Bahçeli Başbakan’ı hedef aldı
Abone olMHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "İleri demokrasi diyen kişiyle, ‘Taksim’e çıkanlar işgal kuvvetidir’ diyen kişi aynıdır. Bu olacak, norma...
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "İleri demokrasi diyen
kişiyle, ‘Taksim’e çıkanlar işgal kuvvetidir’ diyen kişi aynıdır.
Bu olacak, normal görülecek ve makul bulunacak şey değildir”
dedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında
yaptığı konuşmada, sabah akşam üretilen sanal sorun alanlarının
esas gündemi perdelediğini ve geriye ittiğinin görüldüğünü belirten
Bahçeli, “Yine görüyor ve yaşıyoruz ki, milletimizin sosyal ve
ekonomik problemleri ısrarla ve inatla görmezden gelinmektedir.
Toplumsal doku hücrelerine kadar sirayet etmiş sancı ve sıkıntıyla
yüz yüzedir. Ülkemizin her alanda denge ve düzeni bozulmuştur.
Hükümet kantarın topuzunu kaçırmıştır. Sosyal bezginlik, ekonomik
belirsizlik ve siyasal bilinmezliğin çok tehlikeli bir hal aldığını
kaydeden Bahçeli, Türkiye’nin bu şekliyle daha fazla yol alması ve
daha çok ayakta kalmasının gün geçtikçe zorlaştığına dikkati çekti.
Başbakan Erdoğan’ı kimseyi dinlemediğini iddia eden Bahçeli,
“Karşımızda kendisini dev aynasında gören birisi görülmektedir.
Karşımızda kendisini herkesten üstün tutan, anlaşmaya, konuşmaya ve
uzlaşmaya kapalı birisi durmaktadır. Başbakan Erdoğan büyüklük
taslamış, benlik davası gütmüş, kendini Kaf Dağı’nın tepesinde
görmüştür” şeklinde konuştu.
Yıllardan beridir Türkiye’de, dışlamanın, ötekileştirmenin ve
yabancılaştırmanın tüm örneklerinin Başbakan ve hükümeti
aracılığıyla yaşatıldığını iddia eden Bahçeli, Türkiye’nin
bunlardan kaynaklı vahim meselelerle yüz yüze olduğunu dile
getirdi. Demokrasi karşıtı eğilimler, milli iradeye duyulan
alerjiler, kişisel hak ve hürriyetlere gösterilen
tahammülsüzlüklerin Başbakan ve hükümetiyle üstü üste örtüştüğünü
anlatan Bahçeli, ileri demokrasi iddialarının kuyruklu yalan
olduğunun bugünlerde iyice netleştiğini ifade etti.
"BAŞBAKAN, SANAL MEDYANIN PEŞİNE DÜŞMÜŞ"
Bahçeli, “Başbakan sanal medyanın peşine düşmüş, Twitter
polisliğine soyunmuş, Facebook’ta iz sürmüş, sanatçıları hedef
göstermiş, öğrencileri haşlamış, öğretmenleri azarlamış, çiftçilere
sövmüş, gençlerle ters düşmüş, kim itiraz ediyorsa kötülemiştir.
Başbakan Erdoğan yandaş olmayan, ama saygınlığı ve tarafsızlığı da
hiç kalmayan medyaya, iş ve sermaye çevrelerine, kendisinden
olmayan her canlıya, kendisini benimsemeyen her kesime ateş
püskürmüştür. İşte büyüklenmenin, kendini beğenmişliğin son aşaması
budur” ifadelerini kullandı.
Son günlerdeki olaylar neticesinde; örnek alınan, gıptayla bakılan,
hayranlık uyandıran bir ‘Türkiye haline geldiğimiz’ söylemlerinin
gerçek dışı olduğunun gün ışığına çıktığını belirten Bahçeli, AK
Parti’nin tüm politikaları, tüm vaatleri ve tüm sözlerinin birer
birer buharlaştığını kaydetti. Bahçeli, “Özel hayatlara ters
bakışı, herkesi bir kalıba sokma ısrarı, saygısızca insanlarımızı
ayırma ve cepheleştirme inadı sabır ve sebat bırakmamıştır”
dedi.
