Bahçeli o çantasını ilk kez açtı!
Abone olMHP lideri Bahçeli, koalisyon görüşmeleri süreci boyunca yanından hiç eksik etmediği çantasını ilk kez açtı. Başbakan Davutoğlu'nun bile görmediği o çantasında bakın neler varmış;
MHP lideri Bahçeli, AK Parti ile yürütülen koalisyon
görüşmeleri konusunda kamuoyunun doğru bilgilendirmediğini söyledi.
AK Parti heyetiyle Meclis'te 2 saat 26 dakika görüştüklerini ifade
eden Bahçeli, Davutoğlu'nun görüşmeye ilişkin açıklamaları sonrası,
MHP'ye yönelik bir algı operasyonu başlatıldığını öne sürdü.
Koalisyon noktasında protokolden, bakan sayılarına kadar tüm
hazırlıklarını yaptıklarını söyleyen Bahçeli, öne sürdükleri
tekliflerin AK Parti heyeti tarafından kabul görmediğini,
koalisyonun da bu nedenden kurulamadığını iddia
etti.
Devlet Bahçeli, 7 Haziran seçimlerinden sonra ilk kez ekrana çıktı, 7 Haziran sonrası kendilerine yöneltilen eleştirilere cevap verdi. Habertürk'te Didem Arslan'ın sorularını cevaplayan Bahçeli, koalisyon görüşmeleriyle ilgili Davutoğlu'nun kamuoyu doğru bilgilendirmediğini iddia etti. İşte Bahçeli'nin açıklamalarından bazı satır başları;
"Bize geldiklerinde bizden de onlardan da 5 kişi vardı. MHP grup
odasında görüşüldü. Uzun bir görüşme oldu. Orada Davutoğlu bazı
faaliyetlerden bilgi verdi. Sonrasında MHP ne düşünüyor diyerek
geleneksel bir ziyaret yapmıştır.
MHP o gün çok şeyi net olarak ifade etti. 7 Haziran’da saat
01.10’daki düşüncelerini tüm düşüncelerini Başbakan’a
tekrarlamıştır.
"HAYIR'DA HAYIR VARDIR"
32 gün sonra birbirlerini keşfetme süresi, istikşafi,
görüşmeleri sürdü. 45 günün dolmasına az bir süre kala 17 Temmuz
2015’te tekrar bize geldiler.
Hayır'da hayır vardır. Biz neye hayır demişiz?
Azınlık hükümetine hayır demişiz. Erken seçime hayır demişiz. Seçim
hükümetinde görev almaya hayır demişiz. HDP ile bir araya
gelmektense hayır demeyi uygun gördük.
BAHÇELİ ÇANTASINI CANLI YAYINDA AÇTI
Başbakan’ın MHP’ye yaptığı ikinci ziyarette çok sıcak ve samimi bir
ortamda görüştük. Biz de samimi olarak, 14 Temmuz’da
söylediklerimizi tekrarladık. MHP’nin gelişmeler
doğrultusunda nelere ‘hayır’ dediklerini teker teker
saydık. Bunların ilki erken seçimdi. İkincisi seçim
hükümetine katılmamaya, üçüncüsü ise azınlık hükümetidir.
"ŞARTLARIMIZI TEKER TEKER OKUDUM"
Bunları çok net olarak kendisine ifade ettim. Şunun gibi bir notum
vardı. Birincisi anayasanın ilk 4 maddesinde içten bağlılık ve
saygının şartı esasımızdır. İkincisi çözüm sürecinin tümüyle
tasfiyesi beklentimizdir. Çözüm buzdolabında ise fişinin çekilerek
bozulmaya terkedilmesi.Üçüncüsü rüşvet ve yolsuzluk vakalarının
17-25 Aralık vakasında ucu kime dayanırsa dayansın üzerine
gidilmesi isteğimizdir.
Dördüncüsü hiçbir kural ve ilke tanımayan Cumhurbaşkanı’nın meşru
ve hukuki görevinin yanında istikrarlı bir koalisyon arayışındayız.
Kendisine bunları cebimden çıkarıp teker teker okudum.
"ŞARTLARIMIZ KABUL EDİLMEDİ"
17-25 Aralık meselesini iktidara karşılık bir darbe olarak
gördüklerini söyledi. Bu gelişmeler sırasında bir şey daha
söylediler. İfade ettikleri konular, dediler ki, bu düşüncelerin
burada kalmasını rica ederim. Ben de bu konuşmalar MHP’nin
emanetindedir, merak etmeyin dedim. O günden bu
güne kadar bunların hiçbirisini kamuoyu ile paylaşmama kararı
aldım. Bu görüşlerimi kamuoyuyla paylaşmıyorum. Bu
bilgileri Semih Bey de anlatamaz. Faruk Çelik ya da Başbakan
anlatmalı bu konuları kamuoyuna.
