Bahar yorgunluğunun doğal reçetesi
Abone olBahar aylarında sıkça görülen yorgunluğun üzerinizden rahatça atılabilemsi için uzmanlar doğal bir reçete sundu.
Mevsim dönüşümlerine bağlı olarak metabolizma ve hormonlar
üzerinde görülebilen değişimler, bazı kişilerde zihinsel ve
bedensel farklılıklara yol açabiliyor. Bahar ayının gelişi kimimize
enerji ve canlanma hissi verirken; kimimizde de halsizlik,
yorgunluk hissi, eklem ağrıları, uykuya eğilim, mutsuzluk ve dikkat
dağılımı gibi sıkıntılara sebep olabiliyor. Beslenmemizde
yapacağımız bazı değişikliklerle bahar yorgunluğunu üzerimizden
rahatça atabileceğimizi belirten Beslenme ve Diyet Uzmanı Sevil Nas
Can, doğru beslenmenin reçetesini paylaşıyor.
Bahar aylarında hangi vitaminlerin önemi
artar?
•Baharda artan stresi azaltmak için B grubu vitaminleri yönünden
zengin gıdaları mutlaka tüketmeliyiz. Tam tahıllı ekmekler, kuru
baklagiller, yeşil yapraklı sebzeler, et ve süt ürünleri gibi.
•Antioksidan vitaminler vücudumuzun zararlı çevresel etkilere karşı
koruyuculuğunu arttır. C vitamini, E vitamini, A vitamini, selenyum
ve çinko, güçlü antioksidan özelliğine sahip vitaminlerdir.
•C vitamininden zengin besinler; maydanoz, biber, turunçgiller,
soğan, kereviz, brokoli, çilek ve kiviyi sayabiliriz.
•A vitamininden zengin besinler: Balık, yumurta sarısı, kırmızı et,
süt, yoğurt, havuç, kayısı, tatlı kabak, kavun, şeftali, ıspanak,
brokoli, tere, maydanoz, dereotu ve roka.
•E vitamininden zengin besinler: Bitkisel yağlar, yağlı tohumlar,
yeşil yapraklı sebzeler, yumurta ve kepeği ayrılmamış un.
•Selenyumdan zengin besinler: Balık, deniz ürünleri, etler,
tahıllar, yumurta, brokoli, lahana, kereviz, soğan – sarımsak,
mantar ve turp.
•Çinkodan zengin besinler: Etler, balık, süt, peynir, yumurta,
deniz ürünleri, yağlı tohumlar, kuru baklagiller, kepekli tahıl
ürünleri ve mantar.
Gerekli vitaminleri almak dışında beslenmemizde dikkat etmemiz
gereken hususlar nelerdir?
•Öğün sayımızı artırmak, sindirim sistemimizin zorlanmaması için
çok önemlidir. Öğün araları 2.5-3 saat arayla olmalı, uzun süre aç
kalınmamalı ve birden yemeğe yüklenilmemeli.
•Günlük sıvı tüketiminin artırılması, baharda değişen hormonal ve
çevresel etkilerin vücudumuzda yaratacağı ödemi (şişkinliği)
azaltacağından oldukça önemlidir. Günde 10-14 bardak arası su
tüketmeliyiz.
•Kola ve kahve gibi kafein içeriği yüksek içecekler ve alkol
tüketimi, stresi ve vücuttaki ödemi arttıracağından uzak durulması
gereken içeceklerdir. Onların yerine su, az tuzlu ayran, yarım
yağlı süt ve taze sıkılmış meyve sularını tercih etmeliyiz.
•Aşırı tuz tüketimi; vücutta su birikimi
arttırarak yorgunluk hissini artırabileceğinden, fazla tuz
tüketiminden kaçınmalıyız.
•Hafif yürüyüş ve sporlar hormonal dengeyi
arttıracağı, metabolizmamızın hızlanmasında ve ödemin atılmasında
faydalı olacağı için mutlaka düzenli olarak yapılmalıdır.
•Ağır karbonhidratlı ve yağlı yiyecekler (hamur
işleri, şerbetli tatlılar, fazla miktarda pilav, makarna, ekmek,
kızartma, kavurma vb.) tüketimi uyku ve yorgunluk halini
artıracağından ölçülü tüketilmelidir. Bunların yerine kepekli ve
tam tahıllı yiyecekler, sütlü tatlılar, haşlama, fırın ve ızgara
tarzı yiyecekler tercih edilmelidir.
