Bahçeli: Erdoğan Özür dileyecek mi?
Abone olMHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
MHP lideri Devlet Bahçeli, partisinin
grup toplantısında sert sözlerle hükümeti eleştirdi. Gündeme
ilişkin konuları değerlendiren Bahçeli, "PKK, AKP, BDP emel birliği
yapmış, hain yüzler gün yüzüne çıkmıştır. Anlayacağınız şerefsizlik
dizboyudur." diye konuştu.
Kabataş'taki taciz iddiasının boşa
çıktığını belirten MHP lideri Devlet Bahçeli, Başbakan Erdoğan'a
seslendi: Özür dileme erdemi gösterecek mi?
İşte Bahçeli'nin açıklamalarından önemli
satırbaşları...
Toplumsal huzurumuzun dört bir koldan saldırıya uğradığı bir
ülke manzarasını yaşıyoruz.Ülkemizin, yolsuzluk dalgasıyla yüz yüze
kaldığını acıyarak görüyoruz. Milletimiz uzun yıllardır ekonomik
darboğazlıkla mücadelesini yorgun argın sürdürmektedir. AKP
hükümeti abuk sabuk işlerle oyalanmaktadır. Emeklimiz perişandır,
esnafımız şikayetçidir, memurumuz dert küpüdür, işçimiz ümitsizdir,
çiftçimiz deseniz hepten kuraklık zilleri çalmaya başlamıştır.
Milyonlarca vatandaşımız kazanda pişirip, kapağında yemektedir.
"AKP SANAL SAADET ZİNCİRİ
KURDU"
Başbakan hükümeti ekonomide iflas bayrağını dünden çekmiştir. AKP
hükümeti kürsel ekonomik lobileri memnun etme üzerinde sanal bir
saadet zinciri kurmuştur. Türkiye'de herkes borçlu herkes
sorunludur. 2012'de 698 kişi borçluyken 2013'te bu sayı 1 milyon 82
bine ulaşmıştır.
"İSİMLERİ SÜMEYYE, BİLAL ERDOĞAN
DEĞİL"
Bir diğer sorun ise işsizliktir. TÜİK bir hata yapmamışsa açıklanan
son işsizlik rakamları felaketin habercisidir. Şırnaklı
Kemal, Trabzonlu Ayşe, Mardinli Hüseyin, Vanlı Ahmet, Sinoplu Ali
işsizlikten ortada kalmışlardır. Çünkü bunların
simi, Sümeyye ve Bilal Erdoğan değildir. Onların
ayakkabı kutuları bile yoktur. Çünkü onların Tayyip Erdoğan gibi
babaları yoktur. Evlatlarımızın başını sokacakları bir evi yokken
Erdoğan kızına villa siparişleri vermektedir. Başbakan için varsın
Türk gençliği işsiz kalsın. Başbakan’a göre önemli olan
Bilal’in kanun olarak zengin olup Bilo Ağa seviyesine terfi
etmesidir. İşsizler feryat ediyormuş bunlar Başbakan için
önemli değildir.
"TEK YOL, TEK ÇARE, TEK ÜMİT
MHP"
Gençlerimiz merak etmesin Tek yol, tek çare, tek ümit MHP'dir.
Tek başına MHP iktidarı her meseleyi kökünden çözecektir. Hiç kimse
umutsuz olmasın. MHP 45 yıllık tecrübesi Türkiye'yi rüşvetten
kurtaracak, oyunları bozacaktır.
"AKP TUTUNACAK DAL
BULAMAMIŞTIR"
AKP uluslarası ilişkilerde de tutunacak dal bulamamıştır. Dış
politikada AKP'nin hiç planı işlememiş, hiç bir projesi dikiş
tutmamıştır. Türkiye artık yanıbaşındaki hadiselere bile yön
vermeken uzak bir ülke haline gelmiştir. Esad rejimi işkencelerine
süratle devam etmektedir. İnsan avına çıkan cellatlar kan
dökmektedir. İkinci Cenevre Konferansı da sonuç vermemiştir.
