Bahçeli: Barzani ateşle oynadı yanmayı da göze aldı
Abone olMHP lideri Devlet Bahçeli, referandumla ilgili açıklama yaptı. Bahçeli, ''Barzani ateşle oynadı yanmayı da göze aldı. Çelişkili açıklamalar yapan Barzani, değirmene su taşıyor.'' dedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli Irak'ın Kuzeyi'nde yapılan
referanduma ilişkin, "Türkiye'nin askeri, ekonomik, siyasi ve
diplomatik caydırıcılık vasıflarını kullanma ihtimal ve ilanının
dikkate alınmaması bir diğer ağır sorundur. Devlet yönetiminden
yapılan kafa karıştırıcı ve çelişkili açıklamalar Barzani'nin
değirmenine adeta su taşımış, elini güçlendirmiş, manevra alanını
genişletmiştir. Ekonomik yaptırımlardan askeri müdahale
seçeneklerine kadar her ihtimalin masada olduğunun söylenmesi şu
ana kadar somut bir mücadele şuuruna maalesef dönüşmemiştir"
dedi.
''KORSAN REFERANDUM''
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Irak'ın Kuzeyi'nde yapılan referanduma ilişkin yaptığı yazılı açıklamada şu ifadeleri kullandı: "Türkiye'nin ve komşu coğrafyalarda yer alan bölge ülkelerinin istikrar ve geleceğini yakından tehdit eden zincirleme rezalet ve hezimetler birbirine eklemlenerek içinden çıkılmaz bir hale gelmiştir. Irak'ın Kuzeyinde, tüm tepki ve itirazlara rağmen 25 Eylül'de yapılan gayri meşru korsan referandum bölgesel dinamiklerin seyrini kaosa sabitlemiştir. Üzerinde hassasiyet ve samimiyetle titrediğimiz Irak'ın toprak bütünlüğü, Türkmeneli'nin tarihsel hak ve hayati çıkarları daha da zedelenmiş, iyice zayıflamıştır.
''25 EYLÜL KOMPLOSU TÜRKİYE'NİN MİLLİ GÜVENLİĞİNE DE
BÜYÜK BİR TEHDİT, HATTA DARBEDİR''
Barzani ve çetesinin referandum kanalıyla bağımsızlık yolunda
attıkları kirli ve karanlık adım felaket ve sıcak çatışma
ihtimalini fazlasıyla gün yüzüne çıkarmıştır. Bundan sonra hiçbir
şey 25 Eylül öncesi gibi olamayacaktır. Tartışmalı alanlar da dâhil
olmak üzere, Irak topraklarının yüzde 34'ünü ambargo altına alan ve
dört ayaklı Kürdistan için bahane ve basamak görülen 25 Eylül
komplosu Türkiye'nin milli güvenliğine de büyük bir tehdit, hatta
darbedir.
''BARZANİ ISRARLA ATEŞLE OYNAMIŞ, ELBETTE YANMAYI DA
GÖZE ALMIŞTIR''
Barzani ısrarla ateşle oynamış, elbette yanmayı da göze almıştır.
Tek taraflı, hukuksuz, gayri meşru ve yok hükmünde olan 25 Eylül
korsan referandumunun vahim sonuçları pek yakında görülecektir. Bu
değerlendirme bir vehmin ürünü değildir. Irak'ın Kuzeyinde ilan
edilecek bağımsız terör devlet yapılanması ülkemiz ve bölgemizin
dengelerini tamamen bozma riski taşımaktadır.
''GÖSTERMELİK, SANAL VE SAHTE DİKLENMELER DOĞAL OLARAK
BİR İŞE YARAMAMIŞ, BARZANİ'Yİ DURDURAMAMIŞTIR''
İsrail dışında hemen hemen tüm ülkelerin karşı çıktığı referandumun
düşük katılım ve şaibeli bir şekilde gerçekleşmiş olması vahşi bir
kurguya, vandal bir emele işaret etmektedir. Irak'ın Kuzeyinde
küresel güçler tavşana kaç, tazıya tut politikası izlemiştir.
Göstermelik, sanal ve sahte diklenmeler doğal olarak bir işe
yaramamış, Barzani'yi durduramamıştır.
''DEVLET YÖNETİMİNDEN YAPILAN KAFA KARIŞTIRICI VE
ÇELİŞKİLİ AÇIKLAMALAR BARZANİ'NİN DEĞİRMENİNE ADETA SU
TAŞIMIŞ''
Karşımızdaki tablo her yönüyle düşündürücü ve kaygı vericidir.
Türkiye'nin askeri, ekonomik, siyasi ve diplomatik caydırıcılık
vasıflarını kullanma ihtimal ve ilanının dikkate alınmaması bir
diğer ağır sorundur. Devlet yönetiminden yapılan kafa karıştırıcı
ve çelişkili açıklamalar Barzani'nin değirmenine adeta su taşımış,
elini güçlendirmiş, manevra alanını genişletmiştir. Ekonomik
yaptırımlardan askeri müdahale seçeneklerine kadar her ihtimalin
masada olduğunun söylenmesi şu ana kadar somut bir mücadele şuuruna
maalesef dönüşmemiştir.
