Bahçeli: MHP kanla beslenmez!

Abone ol

MHP'nin "PKK sayesinde prim yaptığı" söyleniyor. MHP Lideri Devlet Bahçeli, bu söylentilere şiddetle karşı çıktı. Bahçeli "Kürt sorunu"na da değindi...

Erciyes Kurultayı'nı yakından takip eden gazeteci Fikret Bila, MHP Lideri Devlet Bahçeli'yle sohbet etme fırsatı buldu. Bila, son zamanlarda artan PKK terörü ve bunun MHP'nin oy oranlarına yansıp yansımayacağını sordu. Bahçeli, bu tür söylemlere şiddetle karşı çıktı. Bila, ni kaleme aldı...

Yazı: Fikret Bila
Kaynak:


MHP'nin Tekir Yaylası'nda 16'ncısını gerçekleştirdiği Erciyes Kurultayı'nda Devlet Bahçeli'nin konuğuyduk. Bahçeli, gazeteci konuklarını kendisi için hazırlanmış "Bey Çadırı"nda ağırladı.

"Bey Çadırı", MHP'nin gelenekselleştirdiği Erciyes kurultaylarının 16'ncısı olduğu için, tarihteki 16 Türk devletini simgeleyen hakanların resimleriyle donatılmıştı.

Bahçeli ile yaptığımız çadır sohbetinden edindiğim izlenim, MHP liderinin partisine yeni bir imaj kazandırma uğraşısını bütün yoğunluğu ile sürdürdüğü... Bahçeli, MHP'nin bir "kan partisi" olmadığı algısını yerleştirmeye çalışıyor. Bu çaba için de, çok yönlü bir mücadele veriyor. "Kan-siyaset" ilişkisini özellikle MHP için reddediyor.
MHP lideri, bu bağlamda, iki yönlü mesaj veriyor:

1 MHP, PKK'nın döktüğü kandan beslenen bir parti değildir.

2 MHP kan esasına dayanan ırkçı bir parti değildir.
Bahçeli'nin bu iki mesajını açmak gerekirse...

'Vampir değiliz'
Bahçeli, PKK terörünün yükselmesinin, şehit sayısının artmasının, şehit annelerinin gözyaşlarının MHP'ye siyasi destek olarak yansıdığı ve yansıyacağı yaklaşımına şiddetle itiraz ediyor. Bu yaklaşımı "MHP'ye hakaret" olarak nitelendiriyor. "MHP bir siyasi vampir değil ki kanla beslensin" diye karşı çıkıyor.

MHP lideri, partisinin varlık nedeni olarak "PKK, terör, Kürt milliyetçiliği"nin görülmesi ve gösterilmesini kabul etmiyor. "MHP birisi varsa o da vardır denilecek bir parti değildir" diye vurgu yapıyor. Bahçeli'nin "kanla" mücadelesinin bir yönü bu.

MHP liderinin partisinin imajı konusunda verdiği ikinci uğraş ise MHP'nin milliyetçilik anlayışıyla ilgili. Bahçeli, bu anlayışın "Türkçülükle sınırlı ve kan esasına dayalı" bir milliyetçilik olmadığı algısını yerleştirmeye çalışıyor. Bu bağlamda, "Türkçülük" ve "anti-Kürtçülük"le sınırlı bir siyaseti reddediyor. Siyaseti ve milliyetçiliği hangi türden olursa olsun kanla bağlantılı gören yaklaşımları mahkûm ediyor.

1980 öncesinde yaşananların neden olduğu olumsuz imajın bugüne yansımalarını da silmeye çalışıyor. Dilinde kan bağı, elinde silahla siyaset yapan bir parti değil, aklı rehber edinmiş, bilimi yöntem olarak kullanan bir parti öngörüyor.

MHP liderinin Türkiye'nin gergin günlerinde, "Ülkücülerin elinde silah değil, bilgisayar görmek istiyorum" diye seslenmesi, bu anlayışının bir yansıması olarak görülüyor.

MHP liderinin amacı, partisinin PKK veya Kürt milliyetçiliği var oldukça var olacak konjonktürel bir tepki partisi olmadığının algılanmasını sağlamak. Bahçeli'nin çizmeye çalıştığı MHP, böyle bir MHP.

Kürt sorunu
Bahçeli, bu yaklaşım içinde Kürt sorununu nereye koyuyor? Nasıl bir çözüm öngörüyor? MHP lideri, etnik temelli milliyetçiliği reddederken Atatürk milliyetçiliğini esas alan bir yaklaşım içinde.

Atatürk'ün Türk ulusu tanımıyla uygun olarak etnik nitelikleri alt kimlik düzeyinde zenginlikler olarak görüyor. Kürt sorunuyla ilgili sorularımızı yanıtlarken, şu yaklaşımı gösteriyor:

"Yüzyıllardır bir arada yaşadığımız kardeşlerimizi bir İsveçlinin, bir Amerikalının, bir Danimarkalının bizden çalmasını kabullenemeyiz."

Bahçeli, etnik ayrımcılığa ve bunun siyasallaşmasına karşı çıkıyor.

Türkiye'nin ilkel milliyetçilik ve siyaset anlayışını geride bırakarak bütün siyasi partileri ve toplum kesimleriyle birlikte Cumhuriyet'in yüzüncü yılı olan 2023'e kadar hem sanayi hem de bilgi toplumu olmayı aynı anda başarması gerektiğini vurguluyor. Ve bunu, "Türkiye bu ikiz doğumu yapmalıdır" diye tanımlıyor.

Bahçeli, liderliğindeki MHP'yi kilitlediği hedefi böyle anlatıyor.
Günün Önemli Haberleri