Suriye'deki puslu ortam en çok terör gruplarının ekmeğine yağ
sürmüştür. PKK özerklik ilan etmiştir. IŞİD örgütünü Iraklı
Türkleri hedef alması caniliktir. Başbakan cinayetleri yalnızca
seyretmektedir. Kaybettiğimiz her Türkmen kardeşimiz bizim bir
kardeşimizdir. Erzurumlu dadaşımız neyse, Kerkük'lü Türkmenimiz de
odur.
"İMRALI CANİSİNİN FOTOĞRAFLARI
BİLLBOARDLARDA SERGİLENDİ"
Yıllar geçse de siyasi iktidarlar değişse de Kürdistan konusu
gündemdeki sıcaklığını hiç kaybetmemiştir. Bugün hükümetin
ilerlemekte ısrarcı olduğu tehlikeli yol, bizi ateş çemberiyle
başbaşa bırakmaktadır. Bölücü heveslere cesaret vermek ve daha
vahimi bunlardan medet ummak tarihi bir ihanettir. Başbakan bu
ihanette dolu dizgin ilerlemektedir. Irak'ın kuzeyine kurulan
peşmerge yönetimi, Kürdistan'ın ilk etabı olmuştur. Şimdi gözler
Türkiye'ye dönmüştür. İmrali canisi bilbordlarda sergilendi.
Başbakan rüşvet ve yolsuzluk sürecine kendisini yalnız bırakmayan
Öcalan'a şükranlarını sunmuştur.
"ŞEREFSİZLİK
DİZBOYUDUR"
Meclisteki PKK'lılar İmralı'nın yolunu tutmayı sürdürmektedir.
Meclisteki PKK'lılar müzakere bakanlığı kurulmasını isterken, affı
dayatmışlardır. AKP hükümeti ise bu PKK taleplerini bunu halka
anlatamayız diyerek zamana yaymıştır. Geldiğimiz aşamada PKK, AKP,
BDP emel birliği yapmış, hain yüzler gün yüzüne çıkmıştır.
Anlayacağınız şerefsizlik dizboyudur. Rezalette tüm eşikler
aşılmıştır.
"BAŞBAKAN HAİN ARIYORSAN AYNANIN KARŞISINA
GEÇ"
Bu Başbakan ki paralel yapılanmadan bahsederken Türkiye çatır çatır
bölünmektedir. Başbakan hain istiyorsan Türkiye'yi satmaya
hazırlandığın mihraklara uzan. Boyunca bir ayna bul karşısına
geç, emin ol ki orada haini göreceksin.
"ETTEN DUVAR OLMAKTAN
ÇEKİNMEYİZ"
AKP'ye oy vermiş kardeşlerime buradan sesleniyorum. Türk kavramının
engellenmesine yönelik girişimler çoğalacak, İmralı canisinin özgür
kalması sağlanacaktır. Başbakan özerkliği oldu bittiye
getirecektir. Yasal ve anayasal düzenlemelerle Türk milleti
özerkliklere ayrılacaktır. Milli kimliğimizin dinamitlenmesi için
her alçaklık sahnelenecektir. AB'nin dayatmaları önemüzdeki
günlerde daha da artacaktır. İmralı cansiinin tehditvari sözleri
yapılan kanlı hesapların varlığına işarettir. Biz bin yıllık
kardeşlikte söz kestik karar verdik, biz bu şekilde Türk milleti
olduk. Etten duvar olmaktan çekinmeyiz, korkmayız.
"30 MART'TA DANANIN KUYRUĞU
KOPACAK"
30 Mart ihanetin, çürümüşlüğün, dananın kuyruğunun kopacağı bir an
olacak ve sandıklar Türk milletinin ayağa kakışına şahit olacaktır.
Rüşvet AKP'yi karartmıştır. Esasında Başbakan'ın insan içine
çıkacak yüzü kalmamıştır. Başbakan'ın yolsuzluk örneği tam bir kara
mizah örneğidir. Başbakan devletin kasasında parasının olmadığını
savunmaktadır. Hakikaten bu Başbakan şakacı biri olup
çıkmıştır.