Başbakan Erdoğan’ın birçok benzeri görüş ve düşüncesinin olduğunu
belirten Bahçeli, şunları kaydetti:
“Bu kadar gelgitleri olan, sürekli kendisini yalanlayan ve tekzip
eden birisinin siyasi inandırıcılığından bahsetmek mümkün
olmayacaktır. Başbakan Erdoğan Türk milletini kafasında 36’ya
bölmeye çalışırken, meğerse yüzünü, karakterini dilimlemiş ve
kişiliğini de ayrı ayrı kafeslere yerleştirmiştir. Canı hangisini
isterse, işine hangisi geliyorsa onu almış ve kullanmış; böylece
siyasette köşesi olmayan, kenarları silik, sınırları kalkmış
birisine dönüşmüştür.”
Bahçeli, “Geçmişte ‘Biz herkes için demokrasi istedik, herkes için
daha fazla özgürlük istiyoruz” diyen kişiyle, demokratik
beklentilerini şimdilerde dile getirenlere gazlı, coplu, tomalı
saldırı emrini bizzat veren; Vandallar, şiddetseverler, barbarlar
diyerek savaş açan aynı kişidir. İleri demokrasi diyen kişiyle,
‘Taksim’e çıkanlar işgal kuvvetidir’ diyen kişi aynıdır. Bu olacak,
normal görülecek ve makul bulunacak şey değildir” şeklinde
konuştu.
“Sayın Başbakan gerçek işgalcilerle düşüp kalkan, onlara yakayı
kaptıran ve Türkiye’yi ikram eden birisi varsa, bil ki bu senden
başkası değildir” diyen Bahçeli, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“İstanbul’un doğal ve tarihi güzelliği seninle darbe üstüne darbe
almıştır. Yabancılar seninle İstanbul’a konmuş, Arap şeyhleri senin
yardım ve ön açmanla boğazı parsellemişlerdir. Şimdi kalkıp da
masum vatandaşlarımızı ve gençlerimizi işgalcilerle bir görmen,
aynı kategoriye sokman ayıptır, iftiradır. Ayrıca Başbakan
Erdoğan’a göre genç kardeşlerim çok kötü oyuna gelmiştir. Birileri
gençlerimizi çevre diye aldatmış, yeşil diye aldatmış ve tezgahın
içine düşürmüş ve kullanmıştır. Başbakan Erdoğan bilmelidir ki,
masumane ve şiddete varmayan taleplerle kendilerini ifade eden
gençlerimizi azarlamak, aldatıldıklarını iddia etmek, küçümsemek
kendisine bir şey kazandırmayacaktır.”
Türk gençliği aldanmayacağını, aldatmayacağını ve kimsenin oyununa
da bile bile kapılmayacağını anlatan Bahçeli, “Sen aldatmanın
manifestosunu yazmaya devam et, Türk gençliği de seni kara kalemle
not etmeyi sürdürecektir. İnanıyorum ki, Başbakan’ın böylesine
aşağılayıcı ve hafife alıcı sözlerine en kat’i cevabı da bizzat
Türk gençliği sandıkta verecek, bu zihniyeti silkeleyip, sallayıp
koltuğundan yüz üstü düşürecektir” diye konuştu.
"ERDOĞAN’IN KONUŞMALARI SON DERECE AYIRICIDIR"
Başbakan Erdoğan’ın milli iradeye saygı mitingleri düzenlediğini
hatırlatan Bahçeli, Erdoğan’ın kullandığı dilin son derece ayırıcı
olduğunu savundu. Bahçeli, “Konuşmaları son derece istismarcı ve
tehdit yüklüdür. Başbakan Erdoğan özellikle manevi değerlerimizi
siyasi malzeme yapmaktan bir an olsun vazgeçmemektedir. Sanki yüce
dinimizi kendi tekeline almış gibi hezeyan içinde açıklamalarda
bulunmaktadır” dedi.
Bahçeli, “Merhamet ve hoşgörü abidesi kutlu dinimizi bölücülüğe
bahane bulmak amacıyla insafsızca malzeme yapan Başbakan; akıl,
zeka ve gönülle arasındaki bağı koparmış atmıştır. Bu ayıptır, bu
günahtır ve bu kesinlikle şeytani bir eğilimdir. Teröristbaşına
peygamber diyenlerle aynı safta, aynı hedefte ve aynı amaçta bir
araya gelen bu zihniyet, yüce dinimizin kutlu mirasına, vahdet
çağrısına ve fitneyi def eden yüksek faziletine saygısızca
davranmaktadır” ifadelerini kullandı.
