Baharın yan etkisi: Yorgunluk
Abone olBahar mevsimiyle birlikte sıcak ve güneşli havaların yarattığı pozitif etkinin yanı sıra kendini gösteren halsizlik ve yorgunluklara dikkat!
Her mevsim kendine özgü olarak daha sık görülen hastalıklara
sahiptir. Örneğin kışın üst solunum yolu enfeksiyonları,
yaz aylarında ise bağırsak enfeksiyonları daha fazla
görülür. İlkbahar ise havaların ısınmaya başlaması ve doğanın
uyanışı ile beraber birçok insanın kendini daha iyi hissettiği bir
dönemdir. Bunun yanında azımsanmayacak bir grup mevsim
başında halsizlik, yorgunluk ve isteksizlik hissedebilir.
Bahar yorgunluğu, halk arasında sık kullanılan bir terim olup,
iklim değişikliğinin vücutta yarattığı yorgunluk
hissi olarak tanımlanabilir. Aslında birçok nedenin bir
araya gelerek yarattığı bir durumdur. Amerikan Hastanesi Dahiliye
Bölümü’nden Dr. Bülent Yardımcı, yorgunluk hissinin yanında
uyku düzensizliği, iştah azalması, kas krampları, eklem
ağrıları ve bayanlarda adet düzensizliği gibi belirtiler
olabileceğini belirtiyor.
Bahar yorgunluğu neden olur?
Halsizlik nedenlerinin başında meteorolojik etkiler gelir.
Mevsim geçişleri öncelikle hormonal sistemimizi
etkiler. Vücudun yeni çevresel değişikliklere alışması ve
hormonal sistemin yeniden dengeye girmesi zaman
alır. Bu durum çevreye uyum sağlamamızı zorlaştırarak dış
etkenlerden daha çabuk etkilenmemize neden olur.
Kış aylarında çoğunlukla daha hareketsiz bir yaşam sürüldüğünden ve
alınan kilolardan dolayı ilkbaharla gelen hareketli yaşama uyum
zorlukları olabilir. Yetersiz fiziki kondüsyon
halsizlik nedenlerinden birisidir.
Kirli hava, havadaki elektrik yükünün artışı ve
iyon değişiklikleri de yorgunluk hissine neden olan diğer
etkenlerdir. Ani ısı değişiklikleri ise adaptasyon
sistemimizi zorladığı için mevsim başında bizi en çok etkileyen
nedenlerden birisi olarak sayılabilir.
Bahar yorgunluğu kimleri etkiler?
Mevsimin ruhsal etkileri en az fiziksel değişiklikler kadar
önemlidir. Özellikle yoğun çalışan, stresi yüksek olan
kişilerde ve depresyona eğilimi olanlarda yorgunluk hissi
oluşabilir.
Aslında, bahar yorgunluğunun büyük şehirlerde yaşayanlarda,
çevre kirliliğinin yoğun olduğu bölgelerde, düzensiz ve stresli
yaşama sahip olan bireylerde, kötü beslenenlerde daha sık
görüldüğünü söyleyebiliriz.
Sürekli yorgunluk hastalık belirtisi
olabilir!
Gözden kaçırılmaması gereken şey bahar yorgunluğu tablosunun uzun
sürmediğidir. Sürekli yorgunluk ve genel durum bozukluğu bu
belirtilerle seyreden ciddi hastalıkları düşündürmelidir.
Tiroid hastalıkları, ciddi depresyonlar, kronik
hastalıklar, kötü huylu hastalıklar atlanmamalıdır. Böyle
durumlarda bir an önce doktora başvurulmalıdır.
