Bahçeli elini masaya vurdu ilan etti!
Abone olMHP lideri Devlet Bahçeli partisinin grup toplantısında yine çok sert mesajlar verdi. Elini masaya vurdu ve bakın ne dedi...
İNTERNETHABER.COM- MHP lideri
Devlet Bahçeli partisinin grup toplantısında yine sert mesajlar
verdi. Hükümetin dış politikasına ve PKK'lıların çekilmesine de
eleştirilerde bulunan Bahçeli'nin konuşmasında en yükseldiği bölüm
alkol tartışmasıydı.
Alkol tartışmalarıyla ilgili olarak MHP'nin neden bu
düzenlemeye destek verdiğini açıklayan Bahçeli partisinde sırf AK
Parti'ye muhalefet olsun diye alkol düzenlemesine karşı çıkanları
azarladı. Elini masaya vuran Bahçeli "Herkes haddini bilecek"
dedi.
Bahçeli milliyetçilerin 3K teorisini partililere hatırlattı:
"Yıllar önce 3K olarak
DESTEĞİMİZ AKP'YE
DEĞİL Geçtiğimiz hafta gündeme en çok damga vuran konulardan biri de alkol tartışmasıdır. MHP olarak bu tartışmaya olumlu yaklaşmaktadır. Yaptığımız AKP'ye destek değildir. Bu adım gençliğin korunması için önemlidir. TÜRK GENÇLİĞİ KÖTÜ
ALIŞKANLIKLARDAN KORUNMALI MHP’nin parti programına ve kendi
politikalarına uygun adım atmasını AKP’ye destek olarak yorumlamak
kendini bilmezliktir. Bu bizim kendi irademizdir, kimseyle uyuşmak
yada uyuşmamak derdinde değiliz. MHP'nin programına bağlı kalarak
tutarlı davranmak önemlidir. Çok daha önceden bu
ilkeleri benimseyen MHP'nin, sadece AKP'ye karşı olmak için kötü
alışkanlıkları destekleyen bir konuma düşmesi
beklenemez!Herkes konuşurken haddini
bilecektir. KAFASI KIYAK TECRÜBESİ VARSA KENDİNE SAKLASIN Sırf AKP'ye karşı çıkmak için alkol
düzenlemesine karşı çıkanların MHP içinde yeri yoktur. Başbakan'ın
"kafası kıyak nesil istemiyoruz" sözleri amacını aşmıştır. Erdoğan
kıyak kafa konusunda tecrübesi varsa kendine saklamalıdır. Erdoğan
gitsin sokaktaki tinercilerle , evsizlerle ilgilensin |
savunduğum, Milliyetçi hareketin
3K teorisi vardır kafa, kalp ve kol teorisi. Bunların açılımı
yapsanız AKP solda sıfır kalır." dedi.
"Kafası kıyak nesil istemiyoruz" diyen Erdoğan'ı da eleştiren
Bahçeli, Erdoğan'a "Kafası kıyak tecrüben varsa kendine sakla"
diyerek sokaktaki tinercilerle, evsizlerle de ilgilenmesini
istedi.
Bahçeli konuşmasında tarih kitaplarının değiştirilmesine de
değindi. Tarih kitaplarında yenilik yapılmasını eleştiren Bahçeli
bunun bir çirkeflik olduğunu söyledi.
Konuşmasından satırbaşları...
Yarın İstanbul'un fethi Türk tarihi açısından bir dönüm noktasıdır.
İstanbul'un fethi yalnızca askeri bir başarı ya da bir şehrin ele
geçirilmesi değildir. Köhnemiş Bizans'ın yenilmesiyle İstanbul
küresel ilişkileri yakından etkilemiştir.
TÜRKLERİN ÇEKİLDİĞİ YERDE GÖZYAŞI
VAR
Bugünkü şartlar içerisinde terk etmek zorunda kaldığımız yerler
istikrarsızlık içinde kıvranmaktadır. Yüzyıllar boyunca barış ve
güvenlik içinde bulunan imparatorluk bakiyelerimizin elimizden
çıktıktan sonra ateş topuna dönmesi ibretliktir. Türk milletinin
arkada bıraktığı her yerde gözyaşı vardır.
Büyük hükümdarımız Fatih Sultan Mehmet'in gerçekleştirdiği gibi İstanbul'un milli tarihe saygılı yönetimlerle buluşmanın zamanı gelmiştir.
Bunun için İstanbul'un yeniden fethi gerekmektedir. Bunun için
tek çare ehil ve milli ellerle yönetilmesi yani Milliyetçi
Hareketçi Partisi gerekmektedir.