''BUNDAN BÖYLE NAMLUNUN UCUNDA TÜRKİYE
VARDIR''
Halbuki komşumuz Irak'ın bölünüp parçalanmasına yol açacak 25 Eylül
hıyaneti Türkiye'nin bekasını, bin yıllık kardeşlik hukukunu
olumsuz yönde etkileyecektir. Üstelik jeopolitik riskler önü
alınamaz seviyelere ulaşmıştır. Nitekim Barzani referandumuna en
çok sevinen, emsal ve umut olarak kabullenen PKK'lı ve bölücü
hainler olmuştur. Evet kampanyası yürütülürken Türkiye'yi bölünmüş
haritalar eşliğinde gösteren, şer ve şirret propagandayı bu şekilde
ilerleten peşmerge çürümüşlüğünün ve yanında saf tutanların
önümüzdeki hedefi çok açıktır. Kısaca ifade etmek gerekirse, bundan
böyle namlunun ucunda Türkiye vardır.
''TÜRKSÜZ MİLLET, TÜRKSÜZ VATAN, TÜRKSÜZ DEVLET FİTNESİ
VE FESADI ÇOK ÖNEMLİ BİR MEVZİ ELDE ETMİŞTİR''
Asırları aşıp gelen Türksüz millet, Türksüz vatan, Türksüz devlet
fitnesi ve fesadı çok önemli bir mevzi elde etmiştir. Meselenin bir
başka hazin ve tarihi önemdeki yanı ise Türkmen kardeşlerimizin
sesini ve çığlıklarını duyan hiç kimsenin olmamasıdır. Kerkük
oldubittiye getirilmiş, peşmergenin hakimiyetine silah zoruyla,
ölüm ve yıkım tehditleriyle alınmak istenmiştir. Hiç kuşku yoktur
ki, Türkmenler yok sayılarak, Kerkük'ün statüsü ve gerçek sahipleri
göz ardı edilerek hiçbir amaca ulaşılamayacaktır. Kaldı ki
Erbil'deki Türkmen kardeşlerimizin de gelişmeler karşısında
söyleyecek sözleri vardır ve bu yakın bir zamanda herkesçe
duyulacaktır. Irak Türkmen Cephesi'nin ve başkanı Sayın Erşat
Salihi'nin muazzam direniş ve haklı çağrılarını kimse duymasa da
Türk milleti karşılıksız bırakmayacak, Milliyetçi Hareket Partisi
tepkisiz ve hareketsiz kalmayacaktır.
Şunu herkes çok açık bilmelidir ki, hiçbir kişi, kurum ve kuruluş
Irak Türkmenlerinin varlık mücadelesini samimiyetle desteklemese
de, Milliyetçi-Ülkücü Hareket tarihi sorumluluğunun, milli
misyonunun gereğini yapacak ve yanlarında olacaktır.
''TÜRKMENLER SAHİPSİZ VE YALNIZ DEĞİLDİR''
Türkiye'deki Barzaniseverler, ihanet ve melanete hizmet eden
bölünme hizmetkârları boşuna heveslenmemeli, boşuna
çırpınmamalıdır. Soydaşlarımız namusumuza emanettir. Can, mal ve
vatan güvenliklerine destek vermek boynumuzun borcudur. Bu kapsamda
'en az beş bin Ülkücü gönüllü' başta Kerkük olmak üzere,
Türkmenlerin yaşadığı Türk kentlerindeki varlık, birlik ve dirlik
mücadelesine katılmak üzere hazır beklemektedir. Türkmenler
sahipsiz ve yalnız değildir, acı verici etnik soykırıma,
vatansızlığa da asla terk edilmeyeceklerdir. Kararımız kesin,
duruşumuz net, sözümüz senettir.
''MİSAK-I MİLLİ DERİN UYKUSUNDAN KALKACAK, ZİNCİRLERDEN
KURTULACAK''
Türklüğün yaşaması, bekasının güvenceye alınması, Türkmen
yurtlarının üzerindeki kabus bulutunun dağıtılması hususunda her
mihneti, her meşakkati, her çileyi göze aldığımız bilinmeli, herkes
hesabını buna göre yapmalıdır. Kerkük; haydut inlerinden çıkan,
terör kovuğundan fırlayan, zalim ve hain yuvalarında beslenip
silahlanan insan müsveddelerine bırakılmayacaktır. Kerkük Türk
kalacak, Türkmeneli huzura kavuşacaktır. Başka çıkar yol
kalmamıştır. Tarihin uyanışıyla, coğrafyanın uyarısıyla,
uluslararası antlaşmalardan doğan haklarımız doğrultusunda gerçek
hayat alanımız olan Misak-ı Milli derin uykusundan kalkacak,
zincirlerden kurtulacak, kadim emanet Türk milletine inşallah
geçecektir."