorun ve sıkıntıları gölgede bıraktığının tespitiyle
başladı. Bahçeli'nin gündeminde yine terör vardı:
Geçtiğimiz hafta Hakkari ili Şemdinli ilçesi Gediktepe üs bölgesine
PKK'lı caniler tarafından yapılan insanlık dışı saldırıda 10
Mehmetçiğimiz şehit olmuş 14 Mehmetçiğimiz yaralanmıştır. Bu
olaydan 1 gün sonra Elazığ Palu'da 1 Mehmetçiğimiz şehit olmuş 1
Mehmetçiğimiz yaralanmıştır. Dün Silvan'da 1 Mehmetçiğimiz şehit
olmuştur.
Bu sabah İstanbul'da gerçekleştirilen saldırıya da değinen
Bahçeli, konuşmasını şöyle sürdürdü:
Bu sabah İstanbul Halkalı''da yapılan saldırıda 3 uzman çavuş
ve biri asker çocuğu şehit olmuştur. Elbette milletimiz her ferdi
gibi acımız büyük tesellimiz imkansızdır. Şehit Mustafa Kayın'ın
çektirdiği fotoğraf bütün şehitlerimizin uğruna can verdiği
mukaddesatın kutlu bir anısıdır. Şu sözlere bakınız ve nelerin
kaybedildiğini anlayınız: Satılmasın diye toprağım, yıkılmasın diye
devletim, dalgalansın diye bayrağım vatanım için ölür vatanım için
yaşarım. İşte sözün bittiği yerdir. Yiğitliğin kahramanlığın
şehadetin sırrı bu sözlerle saklıdır.
İşte Bahçeli'nin konuşmasından diğer başlıklar:
ŞEHİTLERE BORCUMUZU ÖDEYEMEYİZ
Onlara olan borcumuzu ödeyemeyiz. Bütün şehitlerimize Cenab-ı
Allah'tan rahmet yaralılara acil şifalar, silahlı kuvvetlerimize
sabır ve başsağlığı diliyorum. Türk Milleti şehitlerini bağrına
basmış terörün işbirlikçi ve tahrikçileri lanetlemiştir. Milletin
artık dayanacak takati ve bekleyecek zamanı kalmamıştır. Boş
sözler, sorumsuz beyanatlarla ve hamasi tesellilelerle avunacak
kimse bulunmamaktadır.
HÜKÜMET İFLASINI BEYAN ETMELİ
Terörün sonlandırılması için yıllardır dış ülkelerden icazet
bekleyen, saldırıları tırmandıran, kimlikleri tahrik ederek
bölücülüğü azdıran AKP hükümetinin olduğu artık bilinmektedir. Bu
körlük, sözde açılım denen ihanet projeleri devam ettiği sürece
terörden kurtulmak mümkün görülmemektedir. Umudumuz ve beklentimiz
hükümetin diğer alanlarda olduğu gibi terörle mücadelede iflasını
ilan etmesidir.
AK PARTİ HÜKÜMETİ TERÖRİSTE ŞİRİN GÖZÜKTÜ!
Özellikle son haftalarda tırmanan kanlı terör eylemlerinin
geldiği ürkütücü boyut bize başka bir değerlendirme imkanı
bırakmamaktadır. AKP zihniyetinin teröriste şirin gözükerek ve
bölücülüğü siyasete taşıyarak eylemlerin duracağına dair sakat
yaklaşımı acılardan başka bir sonuç doğurmamıştır. Cumhurbaşkanı
Gül'ün 'önümüzdeki günlerde iyi şeyler olacağı' müjdelemesinin
üzerinden yaklaşık 16 ay geçmiştir. Başbakan Erdoğan'ın açılım
denen yıkım projesini başlatarak bölücülüğe davetiye çıkarmasından
yaklaşık 11 ay geçmiştir.
PKK AK PARTİ'DEN CESARET ALDI
Dışişleri Bakanının elinde şehit kanı olan peşmerge
kalıntısıyla görüşmesinin üzerinden 8 ay geçmiştir. Her kanlı
eylemle hükümetin açılım adını verdiği yıkım sürecinin sarsıntıları
ve tahribatı bütün toplumu kapsamıştır. Yıllar öncesinde asgari
seviyeye indirilmiş olan terör Başbakan Erdoğan'ın etnik kimlikleri
okşayan tahriklerinden ve pazarlıklarından cesaret alarak kanlı
eylemlerini tırmandırmıştır.
