Bahçeli Erdoğan'a demediğini bırakmadı

Abone ol

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin grup toplantısı konuşmasına hafta sonu Diyarbakır'da gerçekleşen Erdoğan-Barzani buluşması damga vurdu.

Başbakan Erdoğan'a "Kandil yetiştirmesi" diyen Bahçeli, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir'in "Kuzey Kürdistan" sözleri nedeniyle savcılara soruşturma çağrısında bulundu.

AHMET KAYA VE ŞİVAN PERWER ELEŞTİRİSİ

Bahçeli, Şivan Perwer'in Türkiye'ye gelişini ve Başbakan Erdoğan'ın Ahmet Kaya şiirini okumasını da sert dille eleştirdi.

Bahçeli Perwer için "'Terörist olan Türkiye devletidir'' sözlerini İsveç'te sarf eden kişi bu kişidir. 'Allah kahretsin Türk dilini başımızdan def edelim' sözünü sarfeden bu kişidir" dedi.

Ahmet Kaya için ise "Başbakan'a göre bu teröristin tek suçu saz çalmakmış! Öldürmek için illa silah mı kullanmak gerekir? Senin gibi zihniyetler canlı bomba olamaz mı?" dedi.

Devlet Bahçeli'nin konuşmasının satırbaşları şöyle:

NEJAT UYGUR'UN VEFATIYLA SÖZE BAŞLADI

Bahçeli, konuşmasına usta tiyatro sanatçısı Nejat Uygur'un vefatını hatırlatarak başsağlığı dilekleri ile başladı.

ÖĞRETMENLERİ UNUTMADI

MHP Lideri, 24 Kasım Öğretmenler Günü'nü de unutmadı ve tüm öğretmenlerin yaklaşan öğretmenler gününü kutladı.

DERSHANE TARTIŞMASI

''Hükümet; adına reform ve devrim denilerek milli eğitim sisteminin posası çıkarılmakta derisi yüzülmektedir. Şimdi de dershane meselesi çıkarılmıştır. Ailelerin istekleri kökten çözülmüştür de bir tek halledilmesi gereken dershaneler kalmıştır.İlke olarak dershanelerin özel okula dönüşmesi gerektiğini önceden gündeme getirmiştik. Dershanelerin kaldırılması yerinde bir uygulamadır. Dershane sahiplerini mağdur etmeyecek çare de bulmak lazımdır.

Bize göre önemli ve öncelikli olan dershanelere olan ihtiyacın tamamen ortadan kalkması ve kaldırılmasıdır. Bu gerçekleşmeden, dershane sistemiyle sırf başka nedenlerle oynamak, telafisi çok zor olacak boşluklara ve çalkantılara meydan verebilecektir.

İŞLER ŞİMDİ Mİ SARPA SARDI?

Öğrencilerin dershaneye mecbur bırakılması acizlik. Dershaneye mecbur bırakan nedenler masaya yatırılmalı. Öğrencilerin okulda bulamayıp da dershanelerde aldığı nedir? Oradaki öğretmenlerle milli eğitim sistemindeki öğretmenler aynı tedrisatın öğretmenleridir. Başbakan ve hükümetinin dershane üzerinden yürüttüğü politikanın esasen nedeni nedir? İşler şimdi mi sarpa sarmıştır?

TÜRKİYE BÖYLE İHANET GÖRMEDİ

Türkiye Cumhuriyeti'nin 90 yıllık tarihinde bugünkü kadar ihanet görülmemiştir. Aziz milletime sesleniyorum. Bugün büyüğünden bir Türkçe sözlüğünü açıp bakıp. İçinde bulunduğumuz ortamı tarif edecek bir ifade bulamazsınız.