"BİZ KOALİSYONA HAZIRDIK"
Çantama uzandım. Çantamı açtım. Böyle bir durum karşısında bu 4
şart kabul edilmiş olsaydı bu dosyayı size verebilirdim dedim. Bu
şartlar altında görüşmeler devam edebilirdir. Kendilerinde de
benimki kadar olmayan bir çanta vardır. O da onu açtı. Kendileri de
kendisinin yakın arkadaşlarıyla hazırladığı notları
gösterdiler.
O dört şartta şunlar vardı:
-Çözüm süreci aldatmasının sona erdirilmesi.
-PKK’nın siyasi uzantıları hakkında neden siyasi işlem
yapılmamaktadır?
-Diğer dosyalar içerisinde vekillerin Anayasa’nın 14. Maddeye
aykırı kapsamında yapılması gereken dosyaları vardır.
-Koalisyonu olgunlaştırma aşamasında oturup konuşulacak şeylerdir
bunlar.
-Açılım ve çözüm adı altında yapılan düzenlemeler neler olmuştur,
bunların nesini kabul edebilir, nesi düzenlenebilir, nesi
reddedilebilir bunlar vardı.
-Çözüm süreci-barış sürecinde ne dediniz, ne yaptınız, hangi
konuşmayı nerede yaptınız bu dosyada var.
-Açılım ve çözüm bloku diğer dosya. AKP-HDP, AKP-CHP koalisyonu
beraber kurmalıdır.
-Koalisyon protokolü için önerilerimiz. Bunlar 57. Hükümette
koalisyon olmanın tecrübesiyle hazırlanmış dosyalardır. İki parti
ile koalisyon böyle olur.
- Hükümet kurma çalışmaları kapsamında MHP’nin koalisyona bakışı,
ilke ve öncelikleri.
- Bir diğer dosya bakanlık dağılımı, mevcut bakanlıklar ve
kurumları. Bu bakanlıklar neyin nesidir.
4 şartı kabul ettiklerinde ‘bize müsaade edin’ demiyoruz. MHP’nin
bir sorumluğu varsa, 4 ilke kabul edildiğinde elimizi değil
gövdemizi koruz.
4 ŞARTI KABUL ETMEDİLER
Bu dosyaları vermedim. "4 şartın kabul edilemeyeceğini ifade
ederek" bu koalisyonun olmayacağını söylediler. Meclis'i erken
seçime davet etmeyi düşünüyorlardı. 4 ilkemizi göz önünde
bulundurarak buna destek vermeyeceğimiz nedeniyle görevi iade edip
seçim hükümetini kurma yoluna gitmeyi tercih ettiler. Bir açıklama
yapma gereğini ifade ettiler. "Buyrun zat-ı aliniz ifade etsin"
dedik. Odalarına gittiler ve 1 saat sonra her şeye "hayır"
dediğimizi söylediler. Algı yönetimi böyle başladı.
1 KASIM SEÇİMLERİ
Biz kamuoyu araştırması yaptırmıyoruz. Televizyonlarda aynı 5
kamuoyu araştırma şirketi çıkıyor. Nereye bakarsanız bunlar. Biz de
bunları takip ediyoruz. Diyorlar ki "7 Haziran'daki sonuçlardan bir
farklılık olmayacak". Böyle bir sonuç çıkarsa Recep Tayyip
Erdoğan'ın yeni senaryolarıyla mı karşılaşacağız yoksa Türkiye'yi
bu bataktan çıkaracak yeni bir yapı mı kuracağız. Biz HDP
hariç 4 maddemiz çerçevesinde herkesle koalisyon kurmaya
hazırız. Çok benzeşen partiler bir araya gelip hükümet
kurabilirler. Dolmabahçe'de 10 maddeyi kabul ediyorsunuz da bizim 4
maddeye niye hayır diyorsunuz. HDP'den 57 vekilin kaymasıyla tek
başına iktidara uğraşıyorlar. 1 Kasım seçimlerinde MHP'ye kayış
olacağı kanaatindeyim. Kim hangi araştırmayı yapıyorsa yapsın.
Millet son sözü söylemedi, dilerim sokakta değil sandıkta
olur."