TERÖRİSTLER AÇILIMCILARIN ARKADAŞI
Dün askerlerimizi şehit edenler Başbakan Erdoğan'ın törenle
kucakladığı teröristlerin açılım arkadaşlarıdır. Bütün bu
olanlardan sonra milletimiz yaşadıklarından ders çıkartmaya
karşısında kanlı tablo olan tehdidin gerçek sorunlarını görmeye
başlamıştır. Bir başka tesellimiz ise ifadelerinde bir samimiyet
varsa Başbakan Erdoğan'ın sonunda pişmanlık emarelerini göstermeye
başlamış olması ve PKK'nın birilerinin taşeronu olduğunu itiraf
etmesidir. Bu beyanat bizim için çok önemli ve ümit vericidir.
ERDOĞAN UMARIZ YALAN SÖYLEMEYECEK
Bu itiraflar kirli ilişkilerin ortaya çıkması demektir.
Hükümetin hangi suç ortaklarıyla kolkola girdiğinin, nasıl bir
tuzağa düştüğünün bilinmesi anlamına da gelecektir. Milletimiz
kendisine kan kusturan devletlerin kimler olduğunu öğrenmek
istemektedir. Şimdi Türkiye Başbakan Erdoğan'ın açıklayacağı
isimlere çevirmiştir. Ya bu isimleri açıklayacaktır ya da iki yüzlü
siyasetçi olarak tarihe geçecektir. Biz terörün arkasındakilerini
bildiğini söyleyen Başbakan Erdoğan'ın yalan söylemeyeceğine
inanmak istiyoruz.
PKK KİMİN TAŞERONLUĞUNU YAPIYOR?
PKK'nın arkasındaki güçler kimlerdir? PKK kimin taşeronudur?
Hükümetin bunlara karşı aldığı tedbirler nelerdir? Bu güçlere nasıl
bir yaptırım uygulanmıştır? Şayet suskun kalınıyorsa bunun vebali
kime aittir?Erdoğan bu açıklamasının arkasında durur ve sahip
çıkarsa ülkemizi parçalamaya kalkışan mihraklara karşı susması
vatana ihanet anlamına gelmeyecek midir?
AK PARTİ SİYASAL PKK SİLAHLI TAŞERON
AKP küresel bir siyasi taşerondur, PKK küresel silahlı
taşerondur. Her ikisi de aynı merkezden ama ayrı ayrı kanallardan
yıkım ihalesini almışlar ve işe çoktan koyulmuşlardır. Aralarında
yıkıma erişmek için kıyasıya bir rekabetin olduğu son zamanlarda
gelişmelerle terör örgütünün ön aldığı anlaşılmaktadır. Başbakana
tavsiyemiz terörle mücadelede nerede duracağına ve kimin yanında
duracağına açıklık getirmesidir.
TERÖRİSTLE KUCAKLAŞMAYA DEVAM MI?
Teröristlerle kucaklaşmaya devam mı edecektir yoksa 'kelle'
dediği Mehmetçiğimizin yanında mı yer alacaktır? Bir yanda
bölücülüğü meşrulaştırmak için İmralı canisiyle pazarlığa devam mı
edecektir? Bir yanda kanı yerde kalmayacak diyerek şehitler
huzurunda hamasi nutuklar atmaya devam mı edecektir, yoksa terörün
destekçisi aşiret reisine kırmızı halılar sermeyi mi
sürdürecektir.
BİZ HAİNLERİN DÜŞMANIYIZ
Kim nerede al bayrağa gözünü dikmişse karşısında bizi
bulmuştur. Kim nerede zalimlerle işbirliği yapmışsa karşısında bizi
bulmuştur? Ne tehditlerden korkarız ne hainlerle kucaklaşır, ne de
işbirliği yaparız. Bunun için AKP'ye karşıyız bunun için hainlerin
düşmanıyız.
BİZ GÜCÜMÜZÜ MİLLETTEN ALIYORUZ
Biz ilhamını gücünü ve inancını milletinden alan Milliyetçi
Hareket'iz. Biz ne başkalarının önünde diz çökeriz ne de aziz
şehitlerine hakaret ederiz. Yurdumuzu canından aziz biliriz. Dik
dururuz eğilmeyiz sözümüzün eriyiz. Başka türlü olmak bize
yakışmaz. AKP'nin tahrikleri çağdaşlık sayılacak bizim vakarımız
ilkellik görülecek bunu şiddetle reddederiz. Parçalanmanın adı
açılım olacak, bizim tavrımız ise suçlanacak bunu sahibine derhal
iade ederiz.
AK PARTİ DAYATMALARA BOYUN EĞDİ!
Terör örgütü bütün gayret ve örgütlenmelerne rağmen siyasal
taban tutturamamıştır. AKP zihniyetinin dış dayatmalardan beslenen
teslimiyetçi siyaseti PKK terör örgütüne yeni bir kapı
aralamıştır. Bu ise bölücülüğün siyasallaşması anlamında AKP
kadrolarını kullanma imkanını vermiştir. PKK bebek katilinin
salıverilmesi için pazarlık başlatmıştır. Bugün karşımıza kirli bir
pazarlığın bütün unsurları biraraya gelmiş malımıza ve canımıza
yönelik kahpece saldırılar yoğunlaşmıştır.