Türkiye'nin geçtiğimiz Cumartesi'nden beri yaşadığımı manzaralar kabul edilecek şeyler değildir. Türkiye 16 Kasım günü hiç olmadığı kadar küçük düşürülmüştür. Türk vatanı bir avuç soyu sopu karışık vicdanı çürümüş yüzlerin meydan okumasına sahne olmuştur. Biz devlet olduk olalı hiç bu kadar zulüm görmemiştik, hançerlenmemiştik. İhanet hiç bu kadar statü elde etmemişti. Ali Kemal yattığı yerden kalkmış, Damat Ferit hortlamıştır. Başbakan Erdoğan olmayan kalitesinin gereğini yapmış Barzani'yi Diyarbakır'a davet etmiş, muhatabını bağrına basmıştır.

BÖLÜCÜ SÖZDE ŞARKICI

Yanına aldığı 37 yıl sonra Başbakan'ın vizesi ile gelen Şivan Perwer isimli bölücü ve sözde şarkıcı ile gövde gösterisi yapmıştır. Sanki babasının çiftliğine gelir gibi Türkiye'ye girmiştir. 'Terörist olan Türkiye devletidir'' sözlerini İsveç'te sarf eden kişi bu kişidir. 'Allah kahretsin Türk dilini başımızdan def edelim' sözünü sarfeden bu kişidir.

KANDİL YETİŞTİRMESİ!

Bir eşkiyaya bu denli sıcaklığın anlaşılabilir bir tarafı kesin kes yoktur. Başbakan'ın PKK'lılara karşı gösterdiği coşkun ve aşkın sevginin kendi içinde tutarlı bir yanı herhalde vardır. Buna göre sayın Erdoğan ya Kandil yetiştirmesidir ya Türk düşmanıdır ya da Türk milletinin kanını içmeye yeminli çevrelerin özel ve gönüllü görevlisidir.

AHMET KAYA'NIN ÖLÜM YILDÖNÜMÜNE GETİRİLDİ

Bahçeli, Çankaya Kültür Sanat Büyük Ödülü'nün Ahmet Kaya'ya verilmesinin ardından Erdoğan'ın Diyarbakır ziyaretini Kaya'nın ölüm yıldönümüne getirmesini de eleştirdi:

"...Söyler misiniz bana Türkiye Cumhuriyeti'ni PKK severlerin yönetmesi Türk milleti için kıyamet alameti değil midir? Birisi ödül verecek kadar şuur kaybına uğrar birisi anma günü düzenleyecek kadar gözü kararır.

Başbakan, hısım ve yakın akrabası olduğuna kanaat getirmeye başladığımız Barzani’nin önünde, PKK’lı Ahmet Kaya’dan şiir niyetine bazı zırvalar dillendirirken önüne gelen ağlamış ve duygulanmıştır. Başbakan içli içli okumuş; ah çekerek ‘Keşke buradaysa olsaydı’ diyerek özlemini haykırmış, protokol kısmında gözyaşları sel olup birbirine karışmıştır. Bu kişiler bir kere olsun şehitlerimiz için ağlamış mıdır?

AHMET KAYA'NIN ANITINI YAPTIR

Başbakan madem bu kadar Ahmet Kaya hastasıdır o zaman en kısa sürede onun adına bir anıt yaptırmalı yakınlarında bir ev tutatarak sürekli seyretmelidir. Başbakan'a göre bu arkadaşın suçu saz çalmakmış.

SUÇU SAZ ÇALMAKMIŞ. ÖLDÜRMEK İÇİN İLLA TÜFEK Mİ KULLANMALI?

Başbakan’a göre bu PKK’lının suçu saz çalmakmış. Öldürmek için illa tüfek mi kullanmalı? Söz kurşun, senin gibi zihniyetlerde canlı bomba olamaz mı?

