Bahar bitkinliğine alınacak önlemler
Abone olHavaların ısınması ve bahar ile beraber gelen bitkinlik halsiz belirtileri önlemenin yolları...
Her mevsim kendine özgü olarak daha sık görülen hastalıklara
sahiptir. Örneğin kışın üst solunum yolu enfeksiyonları, yaz
aylarında ise bağırsak enfeksiyonları daha sık görülür. İlkbahar
ise havaların ısınmaya başlaması ve doğanın uyanışı ile beraber
birçok insanın kendini daha iyi hissettiği bir dönemdir. Bunun
yanında azımsanmayacak bir grup mevsim başında halsizlik, yorgunluk
ve isteksizlik hissedebilir.
Bahar yorgunluğu, halk arasında sık kullanılan bir terim olup,
iklim değişikliğinin vücutta yarattığı yorgunluk hissi olarak
tanımlanabilir. Aslında birçok nedenin bir araya gelerek yarattığı
bir tablodur. Dr. Bülent Yardımcı, yorgunluk hissinin yanında uyku
düzensizliği, iştah azalması, kas krampları, eklem ağrıları ve
bayanlarda adet düzensizliği gibi belirtiler olabileceğini
belirtiyor.
Halsizlik nedenlerinin başında meteorolojik etkiler gelir. Mevsim
geçişleri öncelikle hormonal sistemimizi etkiler.Vücudun yeni
çevresel değişikliklere alışması ve hormonal sistemin yeniden
dengeye girmesi zaman alır. Bu durum çevereye uyum sağlamamızı
zorlaştırarak dış etkenlerden daha çabuk etkilenmemize neden
olur
Kış aylarında çoğunlukla daha hareketsiz bir yaşam sürüldüğünden ve
alınan kilolardan dolayı ilkbaharla gelen hareketli yaşama uyum
zorlukları olabilir.
Yetersiz fiziki kondüsyon halsizlik nedenlerinden birisidir.
Kirli hava, havadaki elektrik yükünün artışı ve iyon değişiklikleri
de yorgunluk hissine neden olan diğer etkenlerdir. Ani ısı
değişiklikleri ise adaptasyon sistemimizi zorladığı için mevsim
başında bizi en çok etkileyen nedenlerden birisi olarak
sayılabilir.
Mevsimin ruhsal etkileri en az fiziksel değişiklikler kadar
önemlidir. Özellikle yoğun çalışan, stresi yüksek olan kişilerde ve
depresyona eğilimi olanlarda yorgunluk hissi oluşabilir.
Aslında, bahar yorgunluğunun büyük şehirlerde yaşayanlarda, çevre
kirliliğinin yoğun olduğu bölgelerde, düzensiz ve stresli yaşama
sahip olan bireylerde, kötü beslenenlerde daha sık görüldüğünü
söyleyebiliriz.
Gözden kaçırılmaması gereken şey bahar yorgunluğu tablosunun uzun
sürmediğidir. Sürekli yorgunluk ve genel durum bozukluğu bu
belirtilerle seyreden ciddi hastalıkları düşündürmelidir. Tiroid
hastalıkları, ciddi depresyonlar, kronik hastalıklar, kötü huylu
hastalıklar atlanmamalıdır. Böyle durumlarda bir an önce doktora
başvurulmalıdır.
Bahar yorgunluğuna karşı alınacak önlemler
Bahar yorgunluğunun önlemleri daha bahar gelmeden alınmalıdır. İlk
yapılması gereken şey, beslenme düzeninin ayarlanmasıdır. Her zaman
sağlıklı beslenmeyi önermekle beraber, çoğumuz kış aylarında daha
kalorisi bol, taze sebze ve meyveden fakir bir beslenme programı
uygularız. Bu tarz beslenmeler kilo almamıza neden olur ve
kalorisinin yüksekliğine rağmen enerji açısından daha kötüdür.
Öncelikle beslenmedeki sebze ve meyve miktarı arttırılmalı, yağ
miktarı düşürülmelidir.
Bir öğünde çok miktarda yemek yerine, ara
öğünlerin olduğu düzenli bir beslenme programı uygulanmalıdır.
Katkı maddelerini fazla miktarda içeren, yoğun kalorili, tuz ve
yağdan zengin, pasta, kek, cips,tuzlu kuruyemiş vb. gıdalardan uzak
durulmalıdır.Yüksek oranda glukoz içeren tatlı yiyecek ve içecekler
daha az tüketilmelidir. Yeterli sıvı tüketimi de önemlidir. Günlük
sıvı tüketimi ortalama 2 lt ve üstü olmalıdır. Çoğunlukla da su
tercih edilmelidir. Süt ve süt ürünleri de tüketilebilir.
Kış aylarının diğer bir riski hareket azlığıdır.
Hava şartları ve günün kısa olması hareketimizi kısıtlar. Yapılması
gereken şey kış aylarında da özellikle yürümenin tercih edilmesi,
imkan varsa spor yapmaya devam etmektir. Fakat günlük pratikte spor
yapma oranının daha az olduğunu görmekteyiz. Kış sonuna doğru günün
uzaması ve havanın biraz daha sıcak olmasından yararlanarak düzenli
bir yürüyüş programı yapabiliriz. Hafta içinde fırsat buldukça,
hafta sonlarında ise düzenli olarak yapılacak egzersizler ve spor
aktiviteleri daha dinç olmamızı sağlayacaktır. Düzenli spor
yapanlarda bahar yorgunluğunun daha az görüleceği muhakkaktır.
Ruhsal stresler bahar yorgunluğunun diğer bir
nedenidir. İş hayatının kış aylarında daha yoğun olması, stres
birikimine neden olmakta, fiziksel değişimlerin yaşandığı mevsim
dönümlerinde sıkıntı hissi ve depresyona eğilim artmaktadır. Stresi
azaltabilecek spor faaliyetleri, sosyal aktiviteler ve dış ortamda
daha çok zaman geçirme yararlı olacaktır. Güneş ışınlarının ve
aydınlığının ruhumuza olumlu etkileri olduğunu unutmamak
gerekir.
Uyku düzeninin sağlanması diğer önemli bir
konudur. Alışık olduğumuz uyku düzenini değiştirmemeliyiz.
Herkesin ihtiyacı olan uyku miktarı farklıdır.Bahar aylarına
girererken uyku düzeni bozulabilir. Alışık olduğumuz saatte yatağa
gitmemiz ve ihtiyacımız kadar uyumamız gerekmektedir. Az uyumak
kadar, aşırı uyku durumu da kendimizi daha kötü hissetmemize neden
olabilir.
Alerji, kalp damar hastalığı, astım ve şeker
hastalığı gibi kronik rahatsızlıkları olanların ise mevsim
dönümlerine girerken doktor kontrollerini yaptırmaları
gerekmektedir. Çünkü bu hastalarda oluşabilecek komplikasyonlar,
bahar yorgunluğu gibi algılanabilir. Ayrıca ilaç tedavilerinin
yeniden düzenlenmesi ile bu dönemi daha rahat geçirebilirler.
Destekleyici vitamin ve ilaçlar en çok merak
edilen konulardan birisidir. Gerektiğinde bu ilaçlar
kullanılabilir. Özellikle doğal ilaç olarak bilinen destek ürünleri
kullanımının çok arttığı günümüzde bunların çoğunlukla kontrolsüz
kullanıldığını görmekteyiz. Hangi destek ürünü olursa olsun daima
doktora danışılarak kullanılması daha sağlıklı olacaktır.