TÜRK TARİHİNİ DEĞİŞTİRMEK
ÇİRKEFLİKTİR
İçinden geçtiğimiz şu günlerde tarih kitaplarının yeniden yazılmaktan bahsedilmesi bizi endişelendirmektedir. Tarih her yönüyle yaşanmış ve yazılmıştır. Önemli olan ders çıkarmaktır. AKP yönetiminin bunu kurcalaması tehlikelidir. İktidar Türk tarihinin hangi devrinde tahrifat yapacak, oynamalar yapacaktır.
Türk tarihini siyasal emellere kurban vermek çirkefliktir. Bu
son derece tehlikelidir. Tarih milli hafızamızdır. Tarihi
sorgulamak demek milleti sorgulamaya açmak demek. Tarih şuuru bizi
biz yapan vakalar zincirini öğreten bir kırattadır. Anlaşan AKP
eski Türkiye yeni Türkiye için cılkı çıkmış bir şekilde tarihle
oynayacaktır.
BİZANS'TAN ÖZÜR MÜ
DİLEYECEKSİNİZ?
Bir tarihin kaderiyle oynamak için önce tarihi ile oynamak gerekmektedir. Milli Eğitim Bakanı'nın başka bir işi kalmamış mıdır? Cumhurbaşkanı Gül'ün bile itiraf ettiği eğitimdeki enkaz böyle mi giderilecek? AKP hükümeti tarihin nesini düzeltecektir?
Başbakan Bizans'tan özür mü dileyecek, Haçlılardan af mı dileyecek, İmralı'ya methiye mi düzecek? Türk tarihinden rahatsız olunması bölücü cüretkarlıktır.
ERDOĞAN TARİH YAZMAK
İSTİYORSA...
Buradan mümtaz üniversite hocalarına bu konuya müdahale etmeleri
konusunda çağrıda bulunmak istiyorum. Türk tarihi masalarda değil,
meydanlarda mücadelelerde yazılmıştır. Türk devletinin geçmişinde
kendisine yer bulamayanların hesapları dönecek. Başbakan bilsin ki
kaleme aldıkları tarih değildir, küçülme ve terördür.
100 SORUDA İMRALI İHANETİ'Nİ
YAZIN
Başbakan ve bakanları tarih yazmakta ısrar ediyorlarsa 100 soruda İmralı ihaneti ya da PKK'nın kanlı planlarını yazsınlar.
AKP-BDP-PKK ve Barzani ile oluşturulan kutsal ittifak Türk milletini korkutmaktadır. Son vatanımızın bağımsızlığı sakatlanamayacak ve bitirilemeyecektir.
Hepiniz görüyorsunuz ki ülkemizi kuşatanların çemberi bir hayli genişlemektedir. Ülkemiz dili ve kalbi arasında uçurumlar olan yenilginin ve yılgınlığın ortamına itilmektedir.
Milliyet ve millet inkarları ülkemizi korku filmlerinin
aratmayacak sürece sokmuştur. Başbakan'ın birbiriyle çelişen
beyanları dikkat çekmektedir. Her şeyi ile meydandadır ki dar
görüşlü, milli kimlik yoksunu iktidar üyeleri milletimizin önünü
kapatmıştır. Cellatların nerede pusu kurdukları belirsiz ve
bilinmezdir. Katiller Türkiye'ye üşüşmüş kiralık katiller
vatanımızı hedefe koymuştur.
BAŞBAKAN ÜLKEMİZİ KIYMA MAKİNESİNE
SOKMUŞTUR
Bunlar ne ilk ne de sondur. Başbakan ve hükümeti ülkemizi ölüm
tüneline sokmuş, kıyma makinesine atmıştır. Bilinmelidir ki bir
ülkenin sınırları o ülkenin namusudur. Bugün Türkiye'de sınır
güvenliği namına bir şeyin kalmadığı dikkat çekmiştir. Sınırlarımız
adeta delik deşik edilmiştir.
SURİYE'DE TARAF
TUTUYORLAR
Başbakan "Onlar girdiği yoldan çıkarlar" diyerek katillere akıl hocalığı yapmaktadır. Başbakan "Suriye'deki muhalifler bu diktatörü indirecek" diyerek taraf tuttuğunu belli etmiştir.
Yakın zaman içinde önce cilve gözünde son olarak da Reyhanlı'da alçakça düzenlenen saldırılar izlenmektedir. Gereken cevabı misliyle veririz gibi içi boş sözlerle pısırıklığını gizlemek için binbir dereden su getirmektedir. Acziyetin pişkinliğin adı ne zaman büyük devlet olmuştur.
