Bahar ve yaz aşkı tetikliyor
Abone olDoğada başlayan canlanma, insanların duygularını da etkileyerek, aşık olmaya ve duygusal ilişkilere hazırlıyor.
Selçuk Üniversitesi (SÜ) Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı
Öğretim Üyesi Prof. Dr. Rahim Kucur, mevsimlerin insan davranışları
üzerindeki belirleyici etkilerinin bulunduğunu söyledi. İlkbaharda
ısınmaya başlayan havaların, kış mevsimi süresince gözle görülür
canlılığını kaybeden doğayı tekrar harekete geçirdiğini belirten
Kucur, bitki ve tüm canlılarla birlikte insanların da bu dönemde
önemli bir değişimden geçerek, adeta yeni bir başlangıç yaptığını
kaydetti. Kucur, mevsimlerin etkisinin aşkın yaşanmasında önemli
rol oynadığını belirterek, özellikle bahar ve yaz aylarında güneş
ışınlarının insanın hormonal sistemine etkilerinin aşkın daha yoğun
hissedilmesine yol açabildiğini kaydetti. Bahar ve yaz aylarının
tüm doğanın canlanıp, uyanmasına yol açtığı gibi duygusal bakış
açısını da zenginleştirip, cesaretlendirdiğini anlatan Kucur, artan
sosyal etkinliklerin, kış mevsimi süresince daha çok eve kapanan
insanları yoğun duygusal etkiye ve değişime de maruz bıraktığını
söyledi. Yeni aşkların temellerinin daha kolay atılabildiği bu
dönemde sevme ve sevilme ihtiyacını her zamankinden daha fazla
hisseden bireylerin, ikili ilişkilere ağırlık verdiğini dile
getiren Kucur, bunun yanı sıra duygusal hareketliliğin bir sonucu
olarak, mantıklı düşünülmeden başlanan kısa yaz aşklarının aşk
acılarını ve melankoliyi körükleyebileceğini de vurguladı. Hormonal
salgılar artıyor SÜ Tıp Fakültesi Endokrinoloji Anabilimdalı
Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Gürcan Kısakol, sıcaklara bağlı olarak
vücutta yaşanan hormon hareketlerinin insan davranışları üzerinde
de etkili olabileceğini belirtti. Erkekte ve kadında cinsel isteği
kontrol eden testosteron hormonunun bu dönemde hareket kazandığını
ve kan dolaşımının da artarak insanları canlandırdığını kaydeden
Kısakol, kadınlık hormonu olan östrojen salgısının da kış mevsimine
göre arttığını söyledi. Kısakol, insanın cinsel dürtülerinin
oldukça karmaşık olduğunu, cinsel arzuların hormonlar dahil pek çok
faktöre bağlı olarak artabileceğini belirterek, duyguların
yoğunluğu, maddi sorunlar, eşlerin birbirlerine anlayışlı olup
olmaması ve stresin de etkili unsurların başında geldiğini ifade
etti.