ŞEHİDE 'KELLE', KATİLE 'SAYIN' DEMEK
Bütün bunların sorumlusu AKP hükümetidir. Yanlışı, ihaneti
başka adreste aramaya mahal yoktur. Mehmetçiği katledenlerin
arkadaşlarını Habur'da karşılayan bu hükümettir. Şehide kelle
katile sayın diyen bu hükümettir. Şeref ve haysiyet yoksunu
peşmerge reislerine 'abi' diyen bu hükümettir. Şehitlerimizin
kanlarını yerde bırakan bu hükümettir. Gazze'de aceleci davranan
sıra PKK'ya gelince efendilerine tepkisiz kalan bu hükümettir.
ERDOĞAN VE KADROLARI TÜKENDİ!
Erdoğan ve kadroları tamamen tükenmiştir. Ülkemizin sorunların
çözüm inisiyatifi AKP'nin elinden bütünüyle çıkmıştır. Sahte
kahramanlıklar, kuru hamasetten başka sığınacağı istismar alanı
kalmamıştır. Bugünkü meclis aritmeği AKP içinde bir hükümet etmeye
kapalıdır. Erken seçime gidilmesi şart olmuştur. Türkiye'nin daha
fazla vakti ve mecali kalmamıştır. O gün geldiğinde Büyük Ortadoğu
Eş Başkanı gidecek büyük Türk Milleti'nin temsilcileri gelecektir.
Yabancı başkentlerde boyun eğenler gidecek dünyaya başkent
Ankara'dan bakanlar gelecektir.
AMPÜLÜN IŞIĞI SÖNECEK 3 HİLAL AYDINLATACAK
İşbirlikçiler, yandaş ve yoldaşlar, soyguncular gidecek ve
yerine Milliyetçi Hareket gelecektir. Ampulün ışığı sönecek
milletimi üç hilal aydınlatacaktır. Milletimizin aziz şehitleri
sahiplenişi her türlü takdirin üzerindedir. Bizi birarada tutan
manevi değerler canlılığını bütün tahribatlara karşı
korumaktadır.
TERÖR ÖRGÜTÜ SOKAKTAN DESTEK ALIYOR
İki önemli husus dikkat çekicidir. Birincisi giderek öfkelenen
toplumunun tepkisinin artmış olmasıdır. Bu konuda hepimizin
dikkatli ve sağduyulu olması şarttır. İkincisi ise terörle
mücadeleden başarıyla çıkacağına dair beklentilerin zayıflaması ve
kurum ve kuruluşların sorgulanmaya başlanmasıdır. Terörün özellikle
bir yöremizde yoğunlaşıyor olması burada olağan yönetimlerin
yetersizliğinin işaretidir. Terör örgütü hiç olmadığı kadar sokak
desteği almaya başlamış, hain emellerini kitleler üzerinden yaymaya
başlamıştır.
OLAĞANÜSTÜ HAL'E KİMLER KARŞI?
Birbiriyle yoğun koordinasyon gerektiren terörle mücadelede
yeterli beraberliğin olmadığı açıktır. Siyasallaşmış bölücülüğün
bastırılması, yöre halkının terör tehdidinden kurtarılması için
Olağanüstü Hal ilanını geçtiğimiz gün diğer tekliflerimizin
arasında önermiştir. Bilindik çevrelerin ve mihrakların aceleciliği
çok manidardır. Kim yıkım projesini sahipleniyorsa sütunlarında
OHAL'e de karşı olanlar aynıdır. Dün kim Hepimiz Ermeniyiz demişse
bugün OHAL'a karşı olanlardır. Kim Erbil'de kim peşmergeye alkış
tutmuşsa OHAL'a karşı çıkanlar onlardır. Demek ki teklifimiz
doğrudur isabetimiz tamdır.
KALEMLERİNİ KİRAYA VERENLER!
Olağünüstü Hal teklifimizin dikkati alınmaması halinde
dökülecek kanların vebali üzerinde kalacaktır. Unutmayalım ki aziz
milletimiz süreci sorgulamaya başladığı takdirde hiçkimse
duyarsızlıkların, körlüklerinin bedelini ödemekten
kurtulamayacaklardır. Buradan muhataplarımı uyarıyorum,
bilinmelidir ki bu ülkeye zarar verenler yalnızca bölücüler değil
aynı zamanda kalemlerini kiralamış zavallı zihniyetlerdir...