Bahar beslenmeyi nasıl etkiliyor, neler
yapılmalı?
Baharın gelmesiyle birlikte birçoğumuz kilo verme telaşına düşeriz.
Kısa sürede mucize yaratan diyetler, ilaçlar veya bitkiler denemeye
başlarız. Uzun zamanlarlara alınan kiloları 1-2 ay içinde vermeye
çalışmak, bilinçsiz ve dengesiz diyetler uygulamak, sağlığımız
üzerinde zararlı etkilerinin yanı sıra, metabolizmada yavaşlamaya,
bağışıklık sisteminin düşmesine, halsizlik, yorgunluk ve
konsantrasyon bozukluğu gibi birçok sıkıntıyı yaşamamıza sebep
olabilmektedir. Bu nedenle kilo vermek isteyenlerin, mutlaka
diyetisyen kontrolünde beslenmelerini ayarlamaları gerekir.
Bahar ayları hangi yiyeceklerin tam
mevsimidir?
Bahar aylarındaki beslenmede dikkat edilmesi gereken en önemli
noktalardan biri de; besinleri mevsiminde, taze ve hormonsuz olarak
yemektir. Meyvelerin gelişimi ve üremeleri için çok düşük dozlarda
kullanılan hormon içeren ilaçlar insan sağlığını fazla etkilemiyor.
Ancak meyve ve sebzelerin hızlı ve fazla büyümesi ve verimini
arttırmak için yüksek dozlarda ve bilinçsizce kullanılan hormon
ilaçları sağlığımızı riske sokabiliyor. O yüzden alışverişlerimizde
mevsimine göre çıkan besinleri tercih etmeliyiz ve bunları taze
olarak pişirip tüketmeliyiz.
MART
Balık: Levrek, kalkan, kefal, tekir ve midye.
Sebze: Ispanak, havuç, pırasa, kırmızı turp ve
brokoli.
Meyve: Elma ve muz.
NİSAN
Balık: Kalkan, kılıç, kırlangıç, tekir, barbunya,
mercan, kayabalığı ve midye.
Sebze: Taze soğan, taze sarımsak, kuşkonmaz, taze
kekik, bakla ve marul.
Meyve: Can erik
MAYIS
Balık: Barbunya, ıstakoz, levrek, tekir, kılıç, kırlangıç,
dilbalığı, iskorpit, pavurya ve karides.
Sebze: Enginar, bakla, madımak, semizotu, papatya,
ebegümeci, domates ve salatalık.
Meyve: Çilek, yeşil eri, malta eriği ve dut.
Meyve ve sebzelerin tazeliğinden nasıl emin olabiliriz?
Dış görünüş ve yapılarına göre ayırt edebileceğimiz bazı yiyecekler
şöyle:
•Domates: Domates kesildiğinde içi fazlaca boşsa,
meyvenin ucunda sivri çıkıntılar ve yuvarlak yapısından farklı bir
şekle sahipse, hormonlu olduğundan şüphelenebilirsiniz. Ayrıca
hormonlu domatesler de dik kesildiğinde ortasında beyaz ve sert bir
tabaka görülür.
•Salatalık: Şekilsiz, bir ucu kalın, bir ucu ince
veya yan yana yapışık meyvelere dikkat edin. İçleri adeta sünger
gibi, çekirdek evi de kof bir yapıya sahiptir. Tatlarında
farklılıklar ve lezzetsizlik vardır.
•Biber: Aşırı büyük ve etli bir görünüme sahiptir.
Çekirdek etrafı boş, etli kısımda domatesteki gibi beyaz ve sert
bir doku görülür.
•Patlıcan: Şekli bozuktur. Kenarında şişlikler
görülür. Yan yana yapışıktır. Etli kısmı sünger gibi kof olur.
•Patates: Şekilsiz ve yumruları birbirine
yapışıktır. Patateste aşırı gübre ve hormon kullanılırsa içinde
kararmalar görülür.
•Çilek: Aşırı büyük, çift yapışık ve içleri
boştur.
•Karpuz: Hormonlu karpuzların çekirdek evleri
boştur. Yendiği zaman aşırı nişasta kokusu verir.