Bahçeli esas çözümü açıkladı
Abone olTaş atan çocuklarla ilgili yaptığı öneriyle dikkatleri üzerine çeken MHP lideri Bahçeli, yeni bir yazılı açıklama yaptı.
Kamuoyu MHP lideri Devlet Bahçeli'nin taş atan çocuklar
için af önermesi tartışılıyor. Öneri yankı bulunda Bahçeli yeni bir
yazılı açıklama yaptı..
Bahçeli teklifini yineledi ama esas çözümün adresini de kökten ve esastan bir toplumsal rehabilitasyondan geçtiğini belirtti.
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, çocukların işlediği suça maruz kalan kimselerin, incitilmeden orta bir yol bulunması ve kamu vicdanının cevaz verebileceği çözümde anlaşılmasının esas olduğunu söyledi.
TBMM'nin açılışının 90. yılı vesilesiyle gündeme getirdiği suçlu
çocukların affına yönelik yazılı bir açıklama yapan Bahçeli,
hükümlü ve tutuklu çocukların affına ilişkin yapılan açıklama ve
çağrının kamuoyu tarafından ilgi ile karşılandığını belirtti.
Çocuğun MHP için yalnızca bir yaş döneminden geçen beşeri bir
varlık olmadığını dile getiren Bahçeli, insan olmanın ve millete
derinden bağlılığın gereği olarak iyi yetişmelerinde, sağlıklı
yaşamalarında, topluma ilave değer katmalarında ve milli kültürü
geliştirmelerinde sorumluluklar olan zenginlikler olduğunu
kaydetti.
ÇOCUKLARIN TAŞ ATMASI TOPLUMUN AYIBI
İçinde bulunulan hayatın ve onlara sağlanan imkânların ideal bir
nesli yetiştirdiğini ve toplumun geleceği olan çocukları yeterince
koruduğunu söylemenin zor olduğuna dikkat çeken Bahçeli, "Bugün
ülkemizde bu konuda atılan adımlar yeterli olamamakta, maalesef
kaydedilen ilerlemeler, çocuk eğitiminde, çocuk yoksulluğunda,
çocuk istismarında ve çocuğa karşı işlenen suçlarda artışı
önleyememektedir. Bunun yanı sıra yaşanan ekonomik ve toplumsal
buhranın sokağa attığı, ailesinden uzaklaştırdığı veya toplumsal
baskıların suça yönelttiği çok sayıda çocuğun varlığı da
hayatımızın acı bir gerçeğidir. Elleri kalem tutması gereken
çocuklarımızın taş atmaları, silah kullanmaları, suça yönelmeleri
bu savunmasız evlatlarımızdan önce onların yetişmelerinden sorumlu
olan toplumun ayıbıdır, kusurudur ve hatta suçudur. Devletin
kayıtlarına göre, Nisan 2010 itibariyle işledikleri suçlar
nedeniyle tutuklu, hükmen tutuklu ve tutuklu olan 12 ile 17 yaşları
arasındaki çocuklarımızın toplam sayısı 2629'dur. Bunlardan
yaklaşık yüzde 65'i Kapalı Ceza İnfaz kurumlarında, yüzde 35 ise
Çocuk Ceza İnfaz Kurumlarında bulunmaktadır. Bu çocukların yüzde
15'inin ilkokul dahi bitirmemiş olduğu dikkate alınırsa toplumun ve
devletin kendi evlatları üzerindeki ihmali görülecektir." dedi.
ÇOCUKLARI SUÇA İTEN NEDENLER TESPİT
EDİLMELİ
Toplumsal kuralların, ahlaki ilişkiler ve değerler sisteminin, kamu
düzeni fikrinin ve hayat disiplininin yeni yeni filizlendiği
çocukların suça yönelmiş olmalarından, onları sorumlu tutmadan önce
toplumun kendisini sorgulaması ve neyi ihmal ettiğini, hangi
gerekçelerin bu çocukları suça yönettiğini araştırmasının şart
olduğunu vurgulayan Bahçeli, aksi takdirde işlediği bir suçun
karşılığı olarak çocuklara hüküm giydirmek, suça neden olan vasatı
ortadan kaldırmadıkça bir anlam taşımayacağını ifade etti.
Cezalandırma adı altında toplumdan tecrit edildiği sürede ne kadar
rehabilite olacağının da tartışılacağını dile getiren Bahçeli,
özellikle son yıllarda çocuklara yönelik af ve yargılama esası ve
usulüne yönelik tekliflerin bölücü terör örgütünün istismarına
maruz kalmış çocuklarla sınırlandırıldığının bilindiğini
kaydetti.