Bahar yorgunluğuna karşı alınacak
önlemler
Bahar yorgunluğunun önlemleri daha bahar gelmeden alınmalıdır. İlk
yapılması gereken şey, beslenme düzeninin
ayarlanmasıdır. Her zaman sağlıklı beslenmeyi önermekle
beraber, çoğumuz kış aylarında daha kalorisi bol, taze sebze ve
meyveden fakir bir beslenme programı uygularız. Bu tarz beslenmeler
kilo almamıza neden olur ve kalorisinin yüksekliğine rağmen enerji
açısından daha kötüdür. Öncelikle beslenmedeki sebze ve
meyve miktarı arttırılmalı, yağ miktarı
düşürülmelidir.
Bir öğünde çok miktarda yemek yerine, ara öğünlerin
olduğu düzenli bir beslenme programı uygulanmalıdır. Katkı
maddelerini fazla miktarda içeren, yoğun kalorili, tuz ve
yağdan zengin, pasta, kek, cips, tuzlu kuruyemiş vb. gıdalardan
uzak durulmalıdır. Yüksek oranda glukoz içeren
tatlı yiyecek ve içecekler daha az tüketilmelidir. Yeterli
sıvı tüketimi de önemlidir. Günlük sıvı tüketimi ortalama 2
lt ve üstü olmalıdır. Çoğunlukla da su tercih edilmelidir.
Süt ve süt ürünleri de tüketilebilir.
Kış aylarının diğer bir riski hareket azlığıdır. Hava şartları ve
günün kısa olması hareketimizi kısıtlar. Yapılması gereken şey kış
aylarında da özellikle yürümenin tercih edilmesi, imkan
varsa spor yapmaya devam etmektir. Fakat günlük pratikte
spor yapma oranının daha az olduğunu görmekteyiz. Kış sonuna doğru
günün uzaması ve havanın biraz daha sıcak olmasından yararlanarak
düzenli bir yürüyüş programı yapabiliriz. Hafta içinde fırsat
buldukça, hafta sonlarında ise düzenli olarak yapılacak egzersizler
ve spor aktiviteleri daha dinç olmamızı sağlayacaktır. Düzenli spor
yapanlarda bahar yorgunluğunun daha az görüleceği muhakkaktır.
Ruhsal stresler bahar yorgunluğunun diğer bir nedenidir. İş
hayatının kış aylarında daha yoğun olması, stres birikimine neden
olmakta, fiziksel değişimlerin yaşandığı mevsim dönümlerinde
sıkıntı hissi ve depresyona eğilim artmaktadır. Stresi
azaltabilecek spor faaliyetleri, sosyal aktiviteler ve dış ortamda
daha çok zaman geçirme yararlı olacaktır. Güneş
ışınlarının ve aydınlığının ruhumuza olumlu etkileri
olduğunu unutmamak gerekir.
Uyku düzeninin sağlanması diğer önemli bir
konudur. Alışık olduğumuz uyku düzenini değiştirmemeliyiz. Herkesin
ihtiyacı olan uyku miktarı farklıdır. Bahar aylarına girerken uyku
düzeni bozulabilir. Alışık olduğumuz saatte yatağa gitmemiz ve
ihtiyacımız kadar uyumamız gerekmektedir. Az uyumak kadar, aşırı
uyku durumu da kendimizi daha kötü hissetmemize neden olabilir.
Alerji, kalp damar hastalığı, astım ve şeker hastalığı gibi
kronik rahatsızlıkları olanların ise mevsim dönümlerine
girerken doktor kontrollerini yaptırmaları
gerekmektedir. Çünkü bu hastalarda oluşabilecek komplikasyonlar,
bahar yorgunluğu gibi algılanabilir. Ayrıca ilaç
tedavilerinin yeniden düzenlenmesi ile bu dönemi daha
rahat geçirebilirler.
Destekleyici vitamin ve ilaçlar en çok merak
edilen konulardan birisidir. Gerektiğinde bu ilaçlar
kullanılabilir. Özellikle doğal ilaç olarak bilinen destek ürünleri
kullanımının çok arttığı günümüzde bunların çoğunlukla kontrolsüz
kullanıldığını görmekteyiz. Hangi destek ürünü olursa olsun
daima doktora danışılarak kullanılması daha
sağlıklı olacaktır.