Bahçeli iktidar olursa hesap soracak!

Abone ol

Bahçeli, kamu görevinde çalışanların AK Parti yanlısı davranıp 'partizanlık' yapmalarının yanlış olduğunu vurguladı.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, kamu görevinde çalışanların AK Parti yanlısı davranıp 'partizanlık' yapmalarının yanlış olduğunu vurguladı ve 'Gün gelir hesap döner Recep Tayyip Erdoğan gider, Devlet Bahçeli gelir. İşte o zaman hesap sorarız' diyerek gözdağı verdi.

Bahçeli, Adana'nın Ceyhan İlçe Belediyesince yaptırılan Ceyhunkent konutlarının ikinci etabının temel atma törenindeki konuşmasında, kendisinden önce söz alan Ceyhan Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü'nün, iktidar partisine mensup olmamaları nedeniyle yıldırılmaya çalışıldıkları yönündeki sözlerini hatırlatarak, bu ayrımcılığı yapanların doğru yolda olmadıklarını vurguladı.

''Herkes haddini bilmelidir. Valisi, kaymakamı diğer bürokratlar devletin memurlarıdır. İktidarlar ise gelip geçicidir. Bugün Recep Tayyip Erdoğan vardır, yarın bir başkası vardır'' diyen Bahçeli, şunları söyledi:

''Eğer Erdoğan'ın devletin hizmetinde bulunan valisi özel adamı konumuna gelip onun hoşuna gidecek davranışları ortaya koymaya çalışıyor, iktidar partisinden olmayanları köstekleyerek, engelleyerek, o partiyi aklınca başarısız kılmaya çalışıyorsa, bu devlet bürokrasisine yakışmayan bir davranıştır. Bunların adil ve dürüst bir yönetimde kamu görevlerinde kalmaları zaten mümkün olmayacak demektir. Onun için kamu görevi yapan kişi partizan olursa; kaymakam veya vali kim olursa olsun sadece iktidarın adamı gibi davranırsa, gün gelir bunun hesabı sorulur. Bugün iktidarda olan yarın muhalefet olur, muhalefet olanlar iktidar olabilir.''

Bahçeli, hangi partiye oy verirse versin halka saygı duymak gerektiğini belirterek, ''Onun için bu yaklaşımları yapanları uyarıyorum. Bu yol iyi bir yol değildir. Bu yollar denenmiştir, netice vermemiştir. Eğer iktidar yanlısı görülüyorsan 99 gün sonra seçimler var, kamu görevini bırak, Recep Tayyip Erdoğan ile kol kola gir, birlikte yürü bu yolları, sana engel olan mı var? O sebepten dolayı tekrar ediyorum: Herkes haddini bilmelidir. 99 gün sonra ne olacağı belli olmaz. Belki Recep Tayyip Erdoğan gider Devlet Bahçeli gelir, var mı bunun hesabı? Onu Cenab-ı Allah takdir eder, büyük milletim takdir eder. Öyleyse herkes dikkatli olmak zorundadır'' dedi.

BU SEÇİM ÇOK ÖNEMLİ

Bahçeli, 99 gün sonra yani 12 Haziran 2011 günü Türkiye'de 24. dönem milletvekilliği seçimleri yapılacağını anımsatarak, ''Bu seçim çok önemli. Yaşadığımız olayları, siyasi, ekonomik sosyal boyutu ile ele aldığımız vakit bu seçimler Türkiye'nin aydınlık geleceğinin belirlenmesi için önemli bir kilometre taşı olacaktır. Bu sebepten dolayı tüm siyasi partilerimizin bu seçimlere ayrı bir önem vermesi, programlarıyla projeleriyle milletimizin huzuruna çıkması gerekir'' diye konuştu.

Hangi sorun yaşanıyorsa, hangi problemlerin çözümünde güçlük çekiliyorsa bunun çözümünü demokrasi içinde aramak gerektiğini, demokrasi içinde çözüm yolunun ise seçim olduğunu ifade eden Bahçeli, şöyle konuştu:

''Seçime hazır olmalıyız ve seçime inşallah bir iktidar değişikliği sonucu ile ulaşmalıyız. Çünkü bu iktidar yıpranmıştır, bu iktidar tükenmiştir, bu iktidar partizanca hareket etmektedir. Bu iktidar tek adamlığa oynuyor. 'Yasama bende, yürütme bende' olsun diyor. 8 yılda bürokrasiyi de kendilerinden yaptılar. O sebepten dolayı 'bürokrasi de benim olsun' diyor. Şimdi de heveslenmiş 'yargı benim, Anayasa benim olsun Yargıtayı, Danıştayı, Sayıştayı benim olsun' diyor. Kendinin olsun istiyor, Adalet ve Kalkınma Partisinin olsun da demiyor. 'Ne varsa yoksa Recep Tayyip Erdoğan'ın olsun' diyor.''

BELEDİYELERE MUSALLAT OLDULAR

Bahçeli, iktidar partisinin, seçim döneminde belediyelere musallat olduğunu ileri sürerek, şöyle devam etti:

''İmzasız, isimsiz bir şikayet geliyor, sanki işi gücü kalmamış ne kadar mülkiye müfettişi varsa ertesi gün o ilde başlıyor araştırmaya. Bıktırmak, usandırmak, yıldırmak, sonra da başarısız kılmak istiyorlar. Yolsuzlukla iftira ile suçluyor, belediyeleri de ele geçirmeye çalışıyorlar. Bunun sonucu nereye varacak diye soracaksanız bunun sonucu hayra işaret değil. İşte Ortadoğu'da 17 yıl zulüm yapan 1 haftada gitti, 31 yıl zulüm yapan 18 günde gitti, 42 yıldır zulüm yapan ise can çekişiyor. Bu sebepten bu yol yol değildir. Milleti kırmanın milleti yoksulluk içerisine atıp Türkiye'de her türlü davranışa açık hale getirmenin faydası yoktur.

Etrafımızdaki yanlış olaylar, diktatorya heveslerine karşı halk ayaklanmaları arkasından ne getirecek belli değil. Bunlara heveslenmemek, bu bulaşıcı etkiyi Türkiye'ye taşımamak için çok daha dikkatli olmak lazımdır. Çok dikkatli olacağımız bir dönemdeyiz. Huzur içinde, mutluluk ve refahı bulmak istiyorsak, demokraside kalmalıyız. 'Üçüncü dönemi de göreceğiz' diyorlar ama 8 yıllık uygulamaya baktığınızda kimseye faydası yoktur. Medya taraftarlarınız olabilir, devlet imkanını kullanabilir, halkı aldatabilirsiniz, kömür, fasulye, şeker dağıtarak, devletin imkanlarını AKP veriyormuş gibi halkı aldatabilirsiniz ama gidişatınız hayırlı değilse hem kendinize hem ülkeye felaket getirirsiniz. Onun için yeri ve zamanı iyi ayarlamak lazımdır, iyi düşünmek lazımdır. Bugün 8 yıl denenmiştir. Ne olmuştur? İşsizlik mi çözülmüştür? Ne olmuştur evlerde aş sahibi mi olmuşuzdur? İnsanca yaşayabilecek gelir seviyesine mi ulaştık? Adaletli mi yönetiliyoruz? Asayişsizlik ortadan kalktı mı? Ne oldu Türkiye'ye diye bir bakmalıyız.''

Günün Önemli Haberleri