Bahçeli bölücülük saydı
Abone olAK Parti'nin umudu Anayasa değişikliği için Bahçeli'deydi. Ama Bahçeli, umutlarını suya düşürdü.
MHP lideri Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında
gündeme ilişkin konuları değerlendirdi. Bahçeli, Ak Parti'nin kendi
için bir kanun çıkarması halinde bölücülüğün aracı olacağını
söyledi. DTP'nin bu kanunu kullanacağının altını çizdi.
Ak Parti'nin kapatılması için dava açılmasının
üzerinden 17 gün geçmiştir. Anayasa mahkemesinin onayı ile süreç
başlamıştır. Türkiye'nin bu noktaya gelmesi büyük bir
talihsizliktir. Türkiye çok ağır tahribatı olacak siyasi depremin
öncü sarsıntılarını yaşamaktadır. Yaptığımız tahminler ne acı ki
bir bir gerçekleşmeye başlamıştır.
BİZE KARŞI ÇIKANLAR ŞİMDİ BİZİM ÇİZGİMİZDE
MHP sorumlu muhalefet anlayışıyla sisleri dağıtmaya çalışmış, Türkiye'nin tansiyonunu düşürmeye çalışmıştır. Meclis çatısı altında ki uzlaşmacı siyasetimize karşı çıkanlar, bugün bir nebzede olsa çizgimize yaklaşmışlardır.
Bu kriz sarmalından sağduyu ile çıkmak giderek uzaklaşılmıştır. Çıkar hesapları devreye girmiştir çatışma ortamına girilmiştir. AKP ve CHP'nin tehlikeli yolara gireceğini çok önceden ifade etmiştik.
KRİZDEN ÇIKIŞIN ADRESİ TBMM'DİR
Krizden çıkış arayışlarının yegane adresi TBMM'dir. Mecliste sahip olduğu çoğunluk bakımından çözüm arayışını başlatmak başbakanın elindedir. Kendini savunma durumunda olan AKP'dir.
Konun özünden sürekli kaçan sayın başbakan mutlak haklılık saplantısına girmiştir. Ona göre herkes haksız o haklıdır. Herkes yanlış o doğrudur. Sayın başbakan halk desteğine sığınmaktadır. Başbakan şimdi de milli irade kalkanına sığınmıştır. Her istediğimi yaparım psikolojisine girmiştir.
CHP BÖLÜCÜLÜĞÜN ARACI OLACAK
Yargı darbesini boşa çıkarmak için gerekirse yurtdışından destek
alması gereği hayasızca dile getirilmektedir. Basın üzerinden
yürütülen bu kampanya ile yargı baskı altına alınmak isteniyor.
Kapatma süreci devam ederse AB sürecinin sekteye uğrayacağı tehdidi
savrulmaktadır.CHP’nin savunma çizgisi tüm yönleriyle
bellidir. Laikliği bir cephe hattı olarak görüyor ve siyasetteki
her sorunu bu açıdan değerlendiriyorlar. AKP kendi için Anayasa’da
bir düzenleme yaparsa söz konusu parti (DTP) bunu bölücülüğün
bir aracı olarak kullanacak.
AB'NİN AMACI İSTİKRAR DEĞİL
AB, PKK'nın sözcülüğünü yapan etnik bölücü partilerin kapatılmasını da istememektedir. Bu Türkiye'de ki istikrardan ziyade her istediklerini yaptırdıkları taşeronları korumak içindir.
Bizim bu konudaki yegane telaşımız demokrasiye sahip çıkmak ve demokrasinin yara almasına engel olmaktır. Kişiler ve kurumlarla sorunumuz yoktur.
Ömür boyu siyasi yasak hiç bir zaman gündemimizde olmamıştır. Basında yeraldığı gibi 'Verin başkanınızı alın partinizi' gibi bir düşüncemiz ve amacımız hiçbir zaman olmamıştır. Biz sayın Başbakan ve AKP ile sandık başında hesaplaşacağız. 'Sayın Genel Başkanınız sizin olsun biz ne yapacağız'. Bizim sizin genel başkanınızla ve sizinle yürüdüğümüz ve bundan sonrada yürüyeceğimiz bir yol yoktur.
HİÇ BİR ZAMAN SAPMADIK
Biz hiç bir zaman sapmadık. İnandığımızı söyledik söylediklerimize inandık. Bizim beyanlarımız ayak üstü söylenen sözler değildir. Dün olduğu gibi bu günde kararlılıkla sözlerimizin arkasındayız.
Sayın Başbakan anlaşılması güç bir savunma arayışı içine girdi.
Başbakan’ın “Başörtüsü konusunda MHP’nin verdiği desteğin
görmezden gelinmesini tarih yargılayacaktır” sözlerini
açıklığa kavuşturmasını istiyoruz. Bu ikircikli yaklaşıma şu
sorulara cevap vermek zorundadır.
İstemeden ve isteksiz olarak bir adım attığınız ve şimdi pişman
olduğunuz anlamı mı çıkarılmalı?Yoksa bu sözler bir suç duyurusu
mu? Bu çağrının anlamı ve muhatabı kim?
HUKUK SÜRECİ DIŞARIDAN ETKİLENMEMELİ
Bulunacak çözümlerin meşru ve ahlaki olması adelet duygusuna gölge düşürmemesi gerekmektedir. Hukuk sürecinin dışardan etkilenmemesi esastır. Basın yayın tartışılan senaryoların meşru hukuki ve ahlaki olmayacağı görülmektedeir..
Anayasa mahkemesinin kapatma davasının siyasi bir pazarlık denkleminin konusu olması kabul edelimez. Bunun aksini düşünmek hukuki ve siyasi bir pazarlık konusu olarak düşünmek gayrı hukuki ve ahlaki olacaktır. Bu söylediklerimiz bunun duışında kalan çete operasyonları içinde bütünüyle geçerlidir. Aksi takdirde bu ihanet olacaktır.
Bu gerilim yüklü ortamı rahatlatmak ve girdaptan çıkarmak sayın başbakan ve AKP'nin omzundadır.