Bahçeli asker Sevag'ın ailesini üzdü
Abone olBahçeli, "Şehit sayılmak için müslümanlık" şart deyince geçen yıl askerde ölen Ermeni asıllı er Sevag'ın ailesini isyan ettirdi.
Bahçeli'nin dini kriter olarak öne sürmesi üzerine, askerde ölen
Sevag'ın annesi Ani Balıkçı, "Şimdiye dek biriz sanırdık.
Öteki olduğumuzu hissettirdiler" sözleriyle tepki
gösterdi
Sivil şehit tasarısını eleştiren MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin “Vefat eden birisinin şehit olabilmesi için Müslüman olması mutlak anlamda gereklidir” sözleri, Sevag Şahin Balıkçı’nın annesini üzdü.
Sevag Balıkçı Batman Kozluk Gümüşörgü Karakolu’nda askerliğini yaparken Kıvanç Ağaoğlu isimli askerin silahından çıkan kurşunla 24 Nisan 2011 tarihinde ölmüştü.
Acılı anne Radikal'den Mine Tuduk'a konuştu. Bahçeli’nin sözlerine tepki gösteren anne Balıkçı askeriyenin iki ay kadar önce de şehit maaşı bağlanabilmesi için kendilerinden belge istediğini anlattı.
OĞLUM VATANI İÇİN GÖREV YAPARKEN ÖLDÜYSE ŞEHİT
SAYILMALI
Balıkçı, “Maaş bağlamak için bizden gelir belgesi, mal varlığımızı gösteren belgeleri, Sevag’ın doğum belgesi ve eğitim durumunu gösteren belgeleri istediler. Ama hâlâ bir haber yok. Herhalde davanın sonuçlanmasını bekliyorlar” dedi. Oğlunun vatanı için görev yaparken öldüğüne dikkat çeken Anne Balıkçı, “Madem vatani görev yaparken ölen herkes şehit sayılıyor, o zaman oğlum Sevag’ı da şehit sayacaklar, bunu bekliyoruz” dedi.
ÖLÜM TARİHİ 24 NİSAN OLUNCA
Er Balıkçı’nın cenaze töreni, değişik kademelerden birçok asker ve
sivilin yoğun katılımıyla kilisede yapılan bir ‘Şehit’ cenazesi
şeklindeydi. Ancak Sevag’ın ölümüyle ilgili bir takım soru
işaretlerinin giderilememesi bu durumun kaza mı yoksa cinayet mi
tartışmaların da beraberinde getirmişti. Olayın Ermenilerin
‘soykırım günü’ kabul ettikleri 24 Nisan tarihinde gerçekleşmesi
nedeniyle Balıkçı ailesi, oğullarının kasıtlı öldürüldüğü
iddiasıyla dava açmıştı.
TANIK İFADE DEĞİŞTİRMİŞTİ
Asker Kıvanç Ağaoğlu’nun avukatı ise, Sevag ile Kıvanç’ın yakın
arkadaş olduğunu ve olayın bir kaza olduğunu savunmuştu. Dava
sürerken, iki ay önce, görgü tanığı Halil Ekşi, davanın seyrini
değiştirecek bir ifade verdi. Daha önce olaya tanık olmadığını
söyleyen tanık asker Ekşi, “Kıvanç silahı Sevag’a doğrulttu ve
tetiğe bastı. Ailesi, Kıvanç lehine ifade vermemi istemişti” dedi.
Bu ifade üzerine Balıkçı ailesi Ağaoğlu’nun tutuklanmasını talep
etti. ‘Bilinçli taksirle adam öldürme’ suçlamasıyla 9 yıla kadar
hapis istemiyle yargılanan Ağaoğlu’nun tutuklanması reddedildi.
GAYRİMÜSLİM AYRIMI YOK
Şehitlikle ilgili yasal bir tanım bulunmuyor. Bugüne kadar
gayrımüslimlerle ilgili bir ayrım yapılmadı. Anayasanın 10. maddesi
eşitlik ilkesini getirirken, şehit yakınları ve gaziler için
alınacak tedbirlerin eşitlik ilkesine aykırı sayılamayacağı
belirtiliyor. Askerlerin hangi şartlarda şehit sayılacağı Milli
Savunma Bakanlığı’nın 439 nolu yönergesiyle belirleniyor: “Harpte
fiilen ateş altında ölenler, geride bulunup da, düşman silahlarının
tesiri ile ölenler, iç güvenlik görevlerinde veya terör ve anarşi
ile mücadelede ölenler, eğitim atış tatbikatında ölenler...”
Hükümetin şehit paketinde terör eylemlerinde, terörle mücadele faaliyetlerinde hayatını kaybeden siviller de şehit kategorisine girecek. Yakınlarına tazminatın yanı sıra aylık bağlanacak. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, Hrant Dink’in ailesinin de kapsamda olacağını açıklamıştı.
BAHÇELİ DÜN NE DEMİŞTİ? SONRAKİ SAYFADA
[PAGE]
BAHÇELİ: ŞEHİT SAYILMAK İÇİN MÜSLÜMANLIK ŞART
Hükümetin yakında uygulamaya geçeceğini belirttiği ‘sivil
şehitlik’ tanımlamasını eleştiren MHP lideri Devlet Bahçeli, Hrant
Dink ve Uludere’de ölenlerin de ‘şehit’ sayılmasına sert bir dille
karşı çıkarken, Müslümanlık şartını koştu.Bahçeli dün partisinin
grup toplantısında, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın, geçen haftaki grup
konuşmasında açıkladığı düzenlemeye tepki gösterdi. Bahçeli, şu
ifadeleri kullandı:
“Uludere’de ölenlerle birlikte Hrant Dink’in de şehitlik kapsamına
alınabileceği konuyla ilgili çalışmaları yürüten bakan tarafından
duyurulmuştur. Yüce Allah’ın isimlerinden birisi olan şehit,
ölmeyen, aksine Rabbimizin katında diri olan ve O’nun ikram ettiği
nimetleri gören, kıyamet günü inkarcıların aleyhine Peygamber
efendimizle birlikte şahitlik yapacak ayrıcalıklı ve mukaddes bir
kimsedir. Her hal ve şart altında vefat eden birisinin şehit
olabilmesi için Müslüman olması mutlak anlamda gerekliliktir.
Bunlara aldırmadan, AKP hükümetinin savurganca ve düşüncesizce şehit tanımını genişletme çabası abesle iştigal olduğu kadar, Allah ve vatan uğruna hayatlarından olan kahramanların ruhlarına haksızlık ve saygısızlıktır. Şehitliği sulandırmak, şehitlerimizi ayağa düşürmek hiç kimsenin haddi değildir. Uğradığı silahlı saldırıyla hayatını kaybeden Hrant Dink’i nasıl ve hangi yetkiyle şehitlik mertebesine çıkarmak mümkün olacaktır? Ya da kaçakçılık yaptıkları sabit ve net olan kişileri, şehit olarak görmek hangi aklın ve mantığın ürünü olarak değerlendirilecektir?”