Esad'a gelince mangalda kül bırakmayan Erdoğan'ın Suriye ve Reyhanlı'ya gelince susuyor. Ses var görüntü yok laf çok eylem yoktur. Bombalı saldırıları Esad yönetimine havale etmiştir. Reyhanlı'da 52 kişiyi katledenlerle ilgili elinde ne belge var, açıkla da öğrenelim. Başbakan bunları saklamamalı ve gizlememelidir.
Meseleyi kuru laf kalabalığına ve karambole getirmemelidir. Erdoğan başkanlık makamında konu mankeni olarka oturmuyorsa bunların hesabını sormalıdır.
Gaziantep'ten beri patlayan bombalar ikaz edici olmamış mıdır? Dökülen kanlar ne zaman temizlenecektir? Üzülerek ifade ederim ki bu soruların hepimizi tatmin edecek cevabı başbakan tarafından verilemeyecektir
Başbakan Erdoğan kimin gerçek bostan korkuluğu olduğunu anlamalı. Reyhanlı'nın kanı dökülmüş Başbakan açık havada toplantı düzenleyerek milleti alaya almıştır.
Reyhanlı ziyaretini önce 30 Mayıs'ta ilan eden daha sonra bizim mitingimize denk getiren Başbakan bunu da siyasi emellerine alet edecek kadar sorumsuzdur.
Hükümetin BOP kapsamında yürüttüğü politikalar ülkemizi açmaza
sürüklemiştir. Erdoğan'ın kavgaya tutuşması AKP'ye arka arkaya
salvo olarak gelmiştir. Hükümet sürekli yanılmış ve cepten
yemiştir. Türkiye'yi Suriye çıkmazına hapsetmiştir.
SIFIR SORUN MUCİDİ
AZLEDİLMELİ
Dışişleri Bakanı'nın "Esad'ın bu kadar gaddarlaşacağını tahmin edemedim" sözleri dış politikadaki kafa karışıklığını ortaya koymuştur. Yine söz konusu bakanın ben bu ülkenin sicillinde katillerle fotoğraf olmamasına dikkat ediyorum sözleri de dikkat çekiyor. AKP dışişleri bakanı heralde Irak'ta Afganistan'da milletin kanını akıtanlarla yanyana durmayı normal görmektedir.
Sıfır sorun mucidinin kısa zaman içinde azledilmesi acil beklentimizdir. Ne var ki Başbakan'ın bakanından geri kalır yanı yoktur. İkinci Cenevre Konferansı'na mesafeli olan başbakan birden fikir değişmiştir.
AKP Türk milletinin çıkarlarını değil küresel projelerin
sözcülüğünü yapmaktadır.
ALKOL DÜZENLEMESİNE DESTEK
VERİYORUZ
Geçtiğimiz hafta gündeme en çok damga vuran konulardan biri de alkol tartışmasıdır. MHP olarak bu tartışmaya olumlu yaklaşmaktadır. Yaptığımız AKP'ye destek değildir. Bu adım gençliğin korunması için önemlidir.
Sigara, alkol, anarşi ve teröre karşı gençleri koruyacağımız
parti programımızda da yer bulmuştur. Bunu siyaset kurumunun asli
görevinin olduğunu söylüyoruz. Türk gençliğinin büyük çoğunluğunun
kötü alışkanlıklardan uzak kaldığı bizce malumdur. Bu AKP'nin
politikası değildir. Attığımız adım parti politikaları ve seçim
vaatlerimizle uyumlu bir adımdır.
3K TEORİSİ
MHP’nin parti programına ve kendi politikalarına uygun adım
atmasını AKP’ye destek olarak yorumlamak kendini
bilmezliktir. MHP'nin programına bağlı kalarak tutarlı
davranmak önemlidir. Herkes konuşurken haddini bilecektir.
Milliyetçi hareketin 3K teorisi vardır kafa, kalp
ve kol teorisi. Yıllar önce 3K olarak savunduğumuz görüşü
hatırlatmak isterim. Kafa, kalp, kol… Bunların açılımı yapsanız AKP
solda sıfır kalır.
KAFASI KIYAK TECRÜBESİ VARSA KENDİNE
SAKLASIN
Sırf AKP'ye karşı çıkmak için alkol düzenlemesine karşı çıkanların MHP içinde yeri yoktur. Başbakan'ın "kafası kıyak nesil istemiyoruz" sözleri amacını aşmıştır. Erdoğan kıyak kafa konusunda tecrübesi varsa kendine saklamalıdır. Erdoğan gitsin sokaktaki tinercilerle , evsizlerle ilgilensin.