Bahar yorgunluğuna karşı ne yapmalı?

Bahar yorgunluğu çok eski zamanlardan beri bilinen bir sorundur. Hipokrat bile bahseder bahar yorgunluğundan. Başlıca belirtileri; bitkinlik, güçsüzlük, yorgunluk, isteksizlik, huzursuzluk, neşesizlik, aşırı sinirlilik, hafıza zayıflaması, kafamızın karışması, konsantre olmakta çektiğimiz güçlük ve uyku bozukluklarına kadar uzanan sıkıntılardır. Bunların yanı sıra kas ve eklem ağrıları, bazen sindirim sorunları da eklenir. Uzun sözün kısası, ne kadar zayıf tarafımız varsa, baharla birlikte kendini hatırlatır! Özellikle mide hastalıkları, asabi kolit rahatsızlıkları, koroner damar hastalıkları, depresyon ve panik ataklar bu mevsimde artar. Astım krizlerini hiç saymıyorum bile. Çünkü baharla barışık bir astımlı tanımıyorum! Uzmanlar, geçici bahar yorgunluğu ile bir hastalık olan kronik yorgunluk belirtilerinin birbirine çok benzediğini belirtiyorlar. Ne var ki bahar yorgunluğu kısa sürelidir. Aynı bahar yağmurları gibi! En fazla 1 ayda atlatılması gerekir. Eğer daha fazla uzayacak olursa, mevsimsel bir sorun olmaktan çıkar. Bu nedenle bahar yorgunluğunu küçümsememeli, önlem almalıyız. Bahar yorgunluğunun birbirine bağlı birçok nedeni var. Bunları bio ritmimizin değişmesi şeklinde özetleyebiliriz. Kuşkusuz bağışıklık sistemi güçlü olanlar değişimi daha kolay atlatırlar. Günler uzuyor, güneş ışığının süresi ve şiddeti artıyor, hava ısınıyor ve aldığımız gıdalar değişmeye başlıyor. Vücudumuz doğadaki bu değişikliklere, özellikle artan ısıya intibak etmekte zorlanıyor.Kış süresince vücut ısısı yaz aylarına oranla daha düşük seyreder. Baharın ilk günleriyle birlikte artar. Bu nedenle kan damarlarının çapı biraz genişler. Bu da tansiyonumuzun düşmesine neden olur. Hissettiğimiz yorgunluk ve uyuşukluğun nedenlerinden biri de budur. Öte yandan, birçok uzmanın üzerinde durduğu gibi, mevsimlerin değiştiği dönemlerde, havadaki elektrik yükü taşınmaz hale gelir. Metabolizmamız buna uyum sağlamakta ve normal ritmini yeniden kurmakta güçlük çeker. Çevre kirliliğinin fazla olduğu büyük şehirlerde bu elektriklenme daha fazladır. Bir de bağırsak sistemindeki bakteriler sorunu vardır. Bağırsaklarımızda 400 çeşitten fazla bakteri bulunur ve bunlar vücudun doğal detoks sürecinde çok büyük önem taşırlar. Gelgelelim, mevsim değişikliklerinde bunların arasındaki denge bozulabilir. Bağırsaklarda gaz, kabızlık ve ishal gibi düzensiz bağırsak hareketlerini beraberinde taşıyan, “hassas bağırsak sendromu” nu andıran bir durum görülebilir. Bu da yaşadığımız yorgunluğun başlı başına bir nedeni haine gelir. İklimsel değişikliğin yarattığı bir başka önemli sorun da, vücudumuzdaki su dengesinin olumsuz yönde etkilenmesidir. Susuzluk insanı her şeyden fazla bitkin bırakır. Evimize kapanarak, doğadaki değişimden sakınarak, kendimizi bu sorunlardan koruyamayız. Tam tersine, yorgunluğumuz ne kadar fazla ise, dışarıya çıkmaya, dışarıda hareket etmeye o kadar fazla özen göstermeliyiz. Bahar yorgunluğunu atlatmak için, enginar, bakla, kiraz, çilek, erik, çağla badem gibi mevsim meyvelerini ve sebzelerini bol bol tüketin. Ve daha da önemlisi en neşeli, en esprili arkadaşlarınızla görüşün, sizi güldüren filimler izleyin, coşkulu müzikler dinleyin.. Neşe bağışıklık sistemini güçlendirir! Şamdan Plus / Dr. Yasemin Amato

Internet Haber Mobil Uygulama

Bahar yorgunluğuna karşı ne yapmalı?