SİYASİ VE SOSYAL SORUN
Kamuoyunda "taş atan çocuklar" olarak tanımlananlar dışında da bir
vesile ile suça karışmış ve kimsenin adını bile anmadığı, haklarını
savunmadığı çok sayıda suç işlemiş çocuğun varlığının da toplumun
bir gerçeği olduğunu vurgulayan Bahçeli, şöyle devam etti: "Biz 16
Mart 2010 tarihindeki Grup toplantımızda yaptığımız açıklamada,
'bugün çocukken polise taş atanın, yarın büyüyünce Mehmetçiğe
kurşun atmayacağından emin olacak bir çözüme' şayet ikna olursak
yer alacağımızı açıklamıştık. Çünkü sorunun üzerinde
tartıştırıldığı gibi sadece hukuki değil, aynı zamanda adli, siyasi
ve sosyal oluğunu söylemiş; Çocukları taş atmaya iten nedenler ve
şahıslar tespit edilmedikçe, Bu yaştaki evlatlarımız taşlamaya,
patlayıcı atmaya veya ateşe vermeye sevk eden mihraklar
engellenmedikçe, Bu çocukların ailelerine sorumluluk ve yükümlülük
verilmedikçe, Okullarda, özel ortamlarda eğitilmedikçe, aileleri iş
ve aş sahibi yapılmadıkça, Şiddete meyletmelerinin arkasındaki
gerçek nedenler ortadan kaldırılmadıkça, Ülkemin başka yerinde
milyonlarca çocuğun aklından bile geçmeyen saldırganlığı neden bu
çocukların yaptığı kaynağından bulunmadıkça, bu konunun
çözülmesinin mümkün olmayacağını ifade etmiştik. Özellikle, çocuk
yaşta evliliklerin yapıldığı, töre cinayetlerinde çocukların
kullanıldığı, kapkaç, kundaklama gibi suçlarda çocuğun sokağa
salındığı düşünülürse sorunun yalnızca 'taş atan çocuklar'
ekseninde yorumlanmaması gerektiğini vurgulayarak konuyu özele
indirgemek isteyenlere genel bir çerçeve çizmiştik."
TALİHSİZLİKLER HER AİLENİN BAŞINA GELEBİLİR
Bugün TBMM'nin 90. yılında yaptıkları çocuk suçlulara af teklifinin
de yalnızca bunların Ceza İnfaz Kurumlarından salıverilmesi
şeklinde bir çözüm olmadığını anlatan Bahçeli, beraberinde kapsamlı
tedbirler zincirini de devreye sokacak kökten ve esastan bir
toplumsal rehabilitasyon öneri olduğunu belirtti.
Bu kapsamda olmak üzere böylesi bir af çalışmasından önce hükümete
düşen görevleri Bahçeli şöyle sıraladı: "Yeniden hayata hazırlık
sürecine intibak edecekleri toplumsal ve pedagojik ön tedbirleri
bir an önce alması, Suçlu çocukların ailelerinin onları kabule
hazır oldukları sıcak ve esirgeyici bir ortamın sağlanması, Aileye
çocukların korunması ve himayesi için yasal sorumluluk ve
zorunluluk yüklenmesi, Terör odakları ile bağı ve bağlantılarının
mutlaka kopartılması Ve onları yeniden suça yönlendirecek bireysel
eğilimler, toplumsal baskılar veya psikolojik ortamın ortadan
kaldırılmasıdır. Bütün bu ön hazırlıkların tamamlanmasından sonra
işlediği suça göre yapılacak bilimsel ve adli bir tasnifle bir
nedenle suça karışmış çocuklarımızın yeniden ailelerine,
arkadaşlarına ve topluma dönmeleri mümkün olacaktır. Elbette hukuki
düzenlemeler de bu kapsamda ele alınmak durumundadır."
Bu konuda karar aşamasına gelindiğinde ise suçlu çocukların
tamamının salıverilmesinden ziyade bu çocukların topluma
kazandırılması arayışı ile çocukların işledikleri suça maruz
kalmışların incitilmeden orta bir yol bulunması ve kamu vicdanının
cevaz verebileceği çözümde anlaşılmasının esas olduğunu vurgulayan
Bahçeli, "Unutmayalım, bugün milyonlarca genç evladın bulunduğu
ülkemizde her hanede bir çocuk vardır ve bu talihsizlikler her an
her ailenin başına gelebilir. Tekraren diliyoruz ki, çocuklarımız
ne suçlu olsunlar, ne de suç işlesinler ve ne de suça maruz
kalsınlar. Lider ülke Türkiye'nin mimarları olsunlar, iş sahibi
aileleriyle huzur içinde, milletiyle gurur duyarak, al bayrağın
gölgesinde, alın terleriyle, el emekleriyle, pırıl pırıl
zekâlarıyla bu topraklarda kardeşleriyle iftihar ederek yaşasınlar.
En samimi temennimiz ve hedefimiz budur. İnanıyorum ki bizim beşeri
varlığımızın vazgeçilmez zenginliği olan çocuklarımız içinden
kusurları olanları için gerekli şart ve ortam hazırlanırsa âli
cenap milletimiz de himmetini esirgemeyecektir. Çocuk suçlulara af
konusundaki düşüncelerimizin bu açıdan değerlendirilmelidir."
ifadelerini kullandı.