PAROLA 'PARFÜM'
Devlet soyan devlet arazilerini parselleyen birisine dünyanın her
tarafında hırsız ve hortumcu denmektedir. Parola parfüm diyen
Başbakan’ın yakınları soyguncuları değil midir? Başbakan’ın
Etiler Polis Okulu'nun devri için emir vermesi yolsuzluk değil
midir? Başbakan'ın yakınları soyguncu değil midir? Bakanın
"Senin önüne yatarım" demesi yolsuzluk değil
midir? Kimlerin yatacağı bellidir. Bir bakan düşünün ki çantaların
içinde gelen paralara tamah etsin, doğru bir işi olmasın ne kadar
hırsız varsa etrafına toplasın. Başbakan münafıkların
koruyucusudur.
"BİLAL'İ 47 GÜN GECİKMEYLE İFADE
VERDİ"
Başbakan’ın Bilal’i 47 gün gecikmeyle ifadesini
vermiştir. Evladı muhteşemin avukatı tüm suçlamaların somut
ifadelerden olduğunu savunmuştur. Başbakan oğlunu tam korumaya
almış, dokunulmazlıkla ödüllendirmiştir.
"CUMHURBAŞKANI
ONAYLARSA..."
Başbakan Erdoğan ve partisi yargıya operasyon yapmıştır. TBMM'de
kabul edilen HSYK düzenlemesi bunun en bariz delilidir.
Hukukçuların, rejim krizi çıkar diye itiraz ettikleri,
Cumhurbaşkanı'nın Anayasa'ya aykırı, göndermeyin dediği, herkesin
ağız birliği etmişçesine mahsurlarını dile getirdiği HSYK kanun
teklifi Meclis'te, tekme tokat ve dökülen kanlar eşliğinde kabul
edilmiştir. Cumhurbaşkanı, sözünde durmaz ve sil baştan yazılan
HSYK kanununu onaylarsa yargı tamamen hükümete bağlanmış olacaktır.
Kuvvetler ayrılığı ilkesi tümden rafa kaldırılacaktır. Hakimler ve
savcıların akıbeti Adalet Bakanı'nın iki dudağı arasında olacaktır.
Korkarım ki Başbakan Erdoğan, HSYK'daki yeni yapılanmayla yargının
tepesine baş yargıç olarak oturacaktır. Sayın Gül, yetkisini
kullanmalı, parti çıkarını değil devletin ve milletin selametini
düşünerek hareket etmelidir. HSYK kanunu Çankaya'dan mutlaka
dönmelidir. Aksi takdirde tehlikeler çok fazladır.
"BAŞBAKAN ÖZÜR DİLEYECEK
Mİ?"
Kabataş'taki kardeşimizin dövüldüğü uzunca süre yandaş basın
tarafından gündemde tutuldu. Başörtülü bir kardeşimizin bebeğiyle
birlikte sanki işkenceye tutulmuştu. Başbakan bu konuyu günlerce
ağzında sakız gibi çiğnemiştir. Kamera görüntüleri ortaya çıkmış,
sanıldığı gibi bir olay olmadığı ortaya çıkmıştır. Başbakan çıkıp
Türk milletinden özür dileyecek midir? Mertçe yanlış yaptım
diyebileck midir? Camilerde içki içtiler diyerek duyguları
istismar eden bu kişi özür dileyecek mi? Yoksa Adli tıp
raporuna sarılmaya devam edecek kadar küçülecek mi? Başbakan
rüşveti başörtüsüyle saklayacağını hesap ediyorsa, yanıldığını çok
yakında anlayacaktır. Biz tüm başörütlü hanımefendileri nifak
saçanlara karşı tavır almaya davet ediyoruz.
Seçimlere çok az bir süre kalmıştır. Parti olarak siyasi
çalışmarımızı sürdürüyoruz ve partimize ilgiyi yakından görüyoruz.
Şimdi artık tüm mesaimizi seçim çalışmalarımıza verme zamanı
gelmiştir. Bu yüzden 25 Şubat ve 25 Mart arasındaki Meclis
grup toplantılarımıza ara veriyoruz. Yolunuz açık olsun.