Bahar yorgunluğu deyip geçme
Abone olHavaların ısınmasıyla birlikte yataktan kalkmakta daha çok zorlanıyor iseniz nedeni bahar yorgunluğu olabilir...
Bahar yorgunluğu, hemen herkesin mevsim dönüşlerinde
hissedebildiği bir takım ruhsal ve bedensel belirtilere verilen
genel isim olarak ele alınıyor. Anadolu Sağlık Merkezi’nden
Dahiliye Uzmanı Dr. Sadi Rüştü Vural, Fizik Tedavi ve
Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Yaprak Ataker ve Psikiyatrist Dr. Banu
Büyükkal, havaların ısınmaya başlamasıyla baş gösteren “Bahar
Yorgunluğu”nu rahat atlatma yollarını anlattılar.
HORMON DENGESİ YORGUNLUĞU ARTIRABİLİR
Uzun
süren yorgunlukların ciddiye alınması, altta yatan başka bir
sorunun da geçiştirilmesini engellemiş oluyor.
Bazı dönemlerde yeterli besin alınmaması, vitamin ve minerallerin
eksik kalması, tiroit bezinin çalışma düzensizlikleri, tansiyon
hastalıkları, kalp hastalıkları, enfeksiyon hastalıkları, sigaranın
fazla kullanılması yorgunluk belirtilerini artıran unsurlar olarak
sıralanıyor.
Bahar aylarında bazı hormonların çalışması nedeniyle yorgunlukta
artma olabiliyor. Bu aylarda neşeli ve enerjik olunmasının da temel
nedenlerinden biri yine hormonlar. Bazı hormonlar karanlık
ortamlarda daha fazla salgılanırken, bazı hormonlar ise insan
metabolizması gereği güneş ışığı gördüğünde daha fazla
salgılanıyor. Yazın güneşin fazla görüldüğü dönemlerde ise
depresyondan çıkışı kolaylaştıracak, daha neşeli hale getirecek
hormonlar salgılanıyor. Ancak kişinin ruhsal yapısı da bu durumdan
ne kadar etkileneceğinde belirleyici oluyor.
HAVADAKİ POZİTİF İYONLAR MUTLU EDİYOR
Dr. Sadi Rüştü Vural, bahar aylarında havadaki elektrik yükünün
arttığını, pozitif ve negatif yüklü iyonların artmasının da insan
biyoritminde olumlu ya da olumsuz etkiler yarattığını ve vitamin ve
besin destek ürünlerinin önem taşıdığını söyledi. “Burada vitamin
ve minerallerin takviye edilmesinin çok büyük yararı var. Mümkün
olduğu kadar sadece bahar aylarında değil, kış aylarında da eksik
olan vitaminlerin alınması bahar aylarında yorgunluğu fazla
hissetmeden o dönemi geçirmemizi sağlayacaktır.”
YORGUNLUKTAN KORUNMA ÖNERİLERİ
Eğer altta başka bir hastalık yoksa yorgunluktan korunmak için
alınabilecek bazı önlemler bulunuyor. Yorgunlukla baş edebilmek
için öncelikle enerjinin doğru kullanılmasının öğrenilmesi
gerektiğini belirten Dr. Yaprak Ataker:
“Çalışma ve dinlenme periyotlarını iyi ayarlamak, çalışırken vücut
mekaniklerini doğru kullanmak, çalışma ortamının iyi havalandırmak
alınacak önlemler arasında sayılabilir. Özellikle B ve C
vitaminleri, potasyum ve çinko içeren besinler ile yeterli düzeyde
karbonhidrat alımı yorgunluktan korunmada önem taşır” dedi.
DÜZENLİ EGZERSİZ YAPIN
Vücudun çok hafif düzeyde susuz kalmasının dahi metabolizmayı
yavaşlattığını hatırlatan Dr. Yaprak Ataker, günde en az 8-10
bardak su içilmesi ve gazlı içecekler, kahve ve çayın mümkün
olduğunca az tüketilmesi gerektiğinin altını çizdi. Düzenli yapılan
egzersizin de yorgunluk üzerinde etkisi olduğunu söyleyen Dr.
Ataker, “Düzenli egzersiz ile metabolizma hızlanır ve dinlenmiş
duruma göre daha fazla enerji oluşumu sağlanır. Kalp damar
sisteminin ve solunumun düzenlenmesini, dokulara yeterli düzeyle
oksijen taşınımını sağlar. Özellikle aerobik tipte olan yürüyüş,
koşu, bisiklet, yüzme, dans gibi egzersizler tercih edilmelidir”
diye konuştu.
BAHAR YORGUNLUĞU PSİKİYATRİK SORUNLARLA KARIŞABİLİR
Bahar yorgunluğu isteksizlik, yorgunluk, bitkinlik, yataktan
kalktığında tutukluk gibi belirtilerle ortaya çıkıyor. Dr. Ataker,
bu belirtilerin bazı psikiyatrik sorunları maskeleyebileceğini
belirtti.”Yorgunluk uzuyor ve kişinin gündelik işlevlerini
bozuyorsa, ya da okul veya işyerindeki performansını engelliyorsa
artık onu bahar yorgunluğu diye geçiştirmemek gerekiyor. Bahar
yorgunluğu diye geçiştirildiği takdirde tedavisi gecikebilecek bazı
psikiyatrik durumlar da var. Sadece psikiyatrik değil, hem bedensel
hem ruhsal belirtilerle giden başka durumları da unutmamak gerekli.
Onun için bahar yorgunluğu deyip geçmesini beklemek yerine bu
hastalıklar konusunda farkındalığın artması önemli.”
Uzun süren yorgunluklarda, depresyon, kaygı bozuklukları, demans,
eşzamanlı alkol veya madde kullanımı, uyku ve yeme bozuklukları,
hatta şizofreninin düşünülmesinde fayda olduğunu vurgulayan Dr.
Ataker’e göre, iki haftandan uzun süren yorgunlukta isteksizlik,
ilgisizlik, moral bozukluğu, bedensel ağrılar, tükenmişlik ve genel
bir kırıklık hali yaşanıyorsa vakit geçirmeden hekime gitmek
gerekiyor.