KUDUZ GİBİ ORAYA BURAYA SATAŞMASIN

Bilinsin ki Türk tarihinde bu ve benzeri karanlık günlerin hayırla yad edildiği ne görülmüştür, ne duyulmuştur. Türk tarihi ecdadımızın aziz şehitlerimizin mübarek kanlarıyla yazılmıştır.
Zira gerekirse yeniden tarih yazmak için iştahlı ve istekli bir nesil, filiz filiz, başak başak, boy boy yetişmiştir. Kimse sabrımıza aldanıp da gevşeklik yapmasın. Kuduz gibi oraya buraya sataşmasın. Yeri gelince Malazgirt destanı da tekrarlanır söğüt ruhu da canlanır. Barzani’nin kuyruğuna takılanlar, yularını kandil teröristlerine kaptıranlar, yazsa yazsa ancak kalleşliğin kahpeliğin tarihini yazacaklardır. İmralı canisine teslim olanlar, eli kanlı teröristlere yüz sürenler Türkiye’yi sırtından vuranların, kara kaplı kitabında not düşeceklerdir. Herkes fıtratının gereğini yapmaktadır.

BAŞBAKAN KÜRDİSTAN'A ONAY VERDİ

Başbakan ve ihanet ortaklarının yaptığı da bundan başkası değildir. Barzani’yi konuk etmek, Kürdistan’ı meşrulaştırmak, Türkiye'nin göreceği en büyük tahribatlardan birisidir. Evet Başbakan, siyasi menfaat uğruna, Barzani’nin desteğini almak amacıyla, hem müzakere ortağını satmış hem de Kürdistan’a onay vermiştir.

DİYARBAKIR'IN ŞEYTANİ BELEDİYE BAŞKANI

Barzani bir yanda İmralı canisine teşekkür ederken, 'rüyada görsem inanmam' derken Başbakan’ı daha fazlası için teşvik etmiştir. Türkmen kardeşlerimizi katleden, Türkmen şehirlerinin ismini değiştiren, PKK kamplarında nöbet bekleyen, Kerkük’ün statüsünü oldu bittiye getirmeye çalışan bir alçak, Başbakan’da hayallerinde bulmuştur. İnşallah Allah’ınızdan bulacağınız günler de yakındır. Başbakan Erdoğan ve peşmerge çetesi aynı yöntemle Türklüğe her tarafta zehir saçmaktadır.

Diyarbakır’ın şeytani Belediye Başkanı da Barzani’nin Kuzey Kürdistan’a hoş geldiniz diyerek gönlünü hoş etmiştir. Başbakan, sen elinden tuttuğun bu belediye başkanının sözlerine katılıyor musunuz? Bu hakimler bu savcılar nerededir? Vatanını milletini seven hukuk insanları nereye sinmiştir?

CANİ BAŞINI SERBEST BIRAKACAK

Anlaşılan Başbakan aldığı buyrukları sadakatle uygulamaktadır. Oyun iğrenç, tezgah aşağılık ötesidir. Hesap para ve servet üzerindedir. Suriye’nin kuzeyinde PKK tarafından ilan edilen özerk yönetim Kürdistan’ın ikinci halkasıdır. Başbakan bu sebepte adeta ihanet yarışına girmiştir. PKK’ya teslim olmanın ismi normalleşme, Barzani’ye boyun eğme ön yargılara kırma, şerefsizliklerin ismi de yeni Türkiye olarak formüle edilmiştir.

Başbakan’ın dağdakilerin indiği cezaevlerinin boşaldığını göreceğiz demesi af kanaatinde bulunması rastlantı değildir. PKK’yı resmen siyasallaştıracak ve cani başını da serbest bırakacaktır. Mardin’de askeri birliğimize yönelik kurulan pusu, şantiyenin basılması, araçların ateşe verilmesi bunun bir işaretidir. Başbakan barış çözüm derken, PKK’lı caniler insan avına çıkmışlardır. Başbakan ve bölücü şebeke vatanı sahipsiz sanmamalıdır.

NAMIK KEMAL'DEN GÖNDERME

Hatırlatmak isterim ki Namık Kemal şiirindeki dediği “ Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini; Yok mudur kurtaracak baht-ı kara mâderini?” sözüne Atatürk şu yanıtı vermiştir
Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini; Bulunur kurtaracak baht-ı kara mâderini”

Bahçeli konuşmasına  "Ne mutlu Türküm diyene" diyerek son verdi.

Günün Önemli Haberleri