Başbakan açısından, sürecin karşısında olanların, PKK’ya verilen
tavizleri şiddetle eleştirenlerin hak ve hakikat yolunda olmadığını
ifade edildiğini belirten Bahçeli, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Türk milletinin varlık ve birlik haklarına sahip çıkma konusunda
azim ve inanç dolu olanlar İslami davranmamaktadır. Başbakan için
İmralı canisiyle masaya oturmak, PKK’nın taleplerini aşama aşama
cevaplamak ve PKK’nın sözde asayiş birlikleri oluşturmasını
sessizce izlemek yerinde olup insani ve itikatlarımıza da
uygundur.”
Bahçeli, “Başbakan Erdoğan; papaz cübbeleri giydiğini, Papa
heykelleri altında imzalar attığını, kiliseleri onardığını,
misyonerlere ortam açtığını Türk milletinin unuttuğunu mu
sanmaktadır? Bu aralar sıklıkla dile getirdiği camilerde içki
içildiği, ayakkabıyla girildiği ve başörtülü kızlarımıza
saldırıldığı iddiaları da geçiştirilecek türden değildir. Sayın
Başbakan camilerden içki içenler kimdir? Başörtülü kızlarımıza
saldıranlar kimlerdir? Seni uyarıyorum; Müslüman Türk milletini
tahrik etme. Müslüman Türk milletini birbirine düşürmeye çalışma.
Bilmelisin ki, izlediğin bu siyaset toplumsal bölünmeleri,
düşmanlıkları, inanan-inanmayan kamplaşmasını geri dönülemeyecek
noktalara taşıyacaktır” diye konuştu.
"BAŞBAKAN ERDOĞAN, BİRDEN BAYRAK SEVDALISI KESİLDİ"
Başbakan Erdoğan’ın, birden bayrak sevdalısı kesildiğini anlatan
Bahçeli, Erdoğan’ın açık hava toplantılarında sürekli bu konuya
vurgu yaptığını dile getirdi. Bahçeli, "Sayın Başbakan, İmralı
canisiyle pazarlık yapan, PKK paçavralarının meydanlarda
sallanmasına onay veren birisinin Türk bayrağını övmesi ve evlere
asılmasını hararetle tavsiye etmesi iki yüzlülüktür. Sen ‘oyun
bozuyorum, tarih yazıyorum’ derken en büyük oyunun sayfalarını
bölücü teröristlerle, küresel destekçilerinle kanlı mürekkep
eşliğinde yazdığını görmeli ve kabullenmelisin. Hem süreç ihaneti
kapsamında sözde Kuzey Kürdistan beyanlarına sessiz kalacaksın, hem
de bayrak diyeceksin. Hem İmralı canisiyle Türk milletini müzakere
edecek, ev hapsi için fırsat kollayacak, Türkiye’yi bölmek için
PKK’ya kucak açacaksın; hem de Türk bayrağına sahip çıkacaksın. Hem
milliyetçiliği ayaklar altına alacak, Türklüğü silmeye kalkışacak,
kimliğimizi sabote etmeye yelteneceksin; hem de bayrak asın diyerek
yaygara koparacaksın. Sen git de İmralı canisinin posterlerini,
PKK’nın kanlı paçavralarını sokaklara, meydanlara ve evlere
asanlara huşu ve hayranlık içinde bak" şeklinde konuştu.
Bahçeli, "Başbakan Erdoğan, bir de üstüne üstlük Erzurum’da üç
hilalli bayrağımızın asılmasını önermiş ve gururumuz diyerek
övmüştür. Başbakan’ın bugünlerde üç hilal hayranlığı dikkat
çekicidir. Bundan sonra; ırkçı, kafatasçı, kovboy, Fatiha
bilmeyenler, hayvanlar, morg bekçileri dediği aziz dava
arkadaşlarıma iltifatlar yağdırırsa kimse şaşırmamalıdır. Başbakan
Erdoğan’a bildirmek isterim ki, üç hilalin altında kendisine ve
emellerine asla yer yoktur ve olmayacaktır" dedi.
(İHA)