Bahçeli de 'silahlar sussun' dedi
Abone olMHP Lideri Bahçeli, Radikal'in 'Savaşma Konuş' kampanyasına 'çok isabetli' dedi ve ekledi: Silahlar sussun gölgesi de kalksın...
Radikal Genel Yayın Yönetmeni Eyüp Can ile Ankara Temsilcisi Murat Yetkin'e özel demeç veren MHP Lideri'nden önemli mesajlar geldi...
Bahçeli, Radikal Gazetesi'nin başlatmış olduğu 'Savaşma Konuş' kampanyası için, 'Konuşulsun tabii ki neden konuşulmasın? Silahların susması yetmez, gölgesi de kalksın.' dedi.
Bahçeli'yle konuşan Eyüp Can, izlenimlerini köşesine taşıdı:
- Ne yalan söyleyeyim, kapıdan içeri girene kadar biraz tedirgindim.
Ne de olsa MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile ilk kez partisinin yeni yapılan merkez binasında buluşacağım.
Dahası randevumuzdan bir gün önce Bahçeli Meclis grubunda yaptığı konuşmada Radikal’in Kandil röportajını hayli sert bir tonda eleştirmiş.
Bense kalkmış Bahçeli’ye “Siz de ‘savaşma konuş’ der misiniz” demeyi planlıyorum…
***
Kapıda Tuğrul Türkeş’le karşılaştık. Şakayla karışık “Ooo hoş gelmişsiniz, sizi karşılamak için bakın kapıya kadar geldim” dedi.
Murat Yetkin’le beraber elimizi kolumuzu sallayarak genel başkanlık katına çıktık.
İlk gözlemimi söyleyeyim: MHP’nin yeni binası daha modern ama fazlasıyla sakin.
Ayrıca protokol ve güvenlik kaygısı diğer partilerle kıyaslanmayacak kadar hafif.
Ne yalan söyleyeyim tersini beklerdim.
Eyüp Can, MHP Lideri'nin 'sakin' ve 'nazik' tavrının altını çizerek izlenimlerine şöyle devam etti:
Bahçeli ikili ilişkilerinde alabildiğine sakin ve nazik.
Zaman zaman televizyonlara yansıyan öfkeli konuşmasını hatırlayınca (elbette bu, diğer liderler için de geçerli) “Aynı adamla mı karşı karşıyayım?” şaşkınlığını kaçınılmaz olarak yaşıyorsunuz.
Ben de yaşadım…
Radikal’in yeni formatı ve ‘savaşma konuş’ kampanyası ile ilgili olumlu değerlendirmelerde bulundu.
Bir gün önce çok sert çaktığı için şaşkınlığım iki katına çıktı. “Çok isabetli bir kampanya olmuş. Konuşulsun tabii ki neden konuşulmasın? Ayrıca ‘Silahlar Sussun’ diye hoş bir tabir var. Bence yetmez, silahın gölgesi de ortadan kalksın…”
Radikal Genel Yayın Yönetmeni, MHP Lideri'nin grup toplantısındaki tavrını hatırlattığında aldığı cevap ilginçti:
Yaklaşık 1.5 saat konuştuk. “Grup toplantısında çok sert çaktınız bize” dedim, gülümsedi…
Sohbetin uzun bir kısmında Bahçeli akademisyen kimliğiyle konuştu ve hem 12 Eylül’le birlikte devreye sokulan siyaset mühendisliğini hem de Türkiye’nin etnik ve dini temelde bozulan sosyal ve kültürel dokusunu ciddi eleştirdi.
Seçim barajının indirilmesine ilke olarak destek verdiğini ama bölücü terör tehdidinden dolayı şu anda barajın indirilmesini desteklemediğini söyledi mesela.
Barajın temsilde adaletsizlik yarattığını, anti-demokratik bir Meclis’e yol açtığını o da kabul ediyor. Hatta geçmişte MHP gibi partileri engellemek için konulan aşırı yüksek barajın, BDP’yi engellemek konusunda bugün çok fazla işlevsel olmadığını da kabul ediyor.
Fakat yine de bu konjonktürde barajın düşürülmesine ‘evet’ diyemiyor.
***
“PKK bile artık bölünme talep etmediğini açıkladı” diyorum, “PKK silah bırakmadan bölücülük emelinden vazgeçtiğine bizi ikna edemez. Binde bir bile olsa bu şüpheyi taşırız” diyor.
Gazetecileri açıkça hedef alan açıklamalarını yadırgadığımı belirttim, televizyonlarda hep aynı fikirlerin savunulmasından duyduğu rahatsızlığı dile getirdi:
“Eyüp Bey, ben ‘12 kötü adam’ dedim ama isim vermedim, kimseyi isim vererek hedef göstermedim…”
***
Her şeyin demokratik bir ortamda konuşulması ve kimliğe dair taleplere bir itirazı yok ama tek şartla: Grup değil bireysel düzeyde kalırsa…
AB ülkelerinde demokrasinin eşiğini grup kimliğine dair talepler belirliyor.
Bu argümanıma karşılık Bahçeli’nin cevabı:
“Aynı Avrupa’da 27 ülke bir araya geldi ve neredeyse tek hukuk sistemine geçtiler. Ayrıştırıcı yaklaşımlar kadar neden milli birliği pekiştiren, ortak yaşama kültürümüzü geliştiren yönlere de bakmıyoruz?”
Yerinde bir soru; uzun uzun tartışıyoruz, sonuçta Devlet Bey’le en azından bazı konularda anlaşamadığımız üzerine anlaştık.
Bahçeli'nin açık sözlülüğüne vurgu yapan Can, yazısını şöyle tamamladı:
Açıkçası ben önceki gün MHP Genel Merkezi’nde tahmin ettiğimden daha açık sözlü, her konuda tartışmaya ve diyaloğa açık, ikili ilişkilerde alabildiğine nazik bir Devlet Bahçeli portresi ile karşılaştım.
Bir ara “Bölücülük bile savunuluyor bu ülkede; madem demokrasiden bahsediyoruz, bıraksınlar MHP de milli birlik ve beraberliği savunsun” bile dedi.
Latife mi yaptı, gerçek psikolojisini mi yansıttı emin olamadım. Kapıdan girerken biraz tedirgindim, çıkarken alabildiğine rahat…
Çünkü birçok konuda farklı düşünmemize rağmen düşüncelerimizi tüm açıklığıyla paylaştık.
Bahçeli ile birlikte ‘Savaşma Konuş’ bile dedik.
